10. Bölüm

38 1 1
                                    

Uzay

Dün götü iyi kurtarmıştım. Eğer o ikinci kullanmadığım telefonu cebimde unutmasaydım, kesinlikle toparlayamazdım.

Ben genelde kullandığım telefonları atmam. Koleksiyon yapıyorum gibi bir şey. Biliyorum çok aptalca ama bunun işime yarayacağını hiç düşünmemiştim.

Dün onlara giderken lisedeyken aldığım bir ceketi giymiştim. Onun cebinde bulmuştum zaten. Muhtemelen unutmuştum. Şimdi "Lisedeki ceket nasıl oldu sana?" demeyin. Çünkü o sıralar mal ve keko gibi kendimden üç dört beden büyük kıyafetler alıyordum. Düşünün yani, o zamanlar aldığım şey şuan geliyor ve ben 25 yaşındayım. Annem çok kızardı tabi "Yine mi bol aldın evladım? Valla çuval gibi duruyor üstünde, beslemeler gibi gözüküyorsun düzgün giyin artık!" diye. Tabi koleksiyon yapmama da kızardı "Şunları biriktireceğine sat harçlık yap. Hurdacıya çevirdin odanı!" diye. Kısaca annem hayatıma çok karışırdı. Anne bak, ilk defa işe yaradı bu yaptığım şeyler.

Gözlerimi açıp tavanı izlemeye başladım. Dün gerçekten eğlenmiştim. Ecel terleri dökmemi saymazsak. Kafa dengi kızlardı hepsi. Şirin, tatlı ve güzel. Özellikle Venüs. O kadar güzeldi ki bakmaya kıyamıyordum. Gülüşü, gözleri, dişleri, burnu, saçları... Her şeyiyle beni cezbediyordu.

"Uzay kalk artık-!" diye odaya giren Bulut beni uyanık görünce tilki görmüş sincap gibi bakmıştı.

"Sana da günaydın Bulut." dedim.

"Noldu lan kalkmamış mı?" diye odaya giren Pars da dilini yutmuş gibiydi. İkisi de aynı anda "Noluyor lan?!" dedi. Onlara aldanmayıp aklıma gelen bir şarkıyı söylemeye başladım.

"Teldeki güvercin, yalıdaki çapkın, kaldırımda baygıııııın size de günaydınnnnn"

Söyleyerek mutfağa girdim. Mal gibi peşimden geliyorlardı.

"Şarkıdaki serçeee, camdaki teyzeee, uykusuz aşııııkkk hepinize günaydııınn!" dedim. Arkamdan zombi gibi gelip mal mal, suratıma baktılar.

"Ne var lan? İkinizde mal gibi bakıyorsunuz. Biliyorum çok yakışıklıyım ehehehehhe." dedim.

"Sen normalde erken kalkamazsın. Kaldıramayız. Yani kalkınca da çok gergin olursun. İyi misin?" dedi Bulut. Her zamanki düşünceli Bulut'tu işte.

"İyiyim, iyiyim. Asıl siz iyi misiniz? Şaşkın ve korkmuş görünüyorsunuz."

"Yok, yani şeyden değil. Öyle sabah bir video gördük de Bulut'la. Korkunç bir video. Etkisinde kaldık." dedi Pars. Umursamadım.

"Kahvaltıyı hazırlamışsınız hadi yiyelim beklemeden." diyip oturdum. Robot gibi yerlerine oturdular. Bu kadar mı suratsızdım sabahları ya? İki neşeli kalktık diye maymuna döndüler.

Her neyse. Kahvaltıyı bitirdik, sofrayı toplamalarına yardım ettim ve salona geçip Müge Anlı'yı açtım. Kanallarda bir şey yoktu.

"Kesin halasıyla iş birliği yaptı ve beraber öldürdüler." dedi Bulut.

"Yok be oğlum bence kendisi tek başına yaptı." dedi Pars.

"Bence halası ve amcasıyla yaptılar." dedim. Biz konuşurken canımın sıkıldığını fark ettim. Kalktım ve odama üstümü giyinmeye gittim. Dışarı çıkıp hava alacaktım. 

"Ben hava alıp gelicem çok sıkıldım." dedim. Kafalarını salladılar. Dışarı çıktım ve sıcak bir kahve alıp ilk bulduğum yere oturdum. Zaten tıklım tıklımdı, biraz oturup kalkardım.

"Pardon, boş yer yok da oturabilir miyim?" diye soran kıza boş boş bakıp "Tabi, birazdan kalkacağım zaten." dedim. Gülümsedi ve karşımdaki sandalyeye oturdu. Telefonumla Venüs'e mesaj yazarken kızın bana seslenmesiyle kafamı kaldırdım.

"Bu arada ben Doğa. Teşekkürler yerini paylaştığın için. Kaç dakikadır herkese soruyorum dolu olduğunu söylüyorlar."

"Uzay. Yani yaptıkları kötü bir şey boşsa yer ver gitsin." dedim kısaca. Yaşadığım o olaydan sonra kızlara karşı pek ılımlı olamamıştım.

venüsates

Naber

O yaşlarda, çok ciddiyim cinsellik ne demek daha yeni yeni öğrenirken, kardeşim dediğim arkadaşım ve canımdan çok sevdiğim kişiyi yatakta o şekilde canlı görmek beni korkutmuştu. Çünkü o sıralar daha yeni öğreniyordum. Ve yaşıtlarımın aksine hiç canlı canlı izlememiştim. Filmlerde görsem kafamı çevirirdim. Edepli bir çocuktum ben. Saçma salak şeylere değil derslerime odaklı giderdim. Başka şeyler ilgimi çekmezdi. Yaşıtlarımdan çok farklıydım, çocuksuydum.

Ortaokulun son sınıfında bu durumdan dolayı hakkımda gay diye dedikodular çıkmıştı. Neredeyse bana yaklaşan bütün kızları itiyordum. Çünkü aynı şey olacak diye korkuyordum. Böyle olunca da herkes hemen damgayı yapıştırıyordu tabi.

Ama Venüs... Onda neden aynı şey olmamıştı? Neden onu gördüğümde hep aklıma gelen o anlar gelmemişti? Oysa o da kız değil miydi? Hayır, o gayet güzel, mükemmel bir karakterde bir kızdı. Nedenini bilmiyordum ama cidden onu tanımak için can atıyordum.

Gerçek hesabımdan yazamazdım artık. Çünkü benim olduğumu  ve 25 yaşında bir adamın fake açıp böyle şeyler yaptığını öğrenirse benle hayatta konuşmazdı. Zaten gerçek hesabımdan yazma gibi bir cesaretim yoktu. Yaşadığım olay yıllar önce de olsa kaybettiğim tek şey aşka olan inancım değildi. Ona olan inancımı kaybederken aynı zamanda özgüvenimi de kaybetmiştim. Bu çok acınılası bir şeydi.

2RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin