Dignité / Draco Malfoy

Güzel Zamanlar

Draco'nun ağzından

Sabah mükemmel bir manzara ile gözümü açtım. Diana ellerini bana sarmış ve çenesini omzuma yaslamış bir şekilde uyuyordu.

Sanırım ilk defa tattığım aşk duygusu buydu ;
onu her gördüğümde karnımda kelebekler oluşması, kalp atışlarımın hızlanması, heyecandan ellerimin titremesi hepsi sağımdaki sahip olduğum tek güzel şey sayesindeydi.

Biraz daha güzel yüzünü ezberledim ve dudağına öpücükler bıraktım hafifçe yerinde kıprandıktan sonra tüm zihnimi etkisi altına alan eleları açıldı.

Diana: kasıklarım ağrıyor
Draco: masaj yapmamı ister misin ?

Kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra yavaş hareketlerle ellerimi kasıklarında gezdirdim.

Draco: biraz daha iyi mi ?
Diana: hı hı

Diana dolabın önüne geçmiş kendine bir şeyler bakarken bende onu izliyordum gerçekten çok güzeldi ve aynı zamanda da benim için fazla iyi

Geçmişte yaptıklarım asla aklımdan çıkmıyordu her ne kadar beni affettiğini söylese de her gözlerimiz buluştuğunda tokat gibi çarpıyordu.
Ya beni terk ederse ? Sadece hevsessem onun için ? İlerki zamanlarda beni istemezse ? Çocukça hırslarım yüzünden sevdiğim kadını kaybetme korkusuyla yaşıyordum. Her gün bu işkenceyi çekmek bir nevi benim cezamdı bunun farkındaydım.

Odama geçip üstümü giydim zaten Diana ile büyük salonda görüşeceğimiz için yönümü direk merdivenlere çevirdim.

Slytherin masasında Diana'nın yanına oturduğumda Theo ile bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı içimdeki kıskançlık kabarırken gülüşü az da olsa beni sakinleştiriyordu.

Kıskanmamın sebebi asla Theo'dan ötürü değildi asıl sebep Cedric'di evet biliyorum saçma ama sonuç olarak onunla da çok iyi bir arkadaşlıkları vardı sonra da zaten bildiğiniz gibi... bu olasılık korkularımın tavan yapmasını her ne kadar desteklesede Diana için sakin kalıyordum ya da sadece bunun için uğraşıyordum.

Diana'nın ağzından :

Yemek masasında ve diğer derslerde Draco'nun yüzünün düşük olduğunu farkettim sebebini bilmiyordum ama sevgilimi üzen her şeyin beni de üzeceği açık ve net ortadaydı.

Tüm işlerim bittiğinde saat 14.20'ydi Draco'nun bu durumu canımı sıkmaya başlamıştı.
Hemen odama çıktım ve üzerime rahat bir şeyler giyip Draco'nun odasına geçtim yavaşça kapıyı açıp içeriye girdiğimde uyuduğunu farkettim.

Yanına yaklaştığımda yüzünün ve yastığın tuzlanmış olduğunu farkettim, ağlamıştı...

Yanına geçip örtüyü açtım ve Draco'ya iyice sinip kokusunu içime çektim sonra da parmaklarımı yüzünde gezdirip dudağına küçük bir öpücük kondurdum.
Uyanmasını beklerken dolabının karşısına geçip sweatlerini denemeye başladım beğendiklerimi yana ayırıp odama götürmeyi planlıyordum.
Üzerimden sweatini çıkardım ve götüreceklerim arasına yerleştirdim. Sadece braletim üzerimdeyken dolaba göz gezdirdim ama ensemde hissettiğim nefes ve açıkta kalan belimdeki eller  arkamı dönmemi sağlamıştı.

Nefeslerimiz birbirine çarparken dudaklarımızı narin bir şekilde birleştirdi. Birbirimizden ayrılınca bakışları vücuduma kaydı.

Draco: böyle durmaya devam mı edeceksin ?
Diana: h-hayır sadece senin sweatlerini deniyordum
Draco: aslında böyle bir fırsat gelmişken-
Diana: hayır Draco hala kasıklarım ağrıyor
Draco: haklısın bebeğim.

Biraz sohbet ettikten sonra konuyu açmaya karar verdim.

Diana: Draco sabahtan beri çok mutsuzsun, anlatmak ister misin ?
Draco: b-bir şey yok üzülme sen

Ellerimizi birbirine kilitledim ve gözlerimi mavilerine diktim.

Diana: Draco seni üzen her neyse beni de üzüyor o yüzden anlat hadi
Draco: peki ama yanlış anlama lütfen

Kafamı olumlu anlamda salladığımda söze girdi.

.
.
.

Draco: kısacası seni kaybetme korkusu beni yiyip bitiriyor
Diana: bebeğim bunlar sadece bir korku olarak kalacak sana söz veriyorum.
Seni kendimden daha çok seviyorum ve senin üzülmene dayanamıyorum lütfen böyle şeylerle kafanı yorma sadece şu ana odaklan.

Sahte bir gülümseme gönderdiğinde üzerine atlayıp gıdıklamaya başladım kahkahalarlı odaya karışırken ben devam ediyordum.

Draco: b-bırak ahahhaha lüt-fen hahahah

O kadar güzel gülüyordu ki ellerimi çekip dudağına öpücük kondurdum.

Diana: seni hep gülerken görmek istiyorum

Ferahlamış bir iç çekti.

Draco: iyi ki hayatımdasın sen olm-
Diana: hadi ama sabahtan beri ne konuşuyorum ben öyle bir şey ol-ma-ya-cak duydun mu ?

Sırıtışı yüzünde büyürken kafasını salladı.

Draco: olmayacak
Diana: afferim işte böyle

Dumbledore'un duyurusu ile hepimiz büyük salona gelmiş yeni öğrenciyi bekliyorduk.

Draco ile ilgilenirken kapı açıldı ama oralı olamdan Draco'yu güldürmeye devam ettim ta ki bir isim dikkatimi çekene kadar

Dumbledore: Astoria Greengrass !

Not: sınır 28 oy

Kaos kokusu alıyor musunuz ? 🌝