The werewolf diares

Full moon

Ben ashley mrswell las vegas'dan 1 yıl önce ayrılmıştım fakat tekrar döndüm ve herkes çok mutluydu her şey çok güzel giderken bir gece marketten eve dönerken bir ormanlık yola döndüm fakat ne araba ne de bir canlı vardı dümdüz giderken bir anda karşıma belirleyemediğim bir cisim karşıma çıktı ve aniden arabayı durdurdum. Ve ne olduğuna bakmak için arabadan indim. Ve üzerime çok hızlı bir şekilde gelmeye başladı. Gözlerimin içine baktı ve gördüğüm tek şey 2 çift kırmızı göz olduğuydu ve biraz zaman geçtikten sonra acı çektiğimdi. Gözümü açtığımda ise kendimi boş bir odada buldum. Kapı aralığından 30/35 yaşlarında bir kadının bana baktığını gördüm. Yavaş ve sakince bana doğru yaklaşıyordu. Ve sakince "ismin nedir genç kız?" Dedi. Bende aynı sakinlikle "ashley efendim" dedim "ahh... çok güzel bir isim" dedi. Omzuma dokundu ve dokunduğu anda gözümün önüne garip şekiller ve bir cenaze evi modeli çıktı. Elini omzumdan çektiğinde ise her şey kaybolmuştu. Aradan birkaç gün geçip dinlendikten sonra arabamı bularak evime tekrar döndüm. Kendimi her zamankinden daha farklı ve değişik hissediyordum özellikle dolunaya 2 hafta kalmışken sürekli öfke kontrolü sorunu yaşıyordum. Ama sürekli kendimi kontrol etmeye çalışırken bayılıyordum. Gözümü sürekli hastanede açıyordum. Bir gece ansızın bayıldığımda hayatımda asla görmediğim birini gördüm ve sadece 4 kelime tekrarlıyordu "dolunaydan önce beni bul..." uyanana kadar bunu tekrarlayıp durdu. Uyandığımda kendimi hastane değil,bir cenaze işleri evinde buldum kendimi ve 2 tane kadın kahkahalar ile gülüyordu. Hemen yanlarına inip "ben neredeyim" diye sordum. Kadınlardan biri hemen kalkıp gitmişti bile, diğer kadın ise "dalga mı geçiyorsun tatlım buraya sen geldin ve dolunaydan önce bu adamı bulman gerektiğini söyledin" lafı biter bitmez lafa atladım "bana size gösterdiğim adamı gösterebilir misiniz?" Dedim " tabikide" diye atladı biraz daha ciddi bir ses tonuyla telefonundan adamın fotoğrafını gösterdi;
Sarı saçlı,kahverengi gözlü,1.70 boylarında, 30/34 yaş aralığında ve daha çok fransız erkeğine benziyordu.
-"Sanırım bu adamı daha önce hiç görmedin?"
-"hayır tabikide görmüş veya tanımış olsam şu anda kim olduğunu söylemiştim bile... peki siz daha önce görmüş olabilir misiniz?"
-"ahh... tabikide hayır ama yeğenimiz tanıyor veya görmüş olabilir. Biraz beklersen gelir..." lafı biter bitmez eve 20/22 yaş aralığında hafif esmer sakalsız boyu 1.70 lerde ve kahverengi gözlü biri girdi.
-"afedersiniz aşağı dünyada işlerim biraz uzun sürdü o yüzden geç kaldım..."
diyerek masaya yavaşça oturdu. Şok olmuş bir halde:
-"a-aşağı dünya mı?" Dedim.
-"ahh... sana söylemeyi unuttum aşağı dünya cennet , cehennem ve arasındaki boşluktur... yeğenim mason aşağı dünyada elçidir. Lilith ve inanna'nın birbirlerine olan söylentilerini iletir." Uzun süre sessizlik oluştu sessizliği nadia teyze böldü.
-"mason sen bu adamı tanıyor musun?" Diyerek o adamı gösterdi. Mason masadan kalkarak;
-"siz bu adamı nereden tanıyorsunuz?" Diye sordu. Nadia teyze:
-"ashley bu adamı arıyor kim olduğunu biliyorsan onu dolunaydan önce bulması gerek" mason şok içinde bana bakarak:
-"bu adam alfa ama sadece bir alfa değil alfalardan daha güçlü, daha zeki, daha hızlı, daha dayanıklı, daha kontrollü ve zihin kontrolde oldukça usta... eğer zihnine girdiyse seni dönüştürmüş olabilir nadia teyze ashley'i kontrol et bir yerinde ısırık veya başka birley var mı diye bak" dedi.
Nadia teyze kolumdan tutarak beni bir odaya götürdü:
-"gel tatlım burada kontrol edelim hızlıca" diyerek başka bir odaya götürdü. Ama oda oda gibi değildi sedyeler, XR ışınları, ökse otu ve akla gelebilecek her şey meraklı bir ifade ile
-"burası neresi?" Diye sordum nadia teyze güler yüzle:
-"korkma tatlım biz cenaze işleri eviyiz o yüzden kontrol için minik bir morgumuz var... herneyse gel hadi hızlıca kontrol edelim bir iz var mı diye" dedi. Neredeyse yarım saatten fazla kaldık. Odadan çıkar çıkmaz mason hemen bizi masaya oturtup sorguya çekti.
-"nadia teyze ısırık veya başka bir iz var mı?" Diye sordu nadia teyze sakin bir ses tonuyla
-"hayır yok heryerini dikkatlice aradım fakat küçük bir iz bile izi bırak çizik bile yoktu" dedi.
Mason şaşkınlıkla bana döndü ve bana;
-"ashley gözünü kapat" dedi sakince.
Cebinden toz paketi ve asasını çıkarttı. Ve birkaç söz söyleyip önce asayı sonra elini toz paketine soktu. Ardından kafama sürdü ve kulağıma sessiz bir ses tonu ile;
-"kafana kılıç sokacağız ama korkma eğer gerçekten seni dönüştürdü veya zihnine girdiyse kılıç her şeyi hatırlamanı sağlar..." dedi. Kafama kılıcı soktukları anda gözlerim hemen açıldı. O geceye tekrar döndüm ama kendim olarak değil başka biri olarak döndüm. O garip cisim bana doğru yaklaşarak kulağıma:
-" ben corey hale beni bul ben senin alfanım eğer beni dolunaydan önce bulamazsan önce las vegas daki herkesi öldürüp her dolunayda başka bir ülkedeki insanları öldürmeye başlarsın... ta ki ben ve sürüm kalana kadar fakat böyle olursa ben ve sürüm tek çare olarak seni öldürmek zorunda kalırız ki bunu ne sen ne de ben isterim ben en yeni betamsın ama beni bulana kadar omega olarak kalacaksın..." dedi. Gözleri kıpkırmızı bir halde gözlerime bakarak gözlerimi sarı yaptı ve bayılttı onunla birlikte bende bayıldım. Gözlerimi açtığımda ise kendimi bir masada yatarken buldum başımda da nadia teyze vardı. Hemen mason'u çağırdı. Mason hemen geldi ve neler gördüğümü sordu. Bende hepsini tek tek anlattım. Mason hemen anladı nasıl olduğunu -"kulağına söylediği şeyler seni onun betası yapmış size anlattığım gibi zihnine girdi ve sürüsünün içine aldı seni. Onu acilen bulmamız gerek yoksa ashley bir tek onun sürüsü kalana kadar hepimizi her dolunayda öldürecek ve onun sürüsüde ashleyi öldürecek." Dedi elimden tutarak; bikaç söz söylerek bizi aşağı dünyaya götürdü. Beni lilith'in karşısına çıkardı.
-"lilith" dedim çok yüksek sesle.
-"bayan mrswell bu ne hoş bir sürpriz corey hale'i aramaya gelmişsin bakıyorum da onu burada değil boşlukta bulabilirsiniz çünkü o buraya ait değil benim yerime geçemeye çalıştı... bu yüzden boşluğa sürüldü." Eli ile 2 kere alkışlayarak bizi boşluğa gönderdi. Yüksek sesle;
-"corey hale burda mısın?" Diye bağırmaya başlım. Heryerde onu aradık fakat hiçkimse onun halkında küçük bir şey bile bilmiyorlardı.
Mason hafif yüksek ve ümitsiz bir ses ile:
-"ashley burada yok geri dönelim" dedi.
Tam dönecekken yogun ve öfkeli bir ses geldi
-"durun ben corey hale'i tanıyorum hatta benim alfam ama siz onu burada değil las vegas da aramalısınız çünkü buraya sadece lilith'in yerine geçmek için gelir. Yoksa hep las vegas da olur isterseniz nerede bulabileceğini göstermek için sizinle gelebilirim" dedi.
Mason önce bana baktı sonra güvenmeyerek
-"tamam gel fakat bir hatanda seni doğruca aşağı dünyaya gönderirim" dedi.
-"yok yapmam bu arada adım jach"
-"memnun olduk jach fakat bize corey hale'i bulmamızda yardım edersen daha çok mutlu olacağız" dedim.
Mason elimizden tutarak
-"alegna macikey to worl" diyerek bizi tekrar las vegasa getirdi. Jach bizi tutarak corey hale'in nerede olduğunu gösterdi. Mason bizi tutarak oraya ışınladı corey hale karışımızda
-"ahh... ne kadar güzel bayan ashley sonunda beni bulabildin fakat çok geç 1 saat sonra dolunay var." Dedi aşağılayıcı sesi ile ve mosan a dönerek:
-"neden bu kadar sürdü bana 1 saat gibi geldi" dedim. Mason bana şaşkın bir yüz ile bakarak
-"ashley o geceye döndüğünde 48 saat uyanmadın." Dedi. Corey hale lafa atladı
-"herneyse her şey için çok geç ya ashley'i zincirlersiniz ve güzel anılarını hatırlatmaya yardımcı olursunuz ya da bırakırsınız sadece ben ve sürüm kalana kadar herkesi öldürür ve bizde onu öldürürüz" dedi.
-"bence artık onlara hiç gerek yok çünkü artık güçlerini kontrol edebiliyorum ve nasıl kullanacağımı biliyorum." Dedim.
Yere vurarak önce gözlerimin rengi sarıya dönüştü, Tırnaklarım yerine pençelerim ve sivri dişlerim oldu ve devam ettim:
-"eminim biliyorsundur yeni bir beta ilk dolunayında 2 alfa gücündedir." Dedim.
-"s-sen bunu nerden biliyorsun?" Dedi corey hale.
-"mason ve jach sağolsun biraz yardımları sayesinde çoğu şeyi öğrendim ve sadece buda değil bir alfa ile nasıl dövüşülenceğinide öğrendim:)" dedim. Corey üstüme gelirken dönüşmeye başladı...
-"fakat şunu unutma ashley ben sadece bir alfa değilim true alfayım beni yenmen için yüzyıllar boyu çalışman gerek." Dedi corey hale.
-"ben hazırım sende hazırsan başlayalım" dedim. Corey tam üstüme gelecekken mason birkaç söz söyleyerek corey'i arkadaki harabe eve soktu. Peşinden bizde gittik fakat corey normal bir insan gibi değildi değişik bir cisim gibiydi mason birkaç söz söyleyerek corey'i camdan attı ve jach elindeki yeşil iksirli şişeyi corey'e attı corey şişeyi havada tuttu fakat patlamadı mason elindeki asasını şişeye atarak şişeyi patlattı. Corey yanmaya başladı ve jach'ın üstüne doğru yürümeye başladı mason son anda tekme atarak corey'i düşürdü. Corey'in heryeri yanık halde yerde dururken jach üstüne doğru yürüdü ve bana dönüp:
-"ashley çok özür dilerim ama bunu sürümün geleceği için yapmalıyım." Dedi. Corey konuşmaya başladı;
-"ahhh tabi alfa olacaksın isteğinin kokusunu alıyorum." Dedi. Lafı biter bitmez jach corey'in kafasını kırdı corey'i öldürdü. Mason son anda anlayarak şok halde konuşmaya başladı;
-"neden yaptın bunu jach?" Dedi.
-"çünkü ashley bi alfanın gücünü alamaz ve alamazsa bizim sürümüzdeki herkes alfasızlıktan tek tek ölür bu yüzden bunu yapmak zorundaydım." Dedi.
-"çocuklar ben hala hiç birşey anlamadım hala" dedim korkak bir ses tonu ile. Mason hemen atladı;
-"ashley sen eğer corey'i öldürseydin jach ve sürünün kalanı alfaları olmayacağı için öleceklerdi ana jach öldürdüğü için..." mason'un lafı bitmeden jach atladı hemen;
-"artık alfa benim dedi....