/1/

14.8K 702 224
                                    

Hoşgeldin ♥️

Rusya , Moskow |2021|

Yağan karı , pencerenin önünde heyecanla izliyordum. Dışarı çıkıp saatlerce karın altında oynamak istesemde bu benim için şimdilik imkansızdı.

Koskoca bir yıl geçmişti.

Bir yıldır bu kocaman oda da bana verdiği cezalar yüzünden çoğu zaman kilitli kalabliyordum.Sadece akşamları o geldiğinde kapıyı açıp bana izin veriyordu.

Tabi bu ilk geldiğim dört ayı tek kapsıyordu. Sürekli kaçmaya, kurtulmaya çalışmıştım ama her seferinde aldığım büyük cezalar beni artık hiçbir şey yapamaz hale getirmişti.Şimdi ise uslu bir çocuk olmuştum. Babacağımı sinirlendirmediğim sürece her şey lüks ve güzel gidiyordu.

Odamın kapısı çalınınca , büyük camın önüne attığım yastığımı da alıp yerden kalktım.

"Buyrun."

Rusça konuşmak alışana kadar tam bir işkence gibi gelmişti. Bu evde Türkçe konuşmam da yasak olduğu için alışana kadar epey bir zorlanmıştım.
Orta yaşlı despot yardımcı kadın içeri girdiğinde çekinsemde ne söyleyeceğini bekledim.

"Öğretmeniniz aşağıda sizi bekliyor efendim."

Kendimi yerden yere vurasım gelse de sakince kafamı sallayıp onayladım. Saçma kuralları yüzünden bir çok özel ders alıyordum.  Çoğunu ben seçmiş ve kendimi geliştirmek istemiştim ama bazen bunalıyordum.Bugün de yine kendi seçtiklerimden biri olan piyano dersim vardı.

Üzerime geçirdiğim kıyafetleri göz ucuyla kontrol edip kendimce onay verince aşağı indim.İki yönlü büyük merdivenden aşağı inerken , huysuz ve huzursuz hissediyordum. Babaannem ve evin diğer aile üyeleri kısa bir kar tatiline gitmişlerdi. Vadim'in işleri olduğu için de ikimiz burda kalmıştık.

Diz altında ki siyah eteği ve aynı renk gömleğiyle son derece ciddi duran öğretmeni gördüğümde yanına ilerleyip hiçbir şey demeden piyanonun önüne oturdum.

Yaptığım en ufak hata da yada söylemde Vadim'e yetiştirdiği için ondan hem nefret ediyor hemde korkuyordum.

"Bugün Re-Si  notalarını öğreneceksin."

Kafamı sallayıp onayladım . Daha yeni başladığımız için çok zor ve yorucu geliyordu.

🍃🍃🍃

İki saatti aşkındır çalışıyorduk ve artık yorgunluktan bayılacağımı hissediyordum.

"Ara verebilir miyiz?"

Çatık kaşlarıyla sertçe bana baktığında yutkunup önüme döndüm.

"Hayır Yuriy bey , saat ve ders konusunda aksaklık olamaz  babanızın kesin emri."

Bir süre daha aynı işkence devam ettiğinde sinirden yerimde tepinmek istiyordum.  Notalar artık beynimin içinde çalıyormuş gibi geliyordu ve bir an önce bitmesi için kadını sokağa atmak istiyordum.

Tam yeniden ara vermek için şansımı deneyecekken hizmetlilerin koştur koştur kapıyı açmaya gitmelerinden gelen kişiyi tahmin edebiliyordum.

Heyecanla ellerimi pantolonuma sürüp sakinleşmeye çalıştım. Hala ondan korkuyordum ama cezalarından daha fazla korktuğum içinde sesimi çıkarmıyordum.

Aslında bile isteye sessiz kalıyordum. Bana güvensin ve yapacaklarım için onu kullanayım istiyordum. Bunu hak ediyordu.

Tüm hayatımı değiştirdikten sonra buna ayak uydurup hiçbir şey olmamış gibi kabullenmemi beklemek büyük bir aptallıktı. Kendime olan öz saygımı yitirmemiştim henüz,aptal biri de değildim. Sadece doğru anı bekliyordum.

Onu dinlemediğimi fark eden  öğretmen sinirlenmişti. Kızgın suratıyla bana bakıp tam bir şeyler söyleyecekti ki salondan içeri heybetli bedeni ve korkutan surauyla babacığım girmişti.

Uzun bir süre geçirmemize rağmen hala ondan  çekinsemde  yanımda ki kadından kurtulmak için hızlı adımlarla yerimden kalkıp uzun bedenine doğru ilerledim.

Sert bakışlarını önce arkamda ki kadına çevirdi, ardından gözleri beni bulduğunda yutkunup yumuşak bakışlarına dönebilmişti.

Boyum bedenine yetişmediği için beline doğru hırsla sarılıp kafamı gömdüm.

"Hoşgeldin baba."

Ellerinden biriyle saçlarımı diğeriyle de belimi okşadıktan sonra alnıma ufak bir öpücük bırakmıştı.

"Hoşbulduk bebeğim."

Arkamda ki kadının birazdan konuşmaya başlayacağını bildiğim için büzüşen dudaklarımla önümde ki adama bakıp kollarımı boynuna doğru kaldırdım.

Ne istediğimi anladığı için kalçarımdan tutup beni kucağına almıştı. Bacaklarımı beline dolayıp kafamıda boynuna gömdüm.

"Efendim, son yarım saatlik bir dersimiz daha var."

Kollarımı daha fazla boynuna dolayıp kulağına eğildim.

"Çok yoruldum ama ben."

Sert bir soluk aldığını işşitsemde  kafamı boynuna gömüp hiç çıkarmadım. Arkamızda kalan kadına eliyle kısaca işaret verdiğinde hemen dışarı çıkmıştı.

"Derslerini ciddiye almamandan hoşlanmıyorum."

Kucağında benimle birlikte üst kata doğru çıktığında güzel kokusunu soluyup hiç ses çıkarmadım.
Odaya girdikten sonra dudaklarımı sıkı sıkı öpüp beni yatağa bırakmıştı. Hiç sesimi çıkarmadan sakince yatakta uzanırken o da üzerini değiştiriyordu.

Görkemli vücudunu  hafifçe saran pantolonu çıkardığında dayanamayıp gözlerimi kaçırdım. Biraz utanıyordum.

Bir kaç dakikanın ardından  üzerini değiştirip yeniden yatağa doğru gelmişti. Önce kapalı gözlerimi sonrada boynumu öpünce yumduğum gözlerimi heyecanla açtım.

"Özledim."

Yüzüne çok yakışan güzel gülümsemesiyle dudağıma doğru eğildiğinde  göğsüm hızla inip kalkıyordu.

"Özledim ne?"

Saçma kurallar...

Zihnimde düşündüklerimin aksine gülümsedim.

" Seni çok özledim babacığım."

Kararan gözleri dudaklarımdam ayrılmazken  şaşkınca gözlerimi kırpıştırıyordum. Bir süredir cinsel anlamda çok yakındık , hem isteyip hem korkuyordum.

Bakışları dudaklarımdayken odaya yayılan utanç dolu sesle ayağa kalkıp hiçbir şey söylemeden elini bana uzattı. Karnım guruldadığı için utanmam çok saçma olurdu ama yanaklarımın kızarıklı bu saçmalığa göz yumduğumu kanıtlar nitelikteydi. Bunu bildiği için hiç sesini çıkarmamış ve aniden toparlanmıştı. Beni bu kadar iyi tanıması bazen ürkütücü geliyordu.

Başparmağını kavrayıp peşinden ilerlediğimde koridorun sonunda ki odanın önünde durduk.

"Yemekten sonra sana bir süprizim var ."

Geçiş bölümlerinden sonra uzunluğu arttırırım 🌸

AHGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin