12. Bölüm | AİLE

3.5K 691 1K
                                    

Medya Bölümden Kesitler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya Bölümden Kesitler..💫

‼️Yarın ki bölüm için 100 oy 1K yorum sınırı

❄️

"Evlenelim artık. Her şey çok acele oldu aramızda ama artık her şey tam zamanında olsun istiyorum." Net fakat rahatsızca konuşması ile aklıma 'Erken' değişim gelirken savaşın kolları arasında döndüm ve kollarımı boynuna dolayıp bu durumu o anlık inat ve sinirle söylediğim için umursamadan onun beklemeyeceği şekilde konuştum. "Alalım. Tarih alalım.." Mırıltım ile kaşları beklemezce havalanırken gözlerime derince baktı ve sanki cümlelerin hepsi fazla yetersiz kalıyormuş gibi sessizlikle karşıladı. Bu sakin ve sinirleri alınmış gibi halleri içimde ki sevinci tetiklerken dudaklarına derin ve uzun bir öpücük bıraktım.

Dudaklarımı her saniye daha rahat bırakırken bu olumlu yanıtıma sevinmiş gibi dudakları kıvrım kazandı ve dudaklarından ayrılmamla huzurlu bir nefes aldı. Bundan sonra her şey çok güzel olacaktı. Güzel bir hayat bizi bekliyor olmalıydı. Biz çok güzel olacaktık.

****

Savaşla bir mekana oturup kahvaltı etmeden önce yaklaşık bir buçuk ay sonrasına tarih almıştık. Kahvaltı dediysem de hava kararmıştı. İkimizin de heyecandan yemek yemek aklına dahi gelmemişti. Gözlerimde ki ışıltılarla yüzüne bakarken konuşması ile savaşın annesi ile konuştuklarımız aklıma gelmişti. "Bu gece hep beraber olalım. Pars, biz, açılay, Akınlar, kuzenin.." Annesi ile beraber de bu konuyu konuşmuştuk. O mutlu olduğu zamanlar bütün aileyi bir araya toplayarak bir şeyler yapardı. Ve şimdi yine aynısını gerçekleştirmek istiyordu. Unuttuğu bir isimle savaşın gözlerinin içine bakarken mırıldandım. "Ve.. Arzu hanım. Annen. Eminim ki bu durum çok hoşuna gidecektir."

Annesinin mevzusunu açtığım an bedeni gerilirken yüzü ciddiyet kazandı ve kaşlarımın çatılmasına neden olacak bir rahatlıkla konuştu. "Bu saatten sonra ister masanın başında otursun, ister kocasının dibinde otursun. Umrumda bile değil. Ne yaptığı ile ilgilenmiyorum." Savaş haklıydı. Ama emindim ki annesinin hikayesinin altından bir şey çıkacaktı.

Oturduğumuz masada karşılıklı iki koltuk olduğu için ayağa kalkıp onun tarafında yanına otururken masanın üzerine koyduğu tek kolunu kolum ile sardım ve savaşın yüzüne gelen asi tutamlarını geri gönderip konuştum. "Öyle mi..?" Başını bana çevirip "Öyle" diye yanıt verdiğinde mırıldandım. "Sonra pişmanım deme ama.." Konuştuğum an bedeni gerilirken kaşları olabilirmiş gibi daha da çatıldı ve konuştu. "Niye pişmanım diyeyim Esin? Herkes yaşadığı şeyi bilir. Ben önce Açılay'ın sonra barışla benim başıma gelen şeyi bilirim."

Haklıydı. Savunacak bir yer, umut verecek bir kapı bulamıyordum. Masanın üzerinde ki tabağından çatalına bir parça et alırken "Tamam.. Kızma hemen. Sen haklısın zaten, ama ben sadece inanıyorum.." diye yumuşacık bir sesle konuştuğumda aldığım et parçasını sabır diler gibi bir ifade ile yedi ve bulunduğumuz bölge de kimse olmadığı için belime kolunu doladıktan sonra bana dönüp mırıldandı. "Sen çoktan idare etmeyi öğrenmişsin de haberim yok.. Kim bilir kaçıncı kandırılışım."

SİYAHIN ESİRİ | OrendaWhere stories live. Discover now