Ilk gün? Yoksa son gün mü ?

456 25 2
                                    

Çok cok sevgili Müdür Bey beni birakip gitmişti, Kris'le iyi gecinmemi, ve her nederse yapmami söylemişti. Dediğine  göre fazla sahiplenici bir huyu varmış. "Oldu canim başka? "Demek istesemde diyememistim.  Krisi iki saatir bekliyordum. Pardon Kris değil;  Profesör , ona Kris deme hakkim yok degil mi?
Neden bu kadar saçma bir şey için düşünüyorum ki? Cidden fazla yalnız  kalmak başa  bela ki ben buraya geldiğimden beri yalnızım.
Bazen fazlasıyla aptal oldugumu düşünüyorum, çünkü o kadar kendime guveniyorum ki (?) Burayı hiç bilmeme ve arkadaşım olmadığını  bile bile okul açılmasına az bir surede geldim. Ve ailem beni nedense aramadi. Buraya yaklasan Araba sesiyle eğik olan kafami kaldırıp, taksiye bakıyorum belkide kris gelmiştir him?

Taksinin evin önünde  durmasiyla fikrimi destekledim evet Kris gelmişti. Hemde sarhoş bir şekilde. Yalpalaya yalpalaya bana doğru yürüdü. -Maymunlara benziyordu yürüyüş tarzı-, kikirdamadan edemedim.

Bana ters bir şekilde bakip kapıdan  içeri girdi ve evin kapısına doğru yürümeye başladı. Bir sure sonra bende onu takip etmeye başladım.  Şifreyi girdi ve ilk benim girmem için kenara çekildi.
Ev dışı güzel olduğu  gibi icide çok güzeldi.

"Ev iki katlı dışardan da belli oluyor herneyse. Üst katta üç oda bir banyo ve tuvalet var. Her odada banyo bulunuyor. Beni takip et." Dedi maymun.

Sanki başka  bir şansım varmış  gibi. Elimde bavul olduğu  için  zar zor yürüyorum. Evin salonunda beyaz ve siyah tonlar hakimdi. Plazmanin bir kac metre uzaginda saginda ve solunda olmak uzere, uzun dikdörtgen seklinde siyah taslarla kaplanmisti. Hemen onunde siyah deri koltuk vardi.  Koltugun arka duvarinda ise yatay bir şekilde, tablo vardi. Salonun biraz ilerisinde ise camin kenarinda koltuklar ve avizeyle birlikte loş bir ışık  vardi.  Bu alan sanki salondan ayri bir yermis gibi duruyordu.
Giriş büyüktü.
Kris bir kapinin önünde durunca burasinin benim kalacagim yer olduğunu anladım. Kapıyı açıp içeri girdi.
"Burası misafir odasi olarak kullanılmakta, yatakta olan nevresim takımı temiz, yan oda benim odam"
Anlamış  gibi kafamı salladım.  Sarhoş olduğu  halde, nasıl bu kadar iyi cumle kurduguna şaşırıyorum dogrusu.
"Tamam o zaman baska bir şeye ihtiyacin olursa çekinme, iyi geceler"
"Teşekkür ederim. Tamam. Iyi geceler"

Kris odadan çıktığı  an yatağa zıpladim çok yorulmuştum.

XXXXXX
SABAH

Kris kapiya vuruyordu,bağırarak
"Baykuş  hadi uyan artık, zaten kafam catliyor, birde sen ugrastirma beni."
Kris'in sesiyle uyandım,sesi boguk geliyordu. Tabii dün gece o kadar icerse sabaha böyle olması normaldi.
Hareket ettiğimde her yerimin uyuşmus olduğunu anladım. Kiyafetlerle yatarsam bunun olacagi normaldi tabii.
"Ahhh" kalkmaya çalışınca ağzımdan inleme sesi çıktı. Ve anında  Kris içeriye daldı.
"Noldu iyi misin?"
Neden bir iyi bir kotu davraniyordu anlamıyorum.
"Heryerim ağrıyor. Ahhhh" kalkmaya çalışınca yine ağzımdan cikan inlemeyi engelliyemedim.
"Bu dapdar kiyafetlere yatarsan olacağı budur tabii." Sinirli ve agrasif bir şekilde bana bakarken.
Elini uzatıp, "Okulun ilk günü Geç kalmak istemezsin değil mi Baykuş? Elimizi çabuk tutmaliyiz "
Elini tutup ayağa kaktim. Evet ilk banyoya girmeliyim 2 gündür duş almiyorum. Kris aklimi okumuş bir şekilde,
"Duş alsan iyi olur, sen banyoya gir bende kahvalti hazırlamaya başlayayım. Çabuk  ol."
Kafami sallayip banyoya doğru yürümeye başladım.
Xxxx
Arabada okula doğru  giderken bana neler yapmam gerektiği söylüyordu.
"Bu evde beraber kalacaksak, bu evin bir kurallari olmalı değil  mi?" dedi onay ister bir biçimde, kafami salladım.
"1. Kural: Biliyorum karışmış gibi olacağım ama eve geç gelme yok. Hic degilse buralari taniyana kadar.
Bu kurali senin icin söylüyorum. Senden büyük olduğum için beni dinlemelisin.
2. Kural: Eve geç gelmen gerek işin var aramak zorundasın beni. Haber vermek zorundasın. Nerede,niçin  orada olduğuna dair.
3. Kural Ev temizliğine gelirsek birşey yapmana gerek yok. Haftada bir temizlik için bir bayan geliyor. Ama bu senin evin heryerini dağıtman demek değil. En cok düzensizliğe gelemem ben haberin olsun." Biraz durduktan sonra ekledi.
" eğer bu kurallara uymazsan neler olacağını beraber görürüz ufaklık."
Ne yapacaktı ki eğer uymazsam beni dovermiydi yok canim daha neler, bunu yapamaz değil mi? Evet, evet yapamaz böyle şeyler dusunmemeliyim...
Ya daha kötüsü,  sinirlenip bana tecavüz  ederse. Gozlerimi büyüttüm. Uhaa!
"Kusura bakmayın profesör ama ben buraya kafama göre takilmaya geldim. Eger sizin o sacma kurallariniza uymak isteseydim daha önceden buraya gelmezdim. Reşitim ben, Bana hiç  bir şekilde karisamazsiniz."
"Yemisim Reşitini. Kac yasindaydin sen ? Benim bildigime gore, daha 18 yasindasin bucur unutma geldigin ulkede resit  olabilirsin ama burada değilsin?
Ve şuan da burada vasin ben sayılırim. Ailen ve müdür bey, seni bana emanet etti."
Cidden harika ailem tek çocuk olduğum icin uzerime düştüğü  için buraya gelmiştim. Biraz rahat takilmak ama gel gorki burada adam bulmuşlar.

" Ne kadar verdiler size benim peşimde dolasmaniz icin profesör" dalga geçer  gibi sorduğum soruyla kris in siritan yüz ifadesi degismisti.
"Ne sacmaliyorsun sen! Ailen, ailemin tanıdığı olduğu için rica ettiler ve işin içine müdür girince kabul etmek zorunda kaldım."
Neden ailem bana böyle birşeyi soylememislerdi? Ben de Kyungsoo ysam keyfime rahat rahat bakacağım. 
Okulun önüne geldiğimizde  hizla inecektim ki kolumu tutup kendine çekti. Ve kulağıma fisildamaya başladı.
"Öğrencileri iyi tanirim kyungsoo. Aklından neler geçtiğinde biliyorum, aklindakileri yapmazsan iyi olur. Haaa."

Kolumu kendime dogru cekip hızlı birsekilde içeriye doğru yürümeye başladım.
Sınıfımi, hangi derslere gireceğimi bilmediğim için, hatırladığım kadariyla müdürun odasina dogru yurumeye basladım. Tanrım kesin yüzüm kipkirmiziydi.
Kapiyi vurup iceri girdiğimde,

"Aaa kyungsoo gel. Nasil gecti gecen rahat uyudun mu? Kris iyi davrandimi sana? Seni herhangi birşey için tehdit etmedi degil mi?" Eğer gerçekleri söylersem Kris bana napardi?
"Aaa yok efendim tehdit falan etmedi hem neden etsin ki? Çok iyi uyudum Teşekkürler efendim."
"Kyungsoo sakin ol evladım. Basit bir soru sordum. Buradan anlayacagim kadariyla tehditin alasini yapmış.
Sustum birşey demedim. Ne diyebilirdim ki? Ve müdür neden kıs kıs  gülüyor?
"Neyse kyungsoo sana şöyle ders programını ve okulun broşürunu vereyim. Buradan bakarsın. Danışman öğretmenin Kris. Herhangi bir sorunda ona gitmeye çekinme. Iyi dersler"
"Teşekkürrler efendim" diye mirildanip çıktım.
Ders  programina bakınca aklim durdu buda neydi. What the fuck? Derler ya ingilizler. Cok mantikli bir cümle.
Sınıf :A1
Ders: Ba  150 işletmede yönetim ekonomisi. 
Ders profesörü: Wu yifan.
Ders saati :haftalik 10 saat.
Girmesem olmazmiydi. Son anda gözüme birşey çarptı. Damn it.
Katilim zorunlu.

****
Hata varsa af ola. Tbletten anca bu kadar laptop tan girmeye eriniyorum da. :D
Okul basladi.
Hocalar beni tehdit etmeye basladi.
Hocamla anlasmamiza gore hfta ici net yok hafta sonu girebilirmisim. Wtf
Ailem bile boyle baski yapmamisti.

Loveless (Düzenlemede)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt