4. İlk Gün

30 4 0
                                    


Yeni bölümle karşınızdayımmm. Umarım bölümü beğenirsiniz. Olaylara yavaştan başlıyoruz.

Medya: Fun- We are Young

İyi okumalar❤️❤️❤️


***

-Doğa'nın ağzından-

***

Odamda yatağımın üstüne koyduğum bavulla yaklaşık on dakikadır bakışıyorduk. Yarım saat kadar önce bavulumu hazırlamaya başlamıştım. Aslında bir haftalık bir deneme süreci olacaktı ancak işi alacağımdan adım kadar emin olduğumdan birçok eşyamı bavuluma yerleştirmiştim. Zar zor kapattığım bavulu can havliyle yatağıma bırakıp sandalyeme oturmuştum.

Saat daha çok erkendi. Bugün Poyraz Bey'in evindeki ilk günüm olacaktı ancak hala dayım ve yengeme evden ayrıldığımı söylememiştim. Verecekleri tepkiden çok korkuyordum sanki izin vermeyeceklermiş gibime geliyordu. Ama ne kadar zorluk çıkarırlarsa çıkarsınlar gitmekte kararlıydım. Artık benim hayatımda söz hakkı sahibi olmalarını istemiyordum ve izin vermeyecektim.

Sıkıntıyla ayağa kalktım ve bavulumu yere indirip odamdan çıktım. Ses çıkarmamaya çalışarak kapıya kadar gelmiştim. Ayakkabılarımı giyeceğim sırada tuvaletten çıkan yengemle göz göze geldik. Buyur Doğa ayvayı yedin geçmiş olsun.

"Nereye kız sabahın bu saatinde bavulunla nereye gidiyorsun?" Dedi yengem kollarını göğsünde birleştirerek. Bu konuşmanın elbet yapılacağını biliyordum o yüzden hazırlıklıydım. Olabildiğince kendimden emin ve dik durmaya çalışıyordum ki beni ezmeye kalkışmasın.

"Garsonluk işim bitti, patron kafeyi kapattı. Başka bir işe başlıyorum bebek bakıcılığı. Yatılı olacak." Dedim kendimden emin bir sesle. Söylediklerim kafasını karıştırmış olacak ki dayıma seslendi ve gelmesini istedi. Süper birdiler iki oldular. Ne kadar baskı kurmaya çalışırlarsa çalışsınlar asla kendimi ezdirmeyecektim.

"Gel Ahmet gel. Bak sevgili yeğenin gidiyor. Bunca yıl baktık büyüttük bize bir bokta yardımcı olmadan evden gidiyormuş hanımefendi. Nankör!" Dedi yengem. Sinirim taşmak üzereydi ancak münakaşaya girmeyecektim onlarla. Olabildiğince kesin ve net konuşarak bugün bu evden ayrılacaktım. Başka çarem yoktu.

"Nereye kız böyle bavulunu almışsın gidiyorsun?" Dedi dayım. Sesinin tonu bile beni acayip irite ediyordu. Yengeme söylediklerimi ona da tekrarladım. İkisi de söylediklerimi duymuyormuş gibiydiler. Birden dayımın sinir kat sayısı yükseldi ve bağırıp hakaret etmeye başladı. Onunla uğraşamayacağımdan emindim. Hiçbir şey demeden montumu üzerime geçirdim ve kapıyı açtım. Kapıyı tam çarpıp çıkacakken dayımın sesi kulaklarıma ulaştı.

"Kapıdan çıktığın anda bir daha buraya dönemezsin. Bizi unut." Dedi dayım. Bir anlık tereddütle olduğum yerde durdum ancak bu dediği işime gelmedi değil. Onlardan ayrılmayı uzun zamandır istiyordum. Elime böyle bir fırsat geçmişken geri tepmek doğru olmazdı. Kapıyı çarparak çıktım ve yeni hayatıma ilk adımı attım.

***

Taksiyle gelmem gereken eve ulaşmıştım. Eski işimin son maaşını almıştım ve bir miktar parasını şimdi takiye vermek zorunda kalmıştım. İçim içini yerden taksiciye parasını uzattım ve bavulumla birlikte arabadan indim. İner inmez takım elbiseli bir adam yanıma geldi ve elimdeki bavulu aldı. Ona şaşkın şaşkın bakarken bavulu almasına izin verdim.

Bahçenin kapısından girdim. Sağda bir köpek kulübesi vardı ancak etrafta herhangi bir köpek göremiyordum. Bahçe çitlerinin diplerinde renkli renkli çiçekler açmıştı ve çok güzel duruyordu. Bavulumu alan adam önde ben onun hemen arkasında evin kapısına kadar yürüdük. O kapıyı çaldı ve bir süre sonra kapıyı dün Poyraz Bey'in kız kardeşi olduğunu öğrendiğim kadın açtı. İsmini hala bilmiyordum.

NEFESWhere stories live. Discover now