Gel ve beni al...

125 19 51
                                    

Öyle bir sır ki bu, herkesin bedel ödediği...

Qing Xuan cevizden yapılma pahalı ofis masasının üzerine oturmuş etrafa bakınıyordu. Buraya isteyerek gelmemişti. Abisi tarafından zorla getirilmişti. Ona olan saygısı ve sevgisi sonsuzdu, karşı çıkmaya cüret edemezdi. Elindeki beyaz dosya kağıdına bakıp iç çekti. Kağıdı katlayıp bükmeye başladı. Kısa süre sonra bir uçak yapmıştı. Kendi kendine gülümsedi. Kağıttan uçağın ortasına üfleyip fırlattı.

Kâğıt uçak Wu Du'nun en yakın arkadaşlarından biri olan Ling Wen'e çarptı. Genç kadını bu toy çocuğu yetiştirmesi için o göndermişti. Elbette kapıyı açar açmaz üzerine kağıttan yapılmış bir uçak beklemiyordu.

"Qing Xuan bu halini Wu Du görse esasli bir azar işitirdin." Yere düşen kâğıdı alıp ona sallamaya başladı.

Qing Xuan heyecanla masadan indi. Uçağını Ling Wen'in elinden kapıp buruşturdu. Yüzünde tatlı cocuksu bir gülümseme vardı. "Eminim bu aramızda kalır ve gegeye söylemezsin"

Ling Wen elini alnına götürüp kafasını salladı. Orta boylu narin bir bedeni vardı. Gözleri en şiddetli yağmurlardan önceki bulutlar gibi gri renkteydi. Kömür siyahı uzun saçları vardı. O her erkeğin hayalindeki en zarif kadındı. Üç yumrunun kadın üyesiydi. Wu Du yakın arkadaşı Pei Ming ve Ling Wen. Bu üçlünün arasından su sızmazdı. Qing Xuan Pei Ming'ten nefret etsede Ling Wen'i daha sevimli bulurdu. Bu yüzden ona karşı daha iyi davranırdı. Sadece Pei Ming ile aynı ortamda olduğunda agresifleşir ona laf sokardı.

"Ne zaman büyüyeceksin Xuan? Hiç uslanmayacaksın değil mi?"

Qing Xuan siyah deri ofis koltuğuna oturup ayaklarını masaya uzattı. "Bana vebalı muamelesi yapma sadece çocuksu biriyim. Hem abime aldırma o beni hep azarlar." Kafasını geriye yaslayıp kıkırdadı. "Hatta biliyor musun bazen nefes aldığım için bile kızacağını düşünüyorum."

Ling Wen kapının kenarından ayrılıp masanın önüne geçti. İnce ellerini göğsünde birleştirdi.
"O seni düşünüyor Xuan. Bu dünyada onun gözünde senden daha önemli kimse yok".

Masaya uzanıp Qing Xuan'ın bacaklarına vurdu. "Ama görüyorum ki çok şımartmış. Wu Du'yu sakın sinirlendirme yoksa bu sefer ben bile kurtaramam"

...

"Eski ordu mensubu oldukça disiplinli biri. Xuan'ı da ancak böyle biri yola getirir"

Wu Du kardeşinin yeni korumasını Pei Ming'e anlatiyordu. Genç adamın yakışıklı bir yüzü güzel pürüzsüz bir cildi ve geniş omuzlu, yapılı bir vücudu vardı. Koyu kahverengi saçlara ve gözlere sahipti. Gür siyah kirpikleri gözlerine hafif bir gölge düşürüyordu. Ling Wen ne kadar bütün erkeklerin isteyeceği biriyse Pei Ming'de bir o kadar bütün kadınların hayalini süsleyen o erkekti.

Kendisi zaten yakışıklı olduğunun bilincindeydi. Bu yüzden şehirdeki bütün güzel kadınlara mavi boncuk dağıtmaktan çekinmezdi. Barlar gece kulüpleri en iyi genelevlerde bile her zaman saygıyla ve özlemle karşılanan biriydi. Öyle ki kadınlar sadece önün bir kaçamak gülümsemesi için birbirleriyle yarışırdı. Genelde bu yarışların sonu çirkef bir kavgayla biterdi. Ancak kazanan kadın Pei Ming'in yanında nazlı nazlı salınma hakkını elde ederdi. Eğer çok şanslıysa onunla uzun ve  şehvet dolu bir gece geçirebilirdi. Fakat genç adam uzun ilişkiden ziyade gündelik takılmayı anlık zevkler yaşamayı tercih ederdi.

"Moralini bozmak istemem ama Qing Xuan'ın sorumluluk sahibi olması benim uzun bir ilişki kurmamdan daha imkânsız"

Wu Du gözlerini devirip dışarıyı izlemeye başladı. "Göreceksin Pei sadece bir ayda bile Qing Xuan'ı değiştirecek".

Du har nått slutet av publicerade delar.

⏰ Senast uppdaterad: Jan 06, 2021 ⏰

Lägg till den här berättelsen i ditt bibliotek för att få aviseringar om nya delar!

~Revange~Där berättelser lever. Upptäck nu