33.Bölüm "Kolye ve Açığa Çıkan Sırlar"

Start from the beginning
                                    

Başımı yukarıya kaldırıp hala tepemde uçan kartallara baktım. İşaret parmağımı onlara doğru sallayıp,
"Hani sizin de gözleriniz çok iyi görüyor ya, gözcülük yapmanız fena olmazdı. En azından bu kurt gibi bir taneniz yanımda olsa yeterli olurdu," deyip başımı iki yana salladım.

Tepemde uçan kartallar ve yanımda yürüyen kurt ile kapıdan içeriye girdim. Bu kartallar benu dinlemeyip yine toplu bir şekilde beni takip ediyordu. Cidden birilerinin gözcülük etmesi şarttı.

Bana şaşkın bir şekilde bana haklı umursamadım. Hem yanımda duran kurttan korkuyorlardı hem de benden. Bu yüzden ikimize de dokunmaya ve laf söylemeye cesaret edemiyorlardı.

Birden önüme düşen kürek ile durdum. Küreğe bakarken bunu birinin attığı belliydi. Bizden korktuğu için en azından yolumuzu keserek bir gövde gösterisi yapıyordu. Hakkıydı da sanırım. Sonuç itibari ile kimsenin yapamadığını yapmıştı.

Yavaşça yere eğilip küreği sapından tutup ayağa kalktım. Sağıma dönmem ile orada olan beş altı adamın geriye bir iki adım atması ile önde kalan adama baktım. Genel olarak sıska biri gibi gözükse dahi kol kasının olması tarım ile uğraştığını gösteriyordu.

Kurt adama hırlarken elimi başına koyup okşadım. Her an saldıracak bir pozisyon alırken aklıma doluşan anılarımı engelledim. Şimdi olmazdı.

Adama bir iki adım atıp karşısında durdum. Küreği ona uzatıp,
"Bir savaşa gireceğimizi biliyorsunuz öyle değil mi? Elinizde olan her şeyden bu kadar kolay vazgeçip birilerinin önüne atmayın. Sebep her ne olursa olsun böyle yaparak kendi canınızı tehlikeye atacağınıza elinizde olan malzemeler ile kanınızın son damlasına kadar onurlu bir şekilde savaşın." Bu uzun konuşmam karşısında adam sadece başını sallayarak beni onaylayıp elimdeki küreği aldı.

Yeniden başını  eğip selam verdi.
"Teşekkür ederim," demesine karşılık ufak bir baş eğmesi ile cevap verdim. Arkamı dönüp korunaklı kaleye doğru yürüdüm. Bir şekilde savaş için gerekli olan malzemelerin artması ve halka dağıtılması gerekiyordu. Halkın olası bir olumsuz durumda kendisini koruyacak malzemesi bile yoktu.

Cidden biz böyle bir hâlde mi savaşa girecektik?
Gerçi savaş haber verilerek yapılmazdı zaten. Aklım daha fazla karışırken dinlenmem gerektiğinin daha çok farkına varıyordum.

**

Bebeğim için uyuduğum iki saat uykudan sonra kalkıp elimi yüzümü yıkayıp yeniden giyinmiştim. Bugün konuşmam gereken tek bir kişi kalmıştı ondan sonra tamamen savaş odaklı plan kurmaya başlayabilirdik.

Kapının önünde duran muhafıza önceden John'u çağırmasını söylediğim için bu isteğimi yerine getirdiğini çalan kapı gösterdi. Yavaşça camın önünden çekilip kapıya döndüm.

SİRİNA (Final Oldu)Where stories live. Discover now