İkimizinde yüzü gülüyordu. Kita senpai hayat dolu bir insandı. Evet gerçekten tavır olarak sakindi fakat yine de belli oluyordu enerjisi. Ya da belki de sadece ben farkediyordum.

Çünkü takımdakiler onu çok sevse bile kaotik bakışlarına karşı kekelemeye başlıyorlardı. Senpai çekinmeden hatalarını yüzlerine vuruyordu. Ama biri hasta olduğunda veya başka bir şey olduğunda gittikleri ilk kişide Kita senpaiydi.

Her şeyi halledip marketten çıktık. Israr etsem bile senpai bütün poşetleri kendisi almıştı.

Yol ayrımına geldiğimizde poşetleri bir kaç saniyeliğine yere bıraktı. Bana açtığı kollarına sarılırken burnumu sıkıyordu.

"Görüşürüz Suo"

"Se-senpai nefes alamıyorum"

"Hahahhahhaahah"

Burnumu bıraktıktan sonra derin bir nefes aldım. Kıpkırmızı olan yüzüm normale dönerken bende yanağından öptüm ve vedalaştım.

Yarın büyük gündü. Ulusallara gidip gidemeyeceğimiz belli olacaktı.

Gitmek istiyordum. Her şeyin burada bitmesini istemiyor, ilerleyebildiğim kadar ilerlemek istiyordum.

Eve geldiğimde Rintarou çoktan yatağına yatmış ve uyukluyordu.

Bugün canım yemek yapmak istemediği için Osamu'yu onigiri yapması için çağırmıştım. Ayrıca Rin'e de süpriz olurdu hem. Ya ne kadar mükemmel bir kardeşim ya..

Osamu geldiğinde yanında promosyon olarak Atsumu da vardı. Biz Tsumu ile klasik merhabalaşmamızı yaparken Samu bize göz devirmiş ve mutfağa geçmişti.

O işlerini hallettikten sonra oturup yemeye başlamıştım.

"Yavaş ye hayvan boğulcan"

"Boğo boşo olmoz"

Kafası ile hıhı aynen bakışlarını atarken yukarıya sevgilisinin yanına çıktı.

Bende yemeğimi bitirdikten sonra Salonda sıkılan Tsumu'ya oyun kollarından birini fırlattım ve pes oynamaya başladık.

4.sefer onu yendiğimde hem oyuncularına sövüyor hem de kolun bozuk olduğundan yakınıyordu.

Kolları değiştirdikten sonra da yenilince bu sefer bana sövmeye başladı.

Biz birbirimizle dalaşırken çoktan gece olmuştu bile.

"Suo uykum geldii"

"Gel ben sana yatağını hazırlıyım"

"Üşeniyorum"

"Bende ama yapıcak bir şey yok"

Kafası ile onaylayınca bende Rintarou'nun odasının yanındaki misafir odasını hazırladım.

Yapacak bir şey yoktu. Ya uyuyacaktı ya da uyuyacaktı. Zuhahhaha yaşasın kötülük..

Akşam olup herkes uyumak için(!) yattığnda kulaklıklarımı kulağıma taktım ve uykumu getirecek bir müziği açtım.

Sabah başımda tepinen Atsumu ile kalktım.

"Sabahın köründe noldu Atsumu? "

"Benimle gel"

Sıcacık yatağımdan kendimi kaldırıp peşinden gittim. Rin'in kapısını yavaşça aralamıştı. Bende arada ki boşluktan baktığımda odama gidip telefonu aldım ve Atsumu'ya video çekmesi için verdim.

Rintarou'nun bacağını istediğim pozisyona getirip Atsumu'ya işaret yaptım.

Kafası ile onayladığında abimin kulağına eğildim.

"Voaa!"

"Aaaaaaaaaa!"

Onun ani tekmelesi ile Osamu yere düşmüş o da çığlık atıyordu. Atsumu da bende kahkaha atarken ölecektik neredeyse.

"Seni küçük o-"

"Ağla HAHAHAHAHAHAHAHA"

O yerinden kalkmadan önce hızlıca odama gidip hazırlandım. Yolda kendime bir şeyler alır kahvaltı yapardım.

Odamdan fırlarcasına çıktım. Tsumu'nun sesi gelmiyordu.

Tsumu R.I.P

Etrafı kolaçan ederken bana bakan abimi gördüm. Peşimden beni kovalamaya başlayınca evden ışık hızıyla çıktım. Bir süre koştuktan sonra bir amele sümüğü misali yüz üstü yere yapıştım.

Bu sefer de arkamdan gelen Rintarou bana kahkaha atarken yerlere düşmüştü.

Yerden kalkmaya üşendiğim için kafamı geri gömdüm. Koltuk altlarından tutulup kaldırılmam ile karşımda Kita senpaiyi gördüm.

Bir böyle rezil olmadığım kalmamıştı. Onu da yapamadım demem artık

Kaldırıp beni dizinin üzerine oturttu. O yüzümdeki tozları silerken bende ona büyülenmiş gözlerle bakıyordum. Yüzümü temizledikten sonra bana döndü

"İyi misin? Dikkat et biraz kendine, zarar göreceksin"

"Ya ama kaçmam gerekiyordu"

"Kimden?"

"O gerizekalıdan"

Parmağım ile abimi gösterdim. Bize bir el selamı yaparak yanımıza geldi. Saçımı okşama bahanesine sonra görüşücez mesajları atıyordu.

"Neden"

Cebimden hızla telefonu çıkarıp galerime girdim.

Son çektiğim videoyu ona da gösterdim.

O da izledikten sonra baya güldü. Rintarou ise bana bildiği bütün küfürleri yağdırıyordu.

Hep birlikte sahaya doğru ilerleyemeye başladık. Yolda bir dükkana girip kahvaltımı yapmıştım.

Sahaya geldiğimizde çocuklar antrenmana geçti hemen.

Bende oturduğum yerden onları izliyordum.

Zaman yaklaştıkça yaklaşıyordu şuan maçın başlamasına üç dakika vardı.

Hızlıca lavaboya gidip geldim. Geldikten bir kaç saniye sonra diğer takımda gelmiş ve maç başlamıştı.

İlk seti rahatlıkla aldık. İkinci seti ise Atsumu ve Osamu'nun yeni şeyler denemesinden dolayı vermiştik.

Tanrım bu kadar ciddi bir maçta bildikleri gibi oynasalar ne olurdu sanki!

Son sette biraz daha kendilerine gelmişlerdi.

Servis sırası Atsumu'ya geçince ardı ardına 5 sayı aldı. O servislerin sertliğini biliyordum. Daha önce kafama yemiştim.

Aynı şekilde Rintarou'nun smaçları ile de almıştık ve set yine bizdeydi.

Şuan 2-1 öndeydik. Son 1 set kalmıştı almamız gereken..

Bu sefer serviste Osamu vardı..

***************************************

***************************************

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
ᴄʜʀᴏᴍᴀᴛɪᴄᴀ // кιтα ѕнιηѕυкєМесто, где живут истории. Откройте их для себя