akşam yemeği daveti

En başından başla
                                    

Yatağından kalkıp odasındaki banyoya açılan kapıya doğru yürürken sessizce küfretmeye bir süre daha devam etmişti.

~

Cuma gece yarısından sonraki gün, Louis için yeterince sıradan geçmişti. Her zaman öğrencilerine yaptığı kısa sınavlardan yeterince hazırlamış, önceki günlerde yapılan testlerin cevaplarını kontrol etmiş ve günün geri kalanında vaktini tamamen kızlara ayırmıştı. Önceki gün Harley'e, Merin'in veya herhangi bir insanın arkasından konuşmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu söyledikten sonra araları biraz bozulur gibi olsa da, Harley bu konuyu uzatmadan kapatmanın daha mantıklı olduğunu karar vermiş olacaktı, babasına çok surat asmamıştı kalan diğer günlerde. Çünkü Harley de aslında babasının haklı olduğunu biliyordu. Kimsenin üstünde daha fazla üstünde durmasına gerek yoktu sonuç olarak. Louis, ne zaman kızlarıyla baş başa vakit geçirse her defasında önceki günlere oranla her şeyin daha da iyiye gittiğini fark ediyordu. Merin'in gerçekten bu konudaki başarısını görmemek imkansızdı. Hatta, ne zaman bu konuyu aklına getirse -aslında konu ne olursa olsun, Louis kendi içinde her şeyi o ana bağlayabilirdi- Merin'in arabada "yardımı dokunmak"la ilgili ona söylediği cümleyi hatırlıyor ve üzerine uzun uzun düşünüyordu. Merin de ona açık bir şekilde, Louis'in kendisine yardımcı olduğunun itirafını yapmış ve bundan memnun olduğunu dile getirmişti. İkincisi her ne kadar kendisinin abartısı olduğunu bilse de Louis, böyle düşündüğünde normalden biraz fazla seviniyordu ikisi için de. Sadece kendisinin işe yaradığını bilmek değildi onu mutlu eden, Merin gibi bir insana yardımcı olabildiğini bilmekti. Ve elbette, tüm bunların karşılıklı olmasını beklenmediği halde yapılmasıydı.

Neşeli ve keyifli geçen bir cumartesi gününden ve normale göre fazlasıyla geç edilen pazar kahvaltısından sonra evin tüm sakinleri biraz sonra gidecekleri yer için hazırlanmaya başlamıştı. Herkes aynı anda aşağı kattaki salonda buluştuğunda Louis büyük sırt çantasını yere indirmeden kızların yeterince sıkı ve kalın giyindiğinden emin oldu. Halı sahanın üstü ve etrafı her ne kadar kapalı olursa olsun, kızlar için soğuk olabileceğini biliyordu. Louis sahada top peşinde koştururken kızları sık sık gözleri ile kontrol edemeyecekti sonuçta. Hannah'ın takmak istemediği bereyi zorla başına geçirdi bu yüzden. "Bunu takmak istemiyorum! Büyükannemin bana ördüğünü takmak istiyorum."

Louis minik kızın saçlarını düzeltirken, diğer günlerin aksine kızının mızmızlanmasından tat alırcasına gülümsüyordu. "Elbette onu da takabilirdin, eğer bereni büyükannende unutmuş olmasaydın." Hannah dudağını büzerek de olsa sonunda babasının başına geçirdiği bereyi takmayı kabul etmişti. Tüm hazırlıklar bittiğinde, merkezden çok da uzak olmayan kapalı sahaya gitmek için yola koyulmuşlardı.


Daha en baştaki giriş kapısında Arnold'la karşılaştıklarında, üçünün de yüzü hemen gülümsemeye başlamıştı. Louis, kapıda onları beklerken sigara içen arkadaşına yürüdüğü esnada üstündeki takım forması sayesinde onun erkenden gelip üstünü değiştirdiğini fark edebilmişti. Arnold üşümeden sigarası içiyor ve diğer boştaki eliyle de Hannah'ın yanağını sıkıyordu. "Rosalind ve Cherly gelmedi mi?"

"Cherly bu sabah biraz keyifsizdi. Rosalind'i de biliyorsun." Louis onu dinlerken başını sallıyordu. "Buraya gelmemek için bahane arıyordu zaten."

Daha fazla soğukta beklememeleri için, Louis Harley'in eline birkaç banknot sıkıştırdı ve büfeden sıcak bir şeyler almalarını söyleyerek kızlarını içeriye yolladı. Buraya yeterince aşina olduklarını bildiğinden, dışarıda en yakın arkadaşıyla kalırken içi rahattı Louis'in. Oynamalarına az bir süre kalmışken arkadaşının paketinden aceleyle bir dal çıkarıp yine onun çakmağını kullanarak sigarasını yaktı. Louis, koşarken nefesinin kesileceğini bildiği halde arada sırada içtiği sigaradan keyif almaya çalışırken yine aklında Merin vardı. Tıpkı, sabah geleceğinin ya da gelmeyeceğinin haberini görmesi için telefonundaki mesaj kısmını defalarca kontrol ederken olduğu gibi.

S H E (She lives in daydreams with me)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin