20.Bölüm | TEST

3.1K 625 1K
                                    

Medya Bölümden Kesitler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya Bölümden Kesitler..💫

❄️

️Yarın ki bölüm için 1K yorum 100 oy sınırı

Raven'im 9.30
Yalnızca iki gün sonra geleceğim. Kendine dikkat et.

Sinirden ellerim dahi titrerken "Hep aynı haltı yiyor!" Diye kendi kendime sesli bir şekilde söylendiğim sırada Barış anlamazca yanıma geldi ve sanki gerçekten de iyi olmadığımı farketmiş gibi kollarımdan tutup benim ona anlatmamı bekledi. Artık içimde ki duygulara hakim olamazken aynen barış gibi kollarını tuttum ve sorarca bir sinirle konuştum. "Savaşın şuanda nerede olduğundan haberin var mı?" Gözlerinde normal bir ifade oluşurken her şeyden habersiz bir şekilde konuştu. "Galeride olması lazım." Kalbimde bir his delice canımı yakarken artık bu belirsizliğe katlanamayan canım ile koltuğa oturdum ve sakin olamayarak konuştum. "Savaş dün gece yine bir şeylerin peşindeydi. Bu sabah da yurt dışına çıkmış. İki güne geleceğim diyor"

Barışın gözlerinde anında büyük bir öfke oluşurken "Ne?" Diye inanamazca sorduğunda karnımda hissettiğim kasılma ve acı ile belli etmemeye çalıştım ve olumlu bir mırıltı çıkarttım. Bir kere olsun yanıma gelmeden gitmiş olma düşüncesi ile iyice kendimi berbat hissederken gözlerim anında doldu ve içimde ki öfkeyi dindirip telefonumu tamamen kapattıktan sonra elimde olmadan ters bir şekilde konuştum. "Boş versene.. O kimi dinler!? Dün de kaç sefer söyledim bunu yapmaması için. Ama dinlemiyor. Dinlemedi de. Gitti yine öyle." Ayağa kalkıp çelimsiz adımlarla odama gitmeye başladığım sırada Barışın telefon sesi duyulurken gözümden akan bir kaç damla yaşı sildim ve kalbimde ki büyük sıkıntı ile derin bir nefes aldım.

Ben onunla hayaller kurdukça o her şeyi daha çok yokuşa sürüyordu. Her şey daha da imkansız oluyordu. Emindim ki pars adam yemiyordu. Bu kadar büyütecek ne vardı aklım almıyordu artık. Onca zaman bu günleri beklemiştik, onca hayal kurmuştuk.. Şimdi bu kaçarca gerçekleştirdiği işlerine anlam veremiyordum.

Midem fazla bulandığı için yan yatarken içeriden gelen Barışın tahminimce Savaşla konuşma sesleri ile gözlerimi sakin olmaya çalışarak kapattım. Onun varlığını hissetmemek kötü hissettiriyordu.

Kapının ani bir şekilde açılıp Barışın ismimi söylemesi ile göz yaşlarımı ani bir şekilde silerken "Hadi kalk" diye mırıldanması ile başımı olumsuzca salladığımda sakince konuştu. "Bize gidelim. İyi de değilsin zaten.." Midem çok kötüydü bir de üstüne üstlük o yolu çekemezdim. "Esin.." Barışın sakince konuşması ile sadece "Dinlenmeye ihtiyacım var" diye mırıldandığımda yere eğildiğini hissettim.

"Savaş işte.. Aklına koyunca yapıyor." Konuşmasına cevap verecek dahi halim yokken telefonumu yanıma koydu ve "Hadi.. Gidelim" diye mırıldandı. Ona omuz silkerek yalnızca cevap verdiğimde "Annem bir şeyler yapar, geçer bir şeyin kalmaz.." diye konuşması bana çekici gelse de o yolu bu mide ile çekemeyeceğim için "Gerek yok.." diye mırıldandığımda aklında bir şey varmış gibi derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve uyarıcı bir sesle konuştu. "Telefonunu açık tut."

SİYAHIN ESİRİ | OrendaWhere stories live. Discover now