33. Bölüm (AŞK'A DİRENİŞ 2)

Start from the beginning
                                    

Ağir duyduklarının gerçekliğiyle sarsıldı. Heja ayağıyla yerdeki buketi dağıtıp "bir gelincikle aklını aldığın Heja değil mi?"

Ağir'in bakışları yerde ki gelincik çiçeklerine takıldığında Heja ayağıyka onları ezip "bu çiçekler gibi ayağının altında ezip gözlerinin önünde kumaya gittiğin Heja'mı!"

Ağir "sakın ol" dedi lakin Heja susacak gibi değildi. Kolunu onun elinden kurtarıp "bu seferde çocuğu nasıl olsa olmuyor dur kuma yapayım dedin herhalde."diye dalga geçti.

Elini kaldırıp işaret parmağını sallayarak "sana bizden olmaz dedim. Bittik sen bitirdin dedim. Bana bu eziyeti niye çektiriyorsun."

Ağir yeter artık deyip onu sımsıkı sarıp sarmalamak istiyordu. Ama Heja bırakıp sarılmasını bakmaya bile tahammül edemiyordu. Eliyle üstünde ki gelinliği gösterip "bak beğendinmi?"

Ağir gözlerini kısıp dişlerinin arasında tıslar bir şekilde "tabiki beğenmedim ama sen giydin diye sesimi çıkarmadım."

Yalandı... Siyah gelinliğin içinde bile çok güzeldi.

Kuruyan dudaklarını ıslatıp "oysa senin için giydim ve bunun için çok uğraştım."

Kahkaha atıp "senin için beyaz gelinlik giyen biri vardı. Benim giymem saçmalalık olurdu. Ama sen çok düşüncesiz çıktın. Hepsini beyaz göndermişsin. Gelinliği boyatmam baya zamanımı aldı. Yazık kapıda bekledin."

İkisinin nefreti öfkesi bir birineydi. Karşılarında ki çifti tanıyan insanlar ikisinin bu hallerini şaşkınlıkla izliyorlardı. Ağir bir adım ona doğru ilerleyip" nikahta evet  diyen sen olmadıktan sonra bir başkasının giydiği beyaz benim için ölümdür."

Heja dudaklarını büzüp" hiçte ölüye benzemiyorsun. Tıpkı o zaman gibisin ama üzgünüm ben yanında mutlulukla oturan Keje değilim."

Ağir'in sabrı taşıyordu. Gözlerini kısıp" kim olduğunu biliyorum."

"ben senin gözünde kimim Ağir. Zira sana bakınca kendimi tanıyamıyorum."

"sen benim aşık olduğum kadınsın."

"ama sen başkasının kocasısın. Evli adamlara ilgi duymuyorum. Biliyorum ihanet senin için sorun değil ama ben benliğime ihanet edemem."

Ağir zihninde olanları bir şekilde düşünüyordu. Sabrı yoktu demleri bile aşmıştı.

Elini beline koyup "Heja bende senden başka kimseyi istemedim ama oldu. Sabrımı sınama otur nikahımız kıyılsın."

Heja oturup çocuklar gibi ağlamak istiyordu. Yüzüne düşen saçlarını kenara verdiğinde Ağir'in bakışları ondaydı. Siyah gelinliğin için de bile bir melek gibiydi. Dudakların da koyu kırmızı bir ruj vardı. Kırmızının her tonu tenine farklı yakışıyordu. Heja bir adım ona yaklaşıp işaret parmağıyla göğsüne vurup "Ağir dünyada tek erkek sen kalsan yine de o nikaha evet demem."

Ağir onu kendisine çekip "peki ailenle tüm erkekleri öldürürüm desem"

Heja'nın gözleri irice açıldı.

Yapabilir miydi???

Ailende ki tüm erkekleri öldürürüm. Genç kadın ilk duyduğunda dehşete kapıldı. Kafasını olumsuzca salladı. Sevdim dediği adam bu muydu?

Gözünden bir damla yaş gözlerinden süzülüp teninde yol alıp dudaklarına geldi. Öfkeden bedeni titriyordu.

Sorun yapabilirmi değildi!

Sorun onu bununla tehdit edecek kadar düşmesiydi. Kuruyan dudaklarını ıslatıp sesinde yenilmiş bir tınıyla "ailemi öldüreceksin."

Ağir hiç tereddüt etmeden "evet" diye onu yanıtladı. Ela irisler de kocaman bir hayal kırıklığı... Mavi irisler de ise istediğini alabilimek için sınırları her türlü zorlamaya hazır bir öfke vardı.

Aşk'a Direniş Where stories live. Discover now