10☑️

78 49 68
                                    


Sabahın ilk ışıklarında güneşin yüzüme vurduğunu hissettim. Elimle güneşi kapatmak istedim. Küçük odamın küçük penceresinden yansıyan güneş bütün uykumu kaçırmıştı. Aniden işe geç kaldığım aklıma gelmişti. Hemen ayağa kalkıp yatağımın kenarına oturdum. Yanı başımda duran telefonu elime aldım. Saat dokuzu çeyrek geçiyordu. "Çok geç kaldım" diye kendime serzenişte bulunurken istifa ettiğim aklıma gelmişti. Uyku sersemiyken tamamen unutmuş olmalıydım. Biran önce istifa dilekçemi ve paraları İhsan Bey'e teslim etmem gerekiyordu. Dün gece yanımda kalan Damla ortalıkta yoktu.

- Damla! Damla kalktın mı ?" diye bağırdım. Ses yoktu. Hemen Damla'nın odasına geçtim. Orada da yoktu. Sonra bütün odaları aradım. Kimse yoktu. İşe gitmiş olduğu düşüncesi aklıma geldi. Hemen telefona sarıldım ve Damla'yı aradım.
- Aradığınız numaraya ulaşılamıyor" sesi kulağımda yankılandı.
- Kötü düşünmemeliyim. Kötü düşünmemeliyim" diyerek kendi etrafımda dönmeye başladım. Aklımdaki düşünceler sakin kalmama olanak sağlamıyordu. "Ne oldu Acaba ? Neden açmıyor ? Kötü bir şey mi oldu ? Kaza mı yaptı acaba ? Kaçırıldı mı yoksa ?" dedim ve defalarca Damla'yı aramaya başladım. Gene ses yoktu. Aklıma Selim Bey geldi. Eğer Damla işte ise duyamayabilir. Selim Bey'den öğrenmek üzere aradım. Patron İhsan Bey'in üvey oğluydu. Diğer arkadaşlarımızdan ziyade bize en samimi davranan Selim Bey'di.

- Alo. Selim Bey.
- Efendim. Selinciğim.
- Damla'ya ulaşamıyorum. Acaba işe geldi mi ?
- Hayır Selin gelmedi. Ama sizin acil buraya gelmeniz lazım.
- Neden Selim Bey ? Ben istifa ettim. Çalışmıyoru. Birazdan parayı da getiriyorum.
- Hayır onun için değil Selin. Buradaki herkes grev yapıyor. Sizin için." Selim Bey'in ses tonu fazla heyecanlı geliyordu.
- Anlamadım ?" diyerek irkildim. Sesimi kalınlaştırdım.
- Biz kimseyle fazla samimi değildik. Neden bizim için işlerini tehlikeye atsınlar ki ?
- Bilmiyorum Selin. Acil buraya gel.

Telefonu kapattım. İş yerine gitmeden önce Damla'yı bulmalıydım. Benden habersiz hiç bir yere gitmezdi. "Şimdi nerede bu kız ?" Hemen hazırlanmaya gittim. Bir şeyler yapmalıydım. Onun hayatımda olmadığı düşüncesi bile beni bitiriyordu. Hazırlanırken bile elim ayağıma dolanmıştı. Kırmızı kazağımı ve siyah pantolonumu giyindikten sonra odamdaki boy aynasına baktım. Nasıl göründüğüme bakmak için değil, düşünmek için. Damla'nın gidebileceği yerleri daha iyi düşünmek içindi. Sonra aklıma tek bir yer geldi. Çantamı alıp aninden çıktım.

Durağa gitmek için yola koyuldum. İnce ,uzun yolda ilerlerken; sağda ve solda sıra sıra olan evlere bakınıyordum. Arabanın korna sesiyle, yolun ortasında olduğumu fark edip kaldırıma çıktım.
- Ne korna çalıyorsun be ?" dedim. Arabayı süren kadın kafasını çıkardı ve rüzgardan saçlarını darmadağın etmişken bana seslendi.
- Önüne bak. Öleceksin.
Yaşadıklarım yetmezmiş gibi bir de bunlarla uğraşıyordum. Kafamı önüme çevirip yoluma baktım. Biraz ilerledikten sonra durağa vardım.

Otobüs durağında beklerken; sabah erken saatlerde yollar, yalnızlığını giderip kalabalıklaşıyordu ve sessizliğini bozan arabalar, isyan eder gibi gürültü çıkarıyordu. Otobüs geldiginde; benimle aynı durakta olan iki siyah takım elbiseli adam, otobüse binmişlerdi. Birisi iri yarı, uzun boylu ; diğeri kısa boylu, yani benim boyumda ve zayıf biriydi. Sabah saatlerinde, işe giden insanların ve öğrencilerin yanında böyle tiplerin olması tedirgin ediciydi.

Otobüs çok kalabalık olduğu için ayakta bekliyordum. Bir yandan bugünkü gazetecilik görevimin ne olduğunu düşünürken bir yandan siyah giyimli adamların, gözlerinin üstümde olduğunu anladım. Ve o adamlar göz mesafemde ayakta bekliyordu. "Her neyse beni ilgilendirmez" diyerek kafamı önüme eğdim. Damla'yı biran önce bulmalıydım. Gideceği tek yer vardı o da ailesinin olduğu mezarlıktı. En azından orda olduğuna dair inancım artmıştı. Eğer orda da yoksa kendime neler yaparım tahmin bile edemiyordum.

Kafamı başka tarafa doğru çevirdim. Biraz da olsa insanları izlemek , benim sevdiğim şeyler arasındaydı. Kolundaki saate sürekli bakan biri, muhtemelen işe geç kalmıştı. Çocuğunu götüren bir anne, çocuğunun sürekli kafasını okşuyordu. Bu anıyı yaşamak için her şeyi verirdim.Okula giden delikanlılar , liseli oldukları belli bir grup. Sürekli kikirdiyorlardı. Belli ki sabah sabah enerjileri yerindeydi derken, ineceğim yere gelmiştim. Otobüsten indikten hemen sonra, mezarlığa doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Arkamdan siyah giyisili adamlar indi. Onlara doğru bakmak için arkamı döndüm ve gözlerime dik dik bakıyorlardı. Arkamda olduğunu hissettikçe soğuk terler dökmeye başladım. Kalp atışlarımın sesi kulaklarımı çınlatıyor, nefesim gitgide artmaya başlıyordu.

Büyük ve uzun binaların arasında; şehrin kuytu köşelerinden birinde, adamları atlatmak için düşünmeden gördüğüm ilk yere girdim ve bir bankada olduğumu anladım . İçerideki güvenliğe durumu anlattım. Güvenlik kaslı ve esmer biriydi.
- Biraz burada kalabilir miyim ? Tanımadığım kişiler beni takip ediyor olabilir ?
- Hayır. Kalamazsınız" dedi kaba sesiyle. Gösteriş için bile yolumu tıkıyordu. Arkama baktım. O adamlar bana doğru geliyordu. İçeri girmek için hamle yapsam da güvenlik beni tuttuğu gibi dışarı attı.

"Hayatı boyunca kaba ve sert hareketlere maruz kalan kişinin, başka bir dil konuşması mümkün değildi."

Siyah adamlar bana doğru gelirken yutkundum. Kısa boylu olanın ceketinin altında silah gözüküyordu. Uzun boylu olan ise sert bakışlarıyla beni ürkütmüştü. Tam karşımda durdular. Ellerimi kaldırdım.
"Benden ne istiyorsunuz ?" ürkek sesimle konuştum.

Kısa olan konuştu.
- Bizden kaçamazsın. Bizi herkes tanır. Sana bir şey getirdik."
Sakinleşmeye ve gözlerimi dik dik tutmaya başladım. Kolay bir iletişimle, bunu halledebileceklerini ve bazı hareketleri yapmama konusunda uyarmaya başladım. Sonra cevap verdim.
- Sizi tanımıyorum. Karıştırdınız galiba" diyerek arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım.
- Selin Osmanoğlu sus ve dinle" diye bir ses duydum. Hemen durdum. İsmimi nerden biliyorlardı. Ben söylememiştim. Sakince arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral olan kafa sallamaya başladı ve konuştu.

- Bu zarfı al. Oku." Kısık sesle konuştu. Ellerimi uzatıp zarfı aldım. Ellerimin titrediğini fark ettim.
- Bu ne-dir ?" biraz da olsa kekelemiştim. Kısa olan cevapladı.
- Fazla soru sorma sadece oku" diyerek uzaklaştılar. Hemen zarfı açıp okumalı mıydım ? "Hayır olmaz! Yapmam gereken bir sürü iş var" diyerek hemen yola koyuldum. Az ileride mezarlığa giriş kısmı vardı. Kapı da bekleyen güvenliğe sordum.
- Uzun boylu, sarı küt saçlı biri geldi mi ?
- Evet geldi. Buyurun." diyerek kapıları açtı.
- Teşekkür ederim" diyerek hemen Damla'nın yanına doğru gittim.

Damla ailesini görmek için evine gelmişti. Onun bir evi vardı. Ben de o bile yoktu. "Rüzgar da yıllarca savrulmanın ne demek olduğunu sana anlatamam Damla! Bir evin olduğu için şükretmelisin" dedim içimden. Mezarlıkların arasından geçerken bazılarının küçük olduğunu fark ettim. Hatta çoğunun yaşı küçüktü. Mezar taşlarında doğum - ölüm yılları yazıyordu. Damla'yı fark ettim. Koşa koşa yanına gittim. Damla yere oturmuş, dua ediyordu. Sarıldım.

- Seni kadar çok merak ettim ki aklım çıktı. Neden telefonun kapalı.
- Onlara saygı duyuyorum Abla" diyerek ailesinin mezarını gösterdi.
- Haber verseydin bari.
- Abla neden buraya geldim biliyor musun ?
- Neden ?" dedim fısıldayarak.
- Dediğin gibi kolyeyi sattım. Manevi değeri çok olan o kolyeyi. Sen bana kızarsın diye ailemden özür diliyorum Abla. Belki onlar sana söyler diye.
- Ya ben sana kızar mıyım hiç kuzum. Kolyeyi boşver şimdi. Sen daha önemlisin." diyerek hafif geri çekildim. Devam ettim.
- İş yerinde çok olay olmuş bu arada.
- Ne olmuş Abla" diyerek meraklı gözlerini gözlerime doğru dikti.
- Çalışanların hepsi grev yapıyormuş. Bizim için." dedim hızlı bir şekilde.
- Cidden mi ? Hadi gidelim bakalım neler oluyor ? Belki bir şansımız olur.

- Hadi" diyerek iş yerine doğru yola koyulduk. İş yerinden daha önemlisi ise yabancı adamların bana verdiği zarftı. İsmimi nereden bildikleri de aklımı kurcalayan bir diğer şeydi.

.SON.
Vote, görüş ve eleştirileriniz önemli

Yeni Bölüm Aşağıda 👇
Her gün Yeni Bölüm Gelecektir !

Bu hikayeyi begendiyseniz başkalarına önererek bana destek olabilirsiniz 🙏🏻

TEK BAŞINA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin