Sırlar Okulu

Telefon

Blake, bunu Christie'ye bekarak söyledi. Bunlar son zamanlarda hep kavga ediyorlar. Aslında önceden de birbirlerini sevdiği pek söylenemezdi. Christie Blake'e, Blake Christie'ye kötü kötü bakıyordu. Bu sessizliği Zach bozdu.

ZACH: Ciddi misin?! Fakat benim elin çok fena titriyor! Ne yapacağım?!

Zach ağlamak üzereydi. Daha sonra Blake, unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi konuştu.

BLAKE: Söylemeyi unutmuşum. Az önce sansürleri kapadım.

Zach uzun bir nefes aldı. Sonra o nefesi dışarı verdi ve Blake'e baktı.

ZACH: Bu şimdi mi söylenir?!

Bu garip konuşma canımı sıktı ve aklımdaki soruyu sordum.

VİCTORİA : Müdür neden böyle bir şey yapsın ki?

BLAKE: Belki de onu kontrol eden kişiye kötü bir şey olmuştur. Şimdi aklıma geldi de Alter Ego buna benzer bir şeyler demişti. Bu olayların arkasındaki müdür hakkında.

Aklıma Dean'in söylediği geldi.

VİCTORİA: Bekle Blake! Dean bu olanların arkasında farklı birinin olabileceğini söylemişti.

BLAKE: O çocuğa hala inanıyor musun?! Neyse, iki türlü de müdürün odasına girmeliyiz.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ben, Eva , Christie, Zach ve ,Blake müdürün odasının kapısının önüne geldik. Blake kapı kolunu tuttu ve aşağıya doğru ittirdi fakat kapı açılmadı.

BLAKE : Kilitli.

Biraz etrafına bakıp düşündü ve işaret parmağını Eva'ya doğru uzattı.

BLAKE: Eva! Bana bir kazma getirmek için sadece 1 dakikan var. Botanik bahçesinin deposunda 1 tane vardır.b

EVA : O kadar kısa sürede getiremem ki!

Eva koşmaya başladı. Daha sonra Zach, Blake'e dönüp konuşmaya başladı.

ZACH: Kapıyı mı kıaracağız?

BLAKE: Müdür ortalarda yok ve telefonu da kırık. Bence pek bir sorun olmaz.

Benim aklım hala Dean'deydi. Acaba iyi mi? Eğer başardıysa olanların ardındakinin kim olduğunu bulmuş demektir. Umarım güvenli bir şekilde geri dönmüştür.

O sırada birinin koşarak bize yaklaştığını gördüm. Bu kişi Eva'ydı. Fakat koşoş şekline bakılırsa aslında Bloody Mask'di. Hemen önümüzde durdu ve bağırarak konuşmaya başladı.

EVA(B.M.): Merhabaa! Müthiş gülüşlü seri katiliniz geldi! HAHAHAHA!

Blake sinirlenmişe benziyordu ve o da bağırarak Bloody'e soru sordu.

BLAKE: Hey! Kazma nerede?!

Bloody anlamamış gibi kafasını yana yatırdı.

EVA(B.M) : Kazma mı? O kim lan?

VİCTORİA: Doğru ya. Eva'nın iki kişiliğinin hafızaları aynı değildi.

EVA(B.M.) : Ha anladım. Yani botanik bahçesine gidip kazma getirmem lazımdı. İyiişte gizemlerden biri çözüldü. Şimdi diğerinin çözülmesi lazım.

Hepimiz şaşırmıştık.

VİCTORİA : Diğer gizem mi?

EVA(B.M) : Neden botanik bahçesinde bir ceset var?

Bir dakika! Hepimiz buradayız. Yanımızda olmayan tek kişi Dean. Yoksa!!

Ne yaptığımın hiç farkında değilim. Bir anda diğerlerini bırakıp  botanik bahçesine doğru koşmaya başladım. Dean'e bir şey olamaz! Olmamalı! Eğer o ölürse ben burada ne yapacağım hiç bilmiyorum. Onsuz olmaz!

Botanik bahçesine geldiğimde yerde yatan cesede bakakaldım. Cesedin yüzünde maske vardı ve doktor önlüğü giyiyorsu. Ceset kalbine saplanan bıçakla öldürülmüştü ve bu bıçak dün benim odamdan alınan bıçaktı. Bu cesette dün benim odamda olan kişinin cesediydi. Diğerleri de geldikten sonra herkes cesedin etrafında yuvarlak oldu fakat kimse maskeyi açmadı.

VİCTORİA : Bu da ne?

BLAKE : Dean olmalı. Burada olmayan tek kişi o.

CHRİSTİE : Bence maskesini çıkartmalıyız.

ZACH: Aynen.

Zach cesede doğru yürüdü ve tam maskeye dokunacaktı ki ceset birden alev aldı. Herkes bir adım geri attı ama Zach hemen koşup Bloody'nin arkasına saklandı.

 BLAKE: Fazla yanmasına izin veremeyiz! Christie hemen şuradaki hortumla kovalara su dldur! Hepiniz bir kovayı taşıyın ve cesedin üzerine dökün!

Blake'in dediğini yaptık v en sonunda yangın söndü. Ceset yandığı bakma gereği duymadı hiç kimse.

BLAKE: Bu kesin Dean'di.

ZACH: Başka kim olabilir ki?

Hayır bu Dean olamaz. Bu Dean değil. Onu kaybetme korkusu çok ağır bastı ve ağlamaya başladım. Bu kişi Dean olamaz! İşte şimdi anladım. Ben Dean'ı seviyorum. 

Bir anda aklıma dank etti. Bu kişi Dean değil ki! Bu o! Biz buraya ilk geldiğimizde 15 kişi değildik. Sınıf Mahkemesi için olan odada fazladan bir yer vardı!

VİCTORİA: 16.