__ Lütfen bırak… Destek almadan yürüyebilirim.

Hala hafifçe başı dönse de kendisini daha iyi hissediyordu. Daha doğrusu onu görünce iyi olacaktı. Korhan’ın tutuşu gevşeyince ondan ayrılarak küçük yatağın önünde ki sandalyeye giderek çöktü yavaşça.

__ Merve Hanım. Siz isterseniz Ecem’in ilaçlarını alması için Ahmet’e talimat verin.

Selen onları umursamadan Ecem’i seyretmeye başlamıştı. Kucağındayken yüzünü görememişti. O… Çok tatlı, pamuk gibi bir bebekti. Düşündüğünden de güzeldi… Uzun, kıvrık kirpikleri vardı, burnu küçücük çok düzgündü. Tombik yanakları onu daha da sevimli bir hale getiriyordu. Sonra… Gözleri yavaşça kısacık olan saçlarına takıldı. Gülümsedi bir an!

Bu o kadar garip bir histi ki! Yani “anne” olduğunu daha sadece yarım saattir biliyordu ve bunu duyduğunda gerçek bir şok geçirmişti ama küçücük bir kızı olduğu gerçeği kolayca sinivermişti içine. Hele şimdi ona bakarken kalbine dolan şefkati, midesine kramplar sokabilecek kadar güçlü o sevgiyi hissedebiliyordu. Fısıldadı yavaşça…

__ Saçlarını benden almış galiba.

__ Evet, burnunu da öyle…

Korhan Selen’in yanına bir sandalye çekmiş o cümlenin kendisine söylenmediğinin farkında kısık bir sesle onaylamıştı onu.

__ Gözleri ne renk?
__ Mavi…

Selen içinde ki kıpırtılarla gülümsedi yeniden, aynı zaman da gözlerinden yaşlar akıyordu. Korhan Selen’in o yaşları hissettiğinden bile emin değildi. Kalbi bir garip atıyordu. Çünkü o an yanında ilk kez bebeğini gören, genç kız güzelliği taşıyan solgun, içten bir anne vardı. Duyguları gerçekti, bakışlarında ki sevgi, titreyen elleri sahtelikten çok uzaktı. Masumdu Selen, en azından o an masumdu hem de Ecem kadar…

__ Senin gözlerin gibi mi?

__ Evet…

Selen bir kez daha gülümserken yanağına değen parmaklarla bir an ürpererek baktı sonunda Korhan’a. O bakışlarda bambaşka bir şey vardı, kıyamayan sıcacık bir şeyler!

__ Ağlama artık…

__ Galiba… Bu sefer ki mutluluktan.

Korhan hüzünlü gülümsemesiyle parmaklarını ondan çekerken Selen gözlerini silmişti hemen. Hareketlerinde bir heyecan vardı.

__ Ilgaz Bey onu senden neden sakladığımızı anlattı mı?
__ Birkaç saçma şey anlattı. Tanrım, o bir mucize… Muhteşem bir şey! Nasıl onu bilmek beni kötü etkiler?

Kor GibiWhere stories live. Discover now