ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

203 10 3
                                    

Baran son model arabasını villanın önüne park etti.
Holdingden buraya nasıl gelebilmişti.. Aklında hala sabahki cadı vardı.Ne kadar da güzeldi..Acaba kendi güzelliğinin farkında mıydı?
Burnu bir estetikçiden çıkmış minicik ve düzgündü.Koyu kahve gözleri,kendinden kavisli kaşları, Upuzun kirpikleri..dolgun öpülmeyi bekleyen dudakları ve beline kadar inen kalın bukleli siyah saçları... vücudunu saran beyaz elbisesiyle tam bir melekti...
Kafasının içinde bu düşünceler sanki tekrar tekrar yankılanıyordu..
Arabasından indi.
bahçeye doğru yavaş yavaş yürümeye başladı.
İlerideki serada annesinin güllerle ilgilendiğini gördü.
Annesi Gülten hanım her zamanki gibi çiçekleriyle kendisi ilgileniyordu. Aslında babası öldükten sonra çiçeklerinin üzerine adeta titriyordu. onları soldurmamak için hergün çicekleriyle sohbet ediyordu.
-Baran oğlum hoş geldin.
Hoşbuldum anne
-Düşünceli gördüm seni hayırdır bir sorun yok umarım ? diye sordu güzel kadın. Oğlunun bu kadar dalgın olması hoşuna gitmemişti acaba işlerinde bi sıkıntı mı vardı?
Yok Gülten sultan bugün yoruldum. biliyorsun yarın işlerin başına geçiyorum.Aslında abimin bir süre daha yanımda kalmasını istiyorum. Akşam yemeğinde bunu abime söylemeyi düşünüyordum bana arka çıkarsın değil mi?
-işleri senin başına bırakıp,kaçmayı düşünüyor sanırım. Biliyorsun çok yoruldu bi kaç ay tatil yapsa iyi olurdu ama seninde hemen bu sorumluluğu almanı istemiyorum.diyerek göz kırptı.
Hadi hadi yeme şimdi beni ..
Küçük oğluma kıyamıyorum demiyorsunda...
-Eşşeklik yapma bak kızıyorum..
'şakadan ciddileşti orta yaşlı kadın.'

Baran, annesinin şaka yaptığını biliyordu. şuana kadar annesinin sinirlendiğini hiç görmemişti.
" Hadi ben odama geçiyorum,Ali gelince söylersin güzellik "dedi. Annesinin yanağına öpücük kondurup odasına geçti.. yorgunluktan gözleri kapanmak üzereydi.
Yatağına uzandı,gözlerini kapatıp uykuya daldı..

****
Derin,Ebrudan öğrenmesi gerekenleri kısmen öğrenmişti. Ebru kendisini bir çok kişiyle tanıştırdı. Aslında kendisi için çok yorucu bir gün sayılırdı. sabahki kaza hala aklını kurcalıyordu.. Kafasını dağıtmak için çantasının içinden telefonu aldı ve gamzeyi aradı..
-Alo? Derin!!!..
Gamze burdayım sakin ol.
-yuh be kızım insan bi arar, mesaj atar.Ee ne oldu anlat dinliyorum.

"Dinlemeden önce atla arabana gelde beni al arabam yok biliyorsun
bizde yemek yeriz sonrada sana anlatırım olanları".. hadi bekliyorum canım öptüm..diyerek telefonu kapattı eğer yanlışıkla bir soru cümlesi daha kullanmış olsaydı Gamze sanırım taramalı tüfek gibi susmadan soru sorardı.
Yeterince başım çatlıyor bide Gamzenin meraklı sorularını çekemem diye söylendi.
Eline ahizeli telefonu aldı ve 3 e bastı.
-Derin hanım buyrun?
Ebru ben çıkıyorum güzelim seninde yapman gereken birşey yoksa sende çık.
-Peki Derin hanım İyi günler yarın görüşürüz.
Derin, Görüşürüz diyerek telefonu kapattı.Çantasını eline alıp, lüks odasına son bir göz attı ve asansöre doğru ilerlemeye başladı.
Asansörün düğmesine basıp bir adım attı ve beklemeye başladı.
Işıklar yanıyordu.
4..2..1..0
ışık yanınca yavaşça asansörün kapısı açıldı.İşte Gamze oradaydı. 1.70 boylarında sarışın olan arkadaşı tıpkı kendisi gibi dikkat çekiyordu.Gamze kendisini görünce el salladı.
Derin Gamzeyi gördüğünü belli ederek yanına doğru gitti.
-Erken geldin ben biraz daha beklerim diye düşünmüştüm.diyerek Derine sarıldı.
"işlerim pek yoktu boş koşturmaca yaptım bugün. neyse hadi gidelim bir an önce eve gidip ayaklarımı uzatmak istiyorum.
-tamam hadi çıkalım canım size geçiyoruz değil mi ?
"Tabikide bize gidiyoruz,daha buğra bey'e açıklama yapacağım diyerek gamzenin spor arabasına bindi.
"eve geldiklerinde derin duşa girmiş,üzerini değiştirmişti."Gamzede sofrayı hazırlamıştı.
Derin, "ooo gamze hanım bana neler neler hazırlamış "diyerek sofraya oturdu.
-anlatacağım şeyleri duymadan gidebileceğimi mi sandın kızım ? önce şu yakışıklıdan başlaya bilirsin anlatmaya..
"yani yakışıklı ama asla tipim değil bi kere ukala.öküz işte arabama çarptı bide kadınlara ehliyet vermesin derler.kesin baba parasıyla falan almıştır.
-olsun bak herşeyi kendi karşılamış bide numaranı vermişsin çocuğa diyerek Derini kızdırmaya çalışıyordu.
"saçmalama yaptırıcak tabi bana çarpan o .
ayrıca kim bilir ne zaman karşılaşırız.dedi.
Derinin ağzından böyle çıkıyordu ama onunla karşılaşmayı ne kadar çok isterdi. Daha önce onun gibi uzun bir adam görmemişti,bronz teni ve yeşil gözler bir adama bu kadar yakışırdı. takım elbisenin duruşundan kol kasları belli oluyordu. kesinlikle hergün spor yapıyor olmalı diye düşündü,
-Derin ne düşünüyorsun daldın gittin.
"Hiç o ukala yüzünden işten kovulucaktım.
-saçmalama kızım kim senin gibi birini işten kovar hukuk fakültesini birincilikle bitiren sensin hemde yabancıdil..
"neredeyse bir saat geç kalan da benim Gamze.
- orası öyle ama yinede kimse senin gibi birini öyle kovalca kovamaz.
Derincim ,bu arada geç oldu benim gitmem lazım sen yatıp dinlen canım arkadaşım sonra konuşuruz diyerek Derine göz kırptı..
kaç senelik arkadaşının yorgun olduğunu gözleriden anlıyordu.
-tamam canım ben bugünü telafi edicem kusura bakma diyerek arkadaşına sarıldı.
birlikte sofrayı topladıktan sonra abisine telefonda kısaca herşeyi anlattı. Yarın asıl patronlarıyla tanışacağını da söylemeyi unutmadı.telefonunu kapatıp yatağına uzandı.okadar yorgundu ki başını yastığa koyar koymaz gözleri kapandı.
"Aklında ise sadece yeşil gözler vardı"

O gece Derin yatağında yatarken türlü türlü rüyalar görmüştü. Her rüyasının içinde o adam vardı ve yeşil gözleri.
Sabah uyandığında üzerine siyah vücudunu saran badaj elbisesini giydi üzerine aynı renkten ceket giymişti. siyah stiletto ayakkabılarıyla kusursuz gözüküyordu saçları kendinden dalgalı olduğu için salık bıraktı ve elbisesine uygun makyaj yapmıştı. Bugün gerçekten güzel görünmek istiyordu. Sonuçta patronuyla bugün tanışıcaktı. Sadece onun için özenle hazırlanmıştı normalde yaşı gereği klasik giyinmezdi ama bugün içinden bir ses herşeyin bambaşka olacağını söylüyordu.
evden çıkmadan dairesinin önüne taksi çağırmıştı.Taksiye binmeden son bir kez boy aynasından kendisine baktı.Gerçekten güzel olmuştu.
Taksiye bindiğinde Florance holding diye söyledi.
Holdingin önüne geldiğinde yavaşça üst kata çıkmıştı.Okadar hazırlanmasına rağmen yarım saat önce gelmişti.
Ebruyu masasında görünce,
Günaydın Ebru, kahvaltı ettin mi ?
-Günaydın Derin hanım, hayır etmedim.
Tamam ozaman ben gelirken bişeyler almıştım birlikte ederiz yanlız kahve söylermisin şekersiz olursa sevinirim.
-Tamam Derin hanım diyerek yanında duran telefondan iki tane kahve söyledi.
Kahvaltılarını ettikten sonra Ebru toplantı saatini hatırlattı.
-Derin hanım en üst katta toplantı odasında birazdan başlamak üzere dedikten sonra Derin, toplantı odasına gitti.
Devasa büyüklükteki masada adının yazan yere oturdu. Beş dakika sonra Ali bey odaya girdi. konuşmaya başladıktan sonra Serdar bey Derinin yeni başladığını ve şirketin tüm hukuki işleriyle artık Derinin ilgileneceğini söyledi.Derin kendisini kısaca tanıttıktan sonra, karşısında duran Ali bey konuşmasına devam etti ardından içeri giren adam Ali beyin yanına oturmuştu.
Derin o sırada kapıdan giren adamın şokuyla elindeki su bardağını masaya düşürdü. "Affedersiniz "diyerek ayağa kalktı.
hemen arkada bulunan masadan peçete alarak ,dökülen suyu sildi.sonra herkesten özür diledi,
Ali bey ise Yanında duran yakışıklının yeni patronumuz olduğundan bahsediyordu.
"aman Allahım "Baran "
patronum o olamaz.. hayır bu rüya olsun.. Lütfen" diyerek tekrar tekrar içinden aynı cümleleri kuruyordu. Ali bey ise Barana derinden bahsediyordu.
"Baran bu da Derin Karal şirketimizin avukatı."
Baran ise ,rahat bir tavırla Derine elini uzatıp memnun oldum Derin hanım.Demekki bu cadılığınızın bi açıklaması varmış avukatmışsınız diyerek Derinin elini sıktı.
Derin ise herkesin onlara bakışının farkında olmadan,
"Bende memnun oldum Baran bey, dün sizinle avukat olmasaydım da o şekilde konuşurdum sonuçta arabanızla benim arabama vuran sizsiniz diyerek adamın elini sinirden hala sıkmaya devam ediyordu.
Baran rahat tavrını devam ettirirek abisine, biz daha önceden tanışıyoruz diyerek Sedat'la dosyaları incelediler.
yarım saat sonra toplantı bitmişti.
Derin odasına geçtikten sonra sinirini hala alamıyordu o adamın olduğunu bilseydi bu oyunu kabul edermiydi.
"Asla etmezdim "diye kendi kendisine söylenirken masasının üzerinde duran şirketin telefonu çaldı.
Derin, bir nefes alarak telefonu açtı buyrun Florance holding hukuk bürosu dedikten sonra karşı taraftaki kişi rahat bir konuşmayla
"Derin,odama gel bekliyorum " diyerek telefonu kapatmıştı.
Derin telefonun dıt dıt dıt... sesini neredeyse bir dakika dinledi ve sert birşekilde telefonu kapattı.
Patron olabilir ama bana asla emir veremez. o kimki ulala şey ne olucak. Görgüsüz maganda işte diyerek odadan sinirle çıktı.
Baran Bozbey'in odasının önüne geldiğinde tıpkı onun yaptığı kabalık gibi kapıyı çalmadan içeri girdi sonuçta patron olsada emir vermesi hiç hoş değildi.
-şey afedersiniz Baran bey diyerek gözlerini kapatmaya çalıştı.

"Derin aç gözünü "sadece gömleğimi değiştiriyordum. Çıplak değilim. Hiç mi erkek vücudu görmedin sen . Ayrıca kapının icadından haberin yok heralde.diyerek şakadan azarlamıştı Derini.
-şey afedersiniz gerçekten be..n ben bilmiyordum
"kekelemekten nefret etmesine rağmen şuanki görüntü karşısında kekelemesine engel olamamıştı."
-Tamam aç gözlerini hem utanılacak ne var bunda.
"siz çıplaktınız."yani teorik olarak Diyerek gözlerini karşısındaki karizmatik adamdan kaçırdı.
-ee ben çıplakmışım sen neden utanıyorsun. çıplak olan bensem benim utanmam lazım teorik olarak.. diyerek karşısında duran kadına göz kırptı.
Ne kadar zeki bir adamdı bu böyle.
Derinin bir an önce bu konuyu değiştirmesi gerekiyordu.
"Beni neden çağırmıştınız Baran bey? "
Baran ise, sırıtıyordu.
-Hazırlan gidiyoruz..diyerek kısa bir cevap vermişti.Sonuçta patron oydu.o ne derse o olurdu.
"Nereye Baran bey? kusura bakmayın ama iş saatleri içinde patronumla olsa bile çıkamam".
-Araban hazırmış onu almaya .diyerek kesin konuştu..
Baran bu kadınla ne yapacaktı böyle..? Herşeye bir cevap vermesi şartmıydı..

Bana Öyle BakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin