6.Bölüm: Söz veriyorum

2.7K 115 0
                                    

"O kızda başından beri bir tuhaflık vardı!"

Deren sinirle ayağa kalktığında Poyraz dişlerini sıktı.

Bu mümkün olamazdı. Nare böyle bir şey yapabilecek bir kadına benzemiyordu.

"Sakin ol Deren."

"Babam öldü Poyraz! Babam!" Deren kendini daha fazla tutamayıp ayağa kalktığında tansiyonun düşmesi ile koltuğa yığılmıştı.

Kendini ağlamamak için öylesine sıkıyordu ki Poyraz delirecegini hissetti.

"Doktoru ara!"

Poyraz, Deren'in bileklerine masaj yaparken sert bir şekilde kendini sıkmaması icin uyardı.

Ama boşa olduğunu biliyordu. Deren ağlamazdı. Hasan onu öyle yetiştirmişti. Deren için nağmıdiğer babası.

"Sen başında dur ve Ipek Hanımıda çağır. Ben karakola gidiyorum."

____

"Bana başkomiseri çağır!" Poyraz, karışısındaki sivil polise haykırırken adam sinirle kendine denileni yaptı.

Dakikalar sonra başkomser karşısındaydı.

"Sen kimsin? Neden kızı görmek için diretiyorsun?"

"Kod adım Rüzgar. Yeterince yardımcı oldu mu?"

Başkomser saygıyla selam verip yanına polis çağırdı.

"Onu sorgu odasına götür. Rosa Binachi."

_____

Poyraz karanlık odada beklerken zaman geçmek bilmiyor gibiydi.

Rosa gerçekten bu işin içinde miydi? Yoksa sinirine hakim olamadan dövdüğü Italyan mafyası bir şekilde ondan hınç mı almaya çalışıyordu. Kafası karışıktı ve hiç bir şeyden emin değildi.

Kız odaya girdiğinde sanki oda aydınlıkmış gibi gözlerini kapattı.

Dudağındaki kurumuş yara ve yüzündeki morluklar Poyraz'ın içini sızlatmaya yetmişti.

"Poyraz?" Genç kadın kendisine bakarken, oturmasını işaret etti.

"Sen mi yaptın?" Adamın direk sorduğu soru kızda şok etkisi yaratmıştı.

"B.ben mi?"

"Kim için çalışıyorsun? O korkak ve naif görüntünün altında bir ajan yattığını bilmiyordum."

"Ben mi? Tek suçlu sensin! Peşinde mafya var uçakta silahlar vardı! Güpegündüz vuruldun ve beni alıkoydun! Ben mi suçluyum? Suçlu ben miyim?"

"Sorgu sandalyesinde oturan ve terörle yargılanan sensin."

"Sen kimsin? Sen nesin? Seni kurtardığım günden beri hayatımda hiç bir şey yolunda gitmiyor! Halimi görmüyor musun!?"

Genç kadın dolu gözlerle kendisine bakarken Poyraz güldü.

"Ben bu devletin, karanlık tarafını halleden adamım. İşe yarayan adamım. Sense benim abimi öldüren kadınsın."

"B.ben yapmadım." Genç kadın gözyaşlarını silmeye çalışırken Poyraz derin bir nefes verdi.

Karşısındaki kadın, sergideki halinden çok uzaktı. Naif yüzü morluklarla, gözleri umutsuzlukla kaplıydı.

"Sana inanmam için bir neden söyle."

"Korkumdan o gün nerde olduğumu bile söylemedim! Ismini vermedim! Ben masumum."

Kadın yalvarır gözlerle kendisine bakarken Poyraz dudağını ısırdı. Ilk kez ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

"Sana gitmemeni söylemiştim. Yanımda kalsaydın bunların hiç biri olmazdı."

"Söz veriyorum, hep seninle kalırım. Beni buradan kurtar."

"Benimle kalmanı isteyen kim? Sadece belasın."

"Ben mi belayım!?" Kadın sinirle gülerken birden ayaklanıp deli kuvvetiyle ortalığı dağıtmaya başladı.

"Başıma gelen her şey senin suçundu. Ben mi belayım!?"

Kadın üzerine yürürken polisler hızla içeri girmişti. Poyraz çıkmalarını işaret ettiğinde emre uyan askerler gibi dışarı çıktılar.

"Sen adi bir orospu çocuğusun. Belkide her şey senin planındı. Suçu bana attın!?"

Poyraz kendisini itlemeye çalışan kızı kollarından yakalayıp kendine çekti.

"Uslu bir kız ol. Tek şansın benim."

Nare ellerini adamdan kurtarıp odadan çıktı. Polisler onu götürürken Poyraz sandalyeye oturup başını ellerinin arasına aldı.

Kız haklı olabilirdi. Otopside Hasan'ın ölüm saati belli olduğunda kız kendi yanındaysa bu mevzu sandığından çok daha derin yerlere giderdi.

Telefonu çıkarıp hızla Ethem'i aradı. Bu duruma ancak o el atabilirdi.

 Bu duruma ancak o el atabilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


KARANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin