eight

74 7 4
                                    

Bir kaç saniye sürmemişti ki aşağıdan Yeosanga seslenmişlerdi.

"Geliyoruz!"

Sarışın olan az önce olanlardan sonra kızaran yanakları ile diğer çocuğa baktı.Wooyoung mu?O, yaptığından asla pişman değildi.
Aşağıya indiklerinde diğer koltuğa geçtiler. Ortaya Yeosang oturmuştu,sol tarafında Mingi ve sağ tarafında ise Wooyoung vardı.
Hongjoong boğazını temizlediğinde odada ki herkesin dikkati ve gözleri ona dönmüştü.

"Ben Hongjoong buradaki lider benim.Yani lafı en çok dinlenen kişi benim.Bir sorun olacaksa bana sorman en iyisi olur.Çünkü-"

"Çünkü aramızda ki tek aklı başında ve olgun olan sensin.Artık ezberledik be hyung."

"Sus sen terbiyesiz."

"Kesin sesinizi sıra bende.Ben Seonghwa burada ki gördüğün kişilerin annesiyim."

"Memnun oldum ikinizle de efendim."

"Efendim demene gerek yok hyung demen yeterlidir."

"Ben de Yunho evin en büyük çocuğu.Hiç sevmezler beni hep dışlanırım."

"Kendini acındırman bittiyse sıra bende."

"Ne acındırması ya."

"Bir susar mısınız?Çocuğu korkutacaksınız."

"Ben Mingi.Evin en küçüğüyüm."

"Beni zaten tanıyorsun...Ben Yeosang."

"Hepinizle tanıştığıma memnun oldum.Ben de Jung Wooyoung."

"Biz de memnun olduk."

Bir kaç saat geçmişti ve kitap okuma saati bitmiş içecekler ve yiyecekler yenilecekti. Yeosang elinde ki tabaklarla içeriye girdi ve ortaya konulan uzun masaya yerleştirdi. Wooyoungda peşinden yardıma gitti.Bir kaç tabakta o aldıktan sonra Mingi içecekledi ve bardakları içeriye götürdü.Son olarak bir kaç tabak daha almaya gittiler sarışın olan ve diğeri.Sarışın genç üst rafın kapağını açarak parmak ucuna kalktı ve tabaklara yetişme çalıştı.Siyah saçlı genç manzarayı gördüğünde diğerinin yanına gelip belinden tutarak kaldırdı.Sarışın olan ayakları yerden kesildiğinde korkmuştu fakat belinde hissettiği ince parmaklarla kim olduğunu fark edip havadayken tabakları aldı.Rafı kapatıp hiçbir şey konuşmadan içeriye girdiler.
Herkes bir şeyler içiyor ve bir kaç konu hakkında tartışıyorlardı.

Yanında oturan sarışına baktı.Konuyu ya da ne konuştuklarını bilmiyordu sadece onu izliyordu.Elindeki minik bardakta kalan bir kaç yudum viskiyi içti sarışın olan...diğeri ise yutkunduğunda belli olan adem elmasını izledi sarışın çocuğun.Biraz fazla içmişti ve burnu ile yanakları kızarmıştı.Bir kaç dakikadan sonra masadaki kişiler sinirden ve ya gerginlikten olsa gerek fazla içip sarhoş olmuşlardı. Wooyoung ise sarışın genci izlemekten kendini alı koyamayıp , içememişti.Ama yarın bunun için kendini tebrik edecekti.Sarı saçlı olan heyecanla ayağa kalkıp gramofonun başına geçti.80'li yılların müziğinden birini seçip gramofona yerleştirdi.Iğneyi dikkatlice plakın üzerine yerleştirip çalan şarkıya ritim uydurarak siyah saçlı çocuğun yanına ilerledi.
Elini uzattıktan sonra siyah saçlı çocuk sarışın gencin elini tuttuğunda kendine çekip yavaşça dans etmeye başladı.Romantik bir ritim vardı ve salonun en köşesinde sessizce dans etmeye başladılar.

Sarışın olan başını yavaşça siyah saçlı olanın omzuna koydu.Belindeki eller çok hoşuna gitmeye başlamıştı.Kendi ellerinide siyah saçlı gencin ensesinde birleştirdi.
Şuan herkes farklı yerdeydi.Yunho koltukta çok garip bir sekilde uyuyordu.Yarı siyah yarı kızıl saçlı olan çocuk en son dediğine göre balkona çıkacaktı.Hongjoong ve hâla ismini ezberleyemediği sevgilisi ise kendi odalarına çekilmişler ve yiyişiyorlardı.Mingi ise ortalıkta yoktu.Yeosang daha fazla ayakta duramayacağını anladığında başını kaldırdı.

"Wooyouungg~"

"Efendim?"

"Odam~Odama götürür müsün benii~"

"Tamamda yürüyebilecek misin?"

"Tabii kiii."

Siyah saçlı gençten uzaklaşıp yürümeye çalıştı ama 2 adımdan sonra yeri boylayacaktı az kalsın.Sarışın çocuğu kucağına alıp bir kaç saat önce öğrendiği odasına ilerledi.Dirseği ile kapıyı açıp içeriye girdi.Küçük bedeni yatağa bırakıp kapıyi kapattı.Dolaba ilerleyip eşofman takımı çıkardı.Yeosang kendi kendine şarkı mırıldanırken çıkardığı eşofman takımını yatağın üzerine koydu.

"Hadi Yeosang uyan.Üzerini değiştirip uyuman gerek."

"Hıı istemiyorummm~"

"Zorla üzerini çıkartmak zorunda bırakma beni."

"Çok mızıkcısın!"

Gözlerini yavaşça araladı.Kollarını havaya kaldırdı.

"Çıkarmama yardım et lütfenn~"

Wooyoung sakince sarışının üzerini çıkarıp eşofman takımını giydirdi.Sarışını iyice yatağa uzandırıp yorganı güzelce üstüne örttü.Artık saat çok geç olmuştu ve eve gitmesi gerekiyordu.Yavaşva ayağa kalkıp kapıya ilerlemeye çalıştı ama gömleğini tutan eller buna pek izin vermemişti.

"Ne oldu Yeosang?"

"Lütfen burada kal...Sarılmak istiyorum."

Wooyoung derin bir nefes verdi.Telefonunu çıkarıp arkadaşına burada kalacaģına dair bir mesaj yolladıktan sonra sarışın olanın yanına kıvrıldı.

"Üzerini değiştir...Rahat uyuyamazsın."

Başını sallayıp üzerini değismek için dolabın önüne geçti.Kendine bir alt seçip değiştirdi. Gömleği çıkardıktan sonra üzerine bir şey geçirmeden eski yerine geri uzandı.Üzerlerini sıkıca örttükten sonra gözlerini kapattı fakat belinde hissettiği kol ve gögsünde hissetfiği ağırlık ile gözlerini tekrsr açmak zorunda kalmıştı.Sarışın olanın başını gögsünde gördüğünde gülümsedi.Yavaşça sarışın olanın saçlarını okşayarak bir kaç öpücük kondurup sarı ve uzun saçların kokusunu sanki yarınlar yokmuşçasına içine çekti.Sarışın olan başını kaldırıp diğer gence baktı.Gözleri yine ve yine karşılaştığında iki gencinde yüzünde tebessüm oluşmuştu.

"Wooyoung..."

"Efendim güzelim."

"Beni bir daha öper misin?Dudaklarının tadı çok güzeldi."

Siyah saçlı genç ani gelen iltifatla biraz bozguna uğrasada çok istekli ve heyecanlı duran sarışın genci daha fazla bekletmemek adına dudaklarını tekrar birleştirdi diğerinin pembe dudaklarıyla.Dudakları hareket etmeye başladığında Yeosang diğerinin dudağını dişleyerek dudaklarını aralamasını sağladı. Araya dilleri de girdiğinde öpüşme biraz daha derinleşmişti.Wooyoung bunu Yeosang sarhoşken yapmak istemediği için yavaşça geri çekildi.

"Artık uyuman gerek güzelim."

Sarışın olan başını olumlu anlamda sallayıp yavru kedi gibi mırıldandıktan sonra eski yerine yani Wooyoungun gögsüne uzanmaya devam etti.Wooyoung ise az önce ağzına gelen kanı yutup dudaklarını yaladı.Bu çocuk kesinlikle sarhoşken çok tehlikeliydi.Belkide içinde bir şeytan yatıyordu.Kim bilir...
Sarışın gencin düzenli nefes alışverişlerini hissettiğinde artık uyuması greektiğine karar verip gözlerini kapattı.

Among Us × WooSangOnde histórias criam vida. Descubra agora