Sonunda apartmanın önüne geldiğimde zile bastım. Bir kaç saniye bekledim ama kapı açılmadı. Bir kez daha denedim. Yine açılmadı. Üçüncü kez şansımı denedim ve bu sefer parmağımı zilden çekmedim. Açılana kadar da çekmeyecektim. Aylin'in evde olması gerekiyordu. Titreyen bedenimi daha fazla görmezden gelemezdim çünkü. Ne kadar sürdüğünü bilmediğim bir süre sonunda kapının açılma sesi geldiğinde derin bir nefes verip binaya girerken, sokağa bir göz atmayı ihmal etmemiştim. Aylin evdeydi, ve bu gece tek kalmayacaktım. 

 Merdivenlerden bir kat yukarı çıktığımda, siyah düz saçlarını dağınık ev topuzu yapmış, göğsünde birleştirdiği kollarıyla, üzerindeki hırkasına iyice sarılmış bir şekilde  duran Aylin'i gördüm. Uzun süredir akmamaları için direndiğim gözyaşlarım nedense onu görünce, akmak için göz pınarlarımı zorlamaya başlamışlardı. Ama bunu yapamazdım. Vücudumdaki titremelerin daha da arttığını fark ettim merdivenleri adımlarken. 

"Kızım madem geliyorsun arasana. Kırmızı odadaydım. Su almak için çıkmasaydım hayatta duymazdım kapıyı." diye söylenirken, merdivenleri çıkmayı bitirmiş kapının önüne kadar gelmiştim. 

    Başımı hafif sola yatırdığımda dudaklarım istemsizce bükülmüştü. Birisine sarılmaya çok ihtiyacım vardı. Birisinin güven dolu kollarına çok ihtiyacım vardı. Gözyaşlarımın akmaması için o kadar çaba sarf ediyordum ki, boğazımdaki yumru büyümüş, nefes almamı imkânsız hale getirmişti.

Daha fazla dayanamayacakmış gibi hissettiğimde, Aylin'in endişeli bakışları arasında, beni tutmak için açtığı sıcak kucağına yığılıverdim.  Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey Aylin'in endişe dolu bakışları, duyduğum son şey ismimi korkuyla bağırmasıydı. 

Pencereden sızan güneşin parlak ışıkları gözlerimi rahatsız etmeye başladığında, yattığım yerden doğruldum. Kollarımı iki yana açarak gerindim. Gece kabuslar yüzünden birkaç kez bölünen uykuma rağmen, uykumu almış gibi hissediyordum. Pencereden gelen aydınlık ise içime huzur dolduruyordu. Açık ve temiz havaları çok seviyordum. Gece yağan yağmur havayı temizlemiş, güneş daha bir güzel parlıyordu.

Hissettiğim gevşeme, yerini yavaş yavaş baş ağrısına bırakınca, dün gece yaşananlar da bir bir aklıma düşmeye başlamıştı. En son Aylin'in kucağına yığılmıştım. Sanırım beni kapıdan yatağa kadar taşımış, sonra da yanıma kıvrılmıştı. Eski günlerdeki gibi. Arada bu eve gelir, kız gecesi yapar sonrasında aynı yatakta yatardık. Ben nişanlanana kadar böyleydi en azından. O yüzüğü parmağıma takana kadar her şey ne kadar güzeldi. Kendi hayatımı kurmuş, bütün prangalarımdan kurtulmuştum. Lanet olsun. Benim için güzel günler geride kalmıştı ve o günler her geçen gün benden daha da uzaklaşıyordu. 

 Başıma ağrılar sokan düşüncelerin biraz olsun hafiflemesi için yataktan Aylin'i uyandırmadan yavaş hareketlerle kalkıp kendimi banyoya attım. Ilık bir duşun baş ağrımı geçireceğini umarak, suyu açıp ısınmasını beklerken, aynadaki yansımama baktım. Enkazdan çıkmış gibiydim. Fiziksel olarak bir şey gözükmese de ruhumdaki çöküntü ifademe yansımıştı ve bu da beni oldukça kötü gösteriyordu. Dün giydiğim kıyafetler hala üzerimdeydi. Aylin sadece kabanımı çıkarabilmişti. 

Üzerimde siyah balıkçı yaka bir kazak vardı.  Onu eteklerinden tutup bedenimden sıyırdığımda  aynadaki yansımam gözüme çarptı. Ve kaşlarım istemsizce çatıldı. Gözlerime inanamamış, ellerimle gördüklerimin gerçek olup olmadığını kontrol etmek istemiştim. Soğuk parmak uçlarım boynumu yokladığında, artık emindim. Kolyem yoktu. Ucunda annemin yüzüğünün takılı olduğu gümüş zincir kolyem yoktu.

 Hemen akan suyu kapattım ve öylece banyodan dışarı çıktım. Vestiyerdeki çantamı alıp içinde ne var ne yoksa ters çevirip yere döktüm ve eğilip saçlarımı kulağımın arkasına alarak kolyemi aramaya başladım. Yoktu. Burada da yoktu. Askıda asılı kabana gözüm takıldı. Hızlıca yerden kalkıp onun ceplerine de baktım. Yine bulamadım. Kulaklarımın uğuldadığını hissettim o an.

Sırtımı vestiyerin karşısındaki duvara yaslayıp, dizlerimi kırarak yere oturdum. Gerçekten şu hayatta da bir şeyi elimde tutabilmeyi becerebilseydim. Altı üstü bir kolye ve ben onu bile kaybetmiştim. 

KARANLIK ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin