14.Bölüm

316 33 156
                                    

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ve hâlâ Ender gelmemişti. Hava kararmak üzereydi ve yağmur acayip fazla yağıyordu. Aklıma gelen şey ile acı bir gülümseme oluştu yüzümde.

Hâlbuki ne çok kalmıştım şu yağmurun altında. Üşüdüğüm için kaç kere hasta olmuştum. Ya da yağmurun altında babamdan yediğim dayaklar.  Ne çabuk unuttum bunları. Küçükken babamın beni eve alması için yağmurun altında beklerdim şimdi ise Ender'in yanıma gelmesi için bekliyorum.

Değişmeyen çok şey var hayatımda. Yağmur değişmiyor, her zaman benim bir şeyler bekleme durumum değişmiyor, her seferinde üzülmem değişmiyor.

O da babam gibi gelmeyecekti ama olsun. Yine beklerim ben. Gözümden düşen yaşların sonu gelmiyordu. Neden ben hep olmayacak şeyin peşinden koşuyorum? Ailemin sevmesi için uğraştım, olmadı. Daha akıllanamadım mı?

Üstüme bir şeyin değmesi ile kafamı kaldırdım. Ender gelmişti. Üstümü bir ceket ile kapatmıştı. Mırıldanarak "Özür dilerim" dedi. Ağlamam daha çok arttığında bana sarıldı. "Neden geldin, neden?" Gelmeseydi daha iyi olacaktı. Belki son kez birisini bekleyip, birisi için üzülecektim.

"Seni beklettiğim için özür dilerim." Kafamı onun omzundan çekip yüzüne baktım. Bağırmak, küfür etmek istiyordum ama yapamıyordum. Hayatımda ilk defa birisi benden özür diledi, ilk defa.

Ender konuşmaya devam etti. "O an biraz sinirliydim, yemin ederim amacım seni burada bekletmek değildi. Geç kaldım biliyorum ama-"

"Ü-üşüyorum" dedim. Elini alnıma koyduğunda kaşlarını çattı. "Kalk ayağa, gidelim. Ateşin var."

Kalkmama yardım ettikten sonra arabaya bindirdi. Arabada sıcak hava yüzüme vuruyordu. Uykum geliyordu ama uyuyamıyordum. Araba durduğunda Ender arabadan indi ve yanıma gelip beni de indirdi. Eve götürüp ateşimi ölçtü. "Oğlum ateşin çok yüksek. Banyoya götüreyim, soğuk suyun altında kal."

"Hayır, üşüyorum"

"Üşüdüğünü biliyorum. Söz veriyorum daha iyi olacaksın. Hadi gel."

Ayağa kalktığımda kolumun altına girip destek oldu. Banyoya geldik. "Biliyorum, çok soğuk. Ama bunu yapmam lazım. Özür dilerim." Birden soğuk suyu açtığında kolunu sıkıca tuttum. "Ç-çok soğ-uk"

Bana sarılınca o da ıslanmaya başladı. Kafamı göğsüne yaslayıp bu işkence gibi olan şeyin bitmesini bekledim.

"Az kaldı" diye mırıldandı. Yerimden her ne kadar memnun olsam da soğuk suyun altında kalmak çok kötüydü.

Suyu kapattığında benden uzaklaştı. "Şimdi sana kıyafet getiriyorum. Kendin giyinebilisin değil mi?" Olumlu anlamda kafamı salladım. Gidip hemen kıyafet getirdi. "Giyinince haber ver."

Zor da olsa giyindiğimde banyodan çıktım. Ender yanıma gelip beni kendi yatağına uzandırdı. Elini tekrar alnıma koydu. "Ateşin düşmüş biraz. Ben doktoru çağırayım."

Doktora gerek yok sen sarıl ben iyileşirim diyemedim. Sadece kolunu tuttum. "Gitme" dedim. Duyduğundan bile emin değildim.

"Ama doktoru çağ-"

"Gitme" dedim tekrardan. Biraz yana kayıp ona yer açtım. Bir süre ayakta beklese de sonradan yanıma uzandı. Ona yaklaşıp sarıldım. Kokusuyla uyumak huzurlu hissettiriyordu.

~~~~~~~~~~~

Gözümü açtığımda yanımda kimse yoktu. Ayağa kalkıp aşağı doğru inecektim ama Ender odaya girdi. "Uyandın mı? Bende sana çorba yaptım. Yani çorbaya benzedi." Normalde çorba sevmezdim ama yine de yiyeceğim. Çünkü Ender yapmış.

"Uzan lan yatağa. Bir de ayağa kalkmaya çalışıyor."

"Ender ben engelli değilim. Sadece hasta oldum."

"Olabilir."

Yatağa uzandığımda arkama yastık koydu. Sonra bana çorba içermeye başladı. Bu benimle böyle ilgilenecekse ben hep hasta olurum amk.

Yüzümdeki mal gülümsemeyi silip ciddi durmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Ne kadar başarılı olduğumu bilemem.

Çorbayı içtiğimde Ender konuştu. "Sen dinlen, ayağa kalma sikerim." O zaman ayağa kalkayım.

Odadan çıktığında telefonuma bildirim geldi. Telefonumu alıp baktım.

Norminşah

Fatih: Kanka sen hasta mı oldun?

Erman: Mal mısın amk? Ender hasta dedi ya

Fatih: Belki güvenmiyorum

Erman: Yarrama bak hele

Fatih: Bakarım sorun yok da

Erman: Lan

Fatih: Şaka lan şaka

Fatih: Gül diye

Fatih: Ufuk cevap ver saçmalamaya başladım

Ufuk: Yoo gayet güzel konuşuyordun

Erman: Boş yapma

Fatih: Kanka neyin var

Ufuk: Hasta oldum işte. Bir şey yok

Fatih: Kıyamam, hasta oldun da sana Ender mi bakıyor?

Ufuk: Evet

Erman: Ne kadar düşünceli kankam var amk

Ufuk: Onun yüzünden hasta oldum

Fatih: Aynen Erman çok düşünceli kankan var dvsjksjdkskbdjsk

Erman: Tabi oğlum anlamazsınız siz

Erman: Önce hasta edecek sonra ona bakacak ve bu şekilde Ufuk'u kendine aşık edecek

Fatih: Ciddi misin?

Erman: Hayır, bu aklına bile gelmez. Çünkü odun.

Ufuk: Birazcık öyle olabilir.

Fatih: Birazcık mı?

Erman: Baya fazla

Ufuk: Vur dedik öldürdünüz amk

Ufuk: Yeter defolun

Erman ve Fatih: Yoooo

Ufuk: Siz gidin çocuk yapın bence

Erman: Mal amk

Fatih: Cidden mal. Erkeğiz biz ne çocuğu?

Ufuk: Ha sen sevişme işine okeysin yani

Fatih çevrimdışı

Erman: Şüphelenwek

Ufuk: Götü kolla bdksmdnxjdjdn

Erman: Çok komik

Erman: Ama sanki haklısın

Seviliyorsunuz galp

Bela Oldun (Norm Ender X Şehinşah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin