Merhabalaar umarım hikayemi beğenirsiniz.
Hikayeyi okumaya başladığınız tarihi buraya bırakırsanız sevinirim.
Hatice kalkmış kendine kahve hazırlamış ve kardeşi Öykü'yü uyandırmak için onun odasına gitmişti.
Hatice / Öykü, Öykü kalk hadi sabah oldu.
Öykü / Ya biraz daha yatıyım nolur.
Hatice/ Of Öykü kalk geç kalıcaz.
Öykü/ Tamam be tamam. Kalktım işte.
Hatice / Kahve ister misin?
Öykü/ Olur,sen geç ben de üstümü değiştirip geleyim.
Hatice / Tamam.
Kahvelerini içtikten sonra, hastaneye gittiler.
Hastanede öğle yemeğinde bir araya gelip,beraber yemek yiyip biraz dedikodu yaptıktan sonra;
Öykü/ Akşam maç var,lan çok heyecanlıyım. İnşallah yeneriz. Beraber izleyelim mii?
Hatice / Kimin maçı bu?
Öykü/ Türkiye ile Amerika maçı çok çok heyecanlı. Cedi'm var Semih abim var izlemezsem kendimi affetmem.
Hatice/ Milli maçmış izleriz, o zaman. Amma da abarttın.
Öykü/ Sen öyle san cicim akşam görürüm seni.Nöbet listene bak, sonradan kaçma. Beraber izliycez.
Hatice/ Tamam bakarım. Hem dayımıda görmüş oluruz çok özledim.
Dedi ve hastaneden acil çağrı gelince gitmek zorunda kaldı.
Çıkış saatine az bir zaman kala Öykü, Hatice 'yi aradı.
Cansız Varlık aranıyor...
Hatice/ Efendim.
Öykü/ Aloo ciğerim naber?
Hatice / İyidir , senden naber?
Öykü/ İyidir bende.Akşam alışverişe çıkalım diyorum ne dersin?
Hatice / Olur ama,parayı ben ödemem bu sefer.
Öykü/ Aman iyi be ödeme.
Hatice/ Tamam hadi görüşürüz.
Öykü/ Tamam bebeğim araşırız. Bye.
Alışverişten sonra eve geldiklerinde ikisi de tükenmiş durumdaydı. Ama Öykü maçı hatırladığı anda enerji patlaması yaşamış gibi koltuktan ayağa fırladı.
Öykü/ Lan!! Maç vardı aç televizyonu aç aç.
Hatice / Gerizekalı ne bağırıyosun? Git kendin aç televizyonu.
Öykü/ Hain gardaş.
Diyip televizyonu açtı, ve büyük bir rahatlamayla;
