Öykü'nün ağzından
Cedi masada tek başına oturuyordu, ben tam geri dönücekken Cedi beni gördü.
Cedi / Gel gel yemem seni.
Dedi ah Hatice her buluşmana erkenden gidersin bugün neden geç kaldın ki? Gülümsedim ve masaya oturdum.
Cedi/ Nasılsın?
Öykü / İyi sen?
Cedi/ İyi bende.
Öykü/ Furkan nerde kaldı acaba?
Cedi/ Furkan geldi aslında ama bir arkadaşını gördü selam verip gelecekti.
Öykü / Tamam o zaman.
Biraz sessiz oturduktan sonra Cedi konuşmaya başladı.
Cedi/ Basketbolu seviyorsun galiba?
Öykü/ Evet de sen nerden biliyorsun?
Cedi/ Hatice söylemişti.
Kudurma timeee. Vay vay vay.
Öykü/ Furkan da gelemedi.
Dedim ve o anda ;
Furkan/ Biri Furkan dedi sanki.
Öykü/ Mayk nerdesin sen ya.
Cedi/ Bu kadar sıkıcı olduğumu bilmiyordum.
Öykü/ Hayır o anlamda demedim.
Cedi gülümsedi ve
Cedi/ Hatice nerde kaldı acaba ben bi arıyım.
Dedi ve Hatice'yi aradı.
Öykü / Bu kadar sıkıcı olduğumu bilmiyordum.
Cedi / Hayır ya öyle demek istemedim.
Diyince göz devirdim Hatice telefonu açmamıştı tekrar aradı.
Cedinin ağzından;
Hatice henüz gelmediği için onu aradım ilk aradığımda açmadı, tekrar aradım açtı ve hoparlörü açıp masaya koydum telefonu;
Hatice / Aliş beni inşallah önemli bişey için aramışsındır yoksa seni gebertirim uykumu böldün ne var. Konuşsana oğlum hem arıyosun hem susuyosun.
Furkan/ Biz Alişin değiliz.
Hatice / Kimsin sen ?
Öykü/ Kimin aradığına baksan mı acaba, ayrıca sen neden uyuyosun?
Hatice / Uyumamam için bi sebep mi var ? Aaa Cedi.
Cedi / Günaydın .
Öykü/ Bugün yemeğe çıkacaktık unuttun mu?
Hatice /Ne yemeği yaa.
Öykü/ Boşver sen bi ayıl önce de, evde yemek var mı?