40.Bölüm

5.5K 293 326
                                    

Arkadaşlar hepinizden ayrı ayrı çok özür dilerim. Gerçekten çok zorlu bir okul dönemini yeni bitirdim Allah'ın izniyle. Yaklaşık 14 yıllık okul hayatımın en zor dönemlerinden biriydi. Elimden geldiğince sizlere bölüm yazmaya çalıştım bu süreçte ve en büyük destekçilerimden biri oldunuz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. İki hafta sonra yeni dönem tekrar açılacak fakat ilk bir ayı çok yoğun olmaz diye düşünüyorum. Bu süreçte elimden geldiğince fazla bölüm atmaya çalışacağım. Bu süreçte ki desteğiniz ve anlayışınız için hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim. İyi ki varsınız.🤗🥰🥰

Sizden bol yorum bekliyorum arkadaşlar. Siz nasıl bölüm için heyecanlanıp mutlu oluyorsanız, beni de bu mutlu ediyor.

Uzun bir aradan sonra yeni bölümü yazıyorum. Biraz kitaptan koptum ve kitap hakkındaki fikirlerim kısıtlandı. Güzel bir bölüm yazmaya çalışacağım elimden geldiğince. Sizi daha fazla bekletmek istemiyorum. Umarım telafi ederim. Sizi bölümle başbaşa bırakıyorum.

39.Bölüm Son Kısım

İlk güne böyle yazmıştı. Ve olayı anlatacağını. Bu defterden ögrenebilirdik her şeyi. Tam ikinci günü açacağım sırada duyduğum kapı sesiyle panikle defteri masaya fırlattım. Çıkan ses beni daha da panikletirken hemen masanın altına girdim ve o anda kapı açıldı. Elimle ağzımı kapatmış nefes seslerimi kesmeye çalışırken telefonun ışığını zamanında kapatıp buraya saklandığıma şükrediyordum.

Kısa bir süre sonra adım seslerinin yaklaştığını hissettim. Gözümün önüne gelen ayaklara panikle bakarken bu kadar yaklaşmışken yakalanmamak için dua etmeye başladım.

40.Bölüm

Şuan önümde duran babamın ayakları tek ilgi odağımdı. Babamın en ufak hareketi kalbimin küt küt atmasına sebep oluyordu. Sanırım nefes sesim değil kalbimin sesi yakalanmama sebep olacaktı. O kadar hızlı atıyordu ki kalbim onu durdurma gibi bir imkanım yoktu maalesef. Bir yandan da karnımda acı hissediyordum. Ben yarayı tamamen unutmuştum. Ani yaptığım hareket yaraya zarar vermişti anlaşılan. Umarım yara açılmamıştır diye dua ettim içimden. Dizlerimi kendime çekmiş ellerimle sarmıştım. Babamın ayaklarını film izler gibi izliyordum.

Babam sanırım bir şeyi arıyordu. Çünkü sürekli 'nerede bu' diye mırıldanıyordu. Kısa bir süre sonra bulmuş olmalı ki 'hah işte burdasın' dedi. Ardından 'ben bunu buraya koymadım ki. Nasıl geldi bu buraya' dedi.

Babam gecenin bir vakti kendi kendine konuşuyordu resmen. Ve bahsettiği şey sanırım defterdi. İnşallah o değildir diye geçirdim içimden. Bu kadar yaklaşmışken öğrenememek çok kötü olurdu gerçekten. Bir köşeye sinmiş beklerken bir şey masaya çarptı ve hemen ardından bir kalem yanıma düştü. Babamın eğilip bakma düşüncesi beni korkuturken ne yapacağımı bilemeyerek endişeyle kalemi ittirdim. Kalem masanın altında duran benim yanımdan uzaklaşırken sandalyenin yanına gitti. Babamın eğildiğini görüş açıma giren kafasıyla farkederken kalp atışlarım hatsafadaydı. En son ne zaman bu kadar adrenalin yaşamıştım hatırlamıyordum. Ellerim hala kendime çektiğim dizlerimde bağlıyken babamın eğilmesiyle kafamı yana çevirmiş ve gözlerimi hafif kısmıştım. Karanlıkta beni görmezdi belki ama gözlerim parlayabilirdi. Dişlerimlede dudaklarımı yiyordum tabi.

O kısacık süre bana çok uzun gelmişti. Yaklaşık 10 saniye çıt çıkmazken bu sessizlik beni daha da ürkütüyordu. Babam beni burada yakalasa ne cevap vereceğim ayrı bir konuydu. Diğer bir konu ise babam beni yakalarsa odadan tuttuğu gibi atar kesinlikle kapıyı da kilitlerdi artık ve o defterin içinde ne olduğunu çok merak eden ben bunu asla istemiyordum. Ayrıca kapıyı üstüme kilitleme ihtimalini düşünürsek dört katlı olan bu evin üçüncü katındaydı babamın odası. Burdan çıkma ihtimalim çok zordu yani. Az sonra kapı kapanma sesi geldi. Nolmuştu şimdi. En son babam yerdeki kalemi alıyordu. Gitmişmiydi. Kafamı hafiften tekrar önüme doğru çevirdim. Kimse yoktu. Ama içimden bir ses bir süre daha burada beklememi söylüyordu. Tedbiri elden bırakamazdım.

Rastgele Numara | Texting |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin