2. beni sevdiğini sanıyordum.

11 0 0
                                    

hatalarım olursa kusura bakmayın lütfen 🙏🏻. iyi okumalar💖

#Jinhwan

NE?!? Biraz önce yanıma gelmişti ve bana iltifat etmişti ergenlik yıllarımda ıslak hayallerimin prensi. Ben önce afallasam da fazla belli etmemeye özen göstererek konuştum.

"Ne- yani teşekkür ederim."

İçimden çığlıklar atıyor olsam da yüzümde sıcak bir tebessüm vardı. Adamı korkutmak istemedim, böyle bir fırsatım bir daha olmayabilirdi.

Sırtım ona dönük olduğu için ve daha rahat olabilmek için vücudumu ona döndürdüm. Ama bu sanırım boşunaydı çünkü mekan dolmaya başlıyordu ve bana o çarpık gülümsemesini yollayıp ayaklandı.

"Sanırım bu güzel yüzlü beyefendi ile erken vedalaşmalıyım. Bu üzücü umarım tekrar karşılaşırız."

Bir anda etraftan kaybolunca derin bir iç çektim. Bu an için evde bin kez çığlık atabilirdim. Belki de hepsi birer rüyaydı. Eğer  bu an gerçekse bunun tek bir anlamı olabilirdi, bütün şansımı bu ana sıçmıştım.

Böyle düşünüyorum diye terbiyesiz bir oğlan değilim asla. Beni anlayabilmeniz için ergenlik döneminden bu yana beraber büyüyüp şarkıları ile huzur bulduğunuz birisine sahip olmanız lazım. Umarım sahipsinizdir. Çünkü bu çok güzel bir duygu. Asla tanışamayacağınız insanlarla o kişiyi dinliyor olmanın ortaklığı ile tanışıyorsunuz. Bu özel hissettiriyor.  Ayrıca beraber büyüdüğünüz için gururlubir anne gibi hissediyorsunuz. Kısaca bu özel ve güzel bir his.

Üzgünüm June'a olan aşkım bir anda alevlendi.

Herkes yerlerini alırken, bense oturduğum yerden ayrılmamıştım. Doğru düzgün konuşamadan sahneye çıkıyor olması moralimi bozmuştu açıkçası. Bencil miyim ben ? Hayır sadece çok seviyorum birisini o kadar.  Derin bir nefes alıp sahneyi izlemeye başladım. June sahneye çıkıp yine o harika sesini sunduğunda  gözlerim hayranlıkla ona baktı. Gerçekten her şeyiyle çok harikaydı. Özellikle de şarkılarının sözleri.

"Seni çok seviyorum. Sevgim taşıyor vücudumdan... Ne yapmalıyım söylesene! Seni öldürmeliyim. Bununla yaşayamam. Kalbimi kırmana daha fazla katlanamam... Benim güzel Manolya'm, lütfen söyle bana..."

Bu harika şarkıları kime veya kimlere yazdığını bilmiyorum ama gerçekten aşık olmuş gibiydi. Beni de birisi böyle sever miydi? Bilmiyorum ama umarım severdi birileri beni.

Düşüncelerim ve ben konserde eğleniyorduk. Konserin sonlarına yaklaştığında oturduğum yerden kalkıp sonunda kalabalığın içine karışmıştım. Ve eğleniyordum. Son şarkısını söylemeden önce herkese teşekkür etti June. Ve son şarkısını söylemeye başladı. Kalabalığın arasından ona eşlik etmeye çalışıyordum ben de.

"Gözlerini gördüm ilk önce... kahverengiydi ve ben kahverenginde boğuluyordum, dudaklarını görünceye kadar. Başım dönüyordu güzelim. O harika suratın ve gözünün altındaki o benin, beni bitiriyordu. Benliğim kayboluyordu sanki senliğinde... Ama en kötüsü de bana karşı etkinin farkında değildin. Söylesene, söylesene, söylesene tekrar kaybolacak mı bu adam?"

Şarkının bu küçük bir kısmını söylerken gözlerimiz birbirine bakıyordu. O an eşlik edemedim. Kalbimi sakinleştirmek ile uğraşıyordum çünkü. Ve şarkıyı bitirdikten sonra aynı gözler bana göz kırptı.

EVE GİDİP ÇIĞLIK ATARAK AĞLAMAM LAZIM. BÜNYEM DAYANAMIYOR BU ADAMA.

━━━━━━━━━━

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 04, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SaudadeWhere stories live. Discover now