Young Daddy. /Hood. [dad #1]

1.

Victoria Carter.

4 ay önce işe kabul edilmiştim. Bir restorantta çalışıyordum. Her gün düzenli olarak sabah 8'de işe gidiyor ve 5'te dönüyordum. Fazlasıyla yoruluyordum ve artık karnımı bol kıyafetlerle bile gizleyemiyordum. İnanılacak gibi değildi karnımda canlı bir varlık vardı ve bu canlı Calum Hood'un bir parçasıydı.

7 ay önce. .

"Alexis bu gece dışarıya çıkacağız biliyorsun değil mi?" Dedim telefonu başım ve omzumun arasına sıkıştırarak. Bir yandan da dolabımı açmış akşam giyebileceğim birşeyler seçmeye çalışıyordum.

"Biliyorum Vicky. Ben giyeceğim elbiseyi seçtim bile, sende bir an önce seçmelisin." Elime aldığım elbiselere teker teker bakıyor fakat hiç birini beğenmiyordum. Sonunda koyu kırmızı elbisemi elime alarak kendi kendime gülümsedim. Ne giyeceğime karar vermiştim.

"Sanırım ne giyeceğime karar verdim Alexis. Orada Calum'da olacak, Tanrım heyecandan bayılabilirim." Telefondan gelen kıkırtıyla bende tekrardan gülümsedim.

"Sakin olmalısın Victoria biliyorsun, onu etkilemen için sakin olman gerekiyor." Elimi saçlarımın arasından geçirerek ofladım.

"Alexis o Calum Hood farkındasın değil mi? Tanrım beynim patlayacak gibi. Sanırım bir duş alacağım. Sonra görüşürüz." Diyerek telefonu kapattım. Heyecanım saatler geçtikçe artmaya devam ediyordu. Onu görecektim, aşık olduğum adamı.

Calum'un o gece kulübünde takıldığını Alexis benim için Ashton'la takılan kuzeninden öğrenmişti, ona minnettardım. Tek amacım onu yakından görmekti, bir defada olsa görmek istiyordum.

Güzelce bir duş alarak kendime gelmeyi denedim. Olmuyordu, sakin olmayı başaramıyordum. Aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım. Biraz solgun görünüyordum. Yüzümü biraz renklendirmeye karar verdim.

Birkaç küçük dokunuştan sonra eskisinden daha iyi göründüğümü fark ettim. Makyajı fazla abartmamıştım onun beni fazla makyajla görmesini istemiyordum. Belime kadar uzanan siyah saçlarımı serbest bıraktım. Elbisemi de üzerime giydikten sonra hazırdım. Son olarak aşağıya inerek anneme haber verdim. Babam her zaman geceleri çalışırdı ve onu evde görebilmek oldukça zordu.

"Ben çıkıyorum anne." Annem okuduğu dergiden başını kaldırarak bana baktı.

"Pekala Victoria geç kalmamaya çalış." Ona küçük bir öpücük göndererek evden çıktım. Önüme çıkan ilk taksiye binerek Alexis'in evini tarif ettim.

. .

Taksiden inerek Alexis'e baktım, muhteşem görünüyordu. O da beni tıpkı benim yaptığım gibi beni baştan aşağı süzdü.

"Victoria çok güzelsin." Dedi. Omzuna vururak onu hafif geriye ittim. Calum sanırım içerideydi ve ben heyecandan bayılmak üzereydim.

Alexis'i elinden tutarak girişe doğru sürükledim. Girişte duran kocaman cüsseli adamlar bizi dikkatle inceledi. Gece kulubüne girmeye hala iznimiz yoktu çünkü henüz on sekiz bile değildik ama biz Alexis'in kuzeni sayesinde girebilecektik.

Sessizliğin bir an önce bozulmasını diledim. Biz onlara boş boş bakıyorduk, onlarda bize.

"Biz Austin Jackson'ın davetlileriyiz girebilirmiyiz?" Diye sordu Alexis.

Adamlardan birisi diğerine bakarak sessizce birşeyler fısıldadı.

Sonunda bize dönerek konuştu.

"Girebilirsiniz bayanlar." Alexis ile birbirimize gülümseyerek içeriye doğru ilerledik. Titremekten alıkoyamıyordum kendimi. Birazdan onu görecektim, esmer tenini, koyu kahverengi gözlerini.