Bir anda ışıkların yanmasıyla arkadaşıma cevap vermekten kurtulmuş, içerideki insanlara bakmıştım. Oldukça fazla kişi vardı ve herkes sırayla minderlere oturmuş, yanındakilerle konuşuyordu.

En sonunda biri karşımızdaki kürsü gibi bir yere çıktığında tüm dikkatlerimizi ona verdik.

''Merhaba arkadaşlar. Ben bölüm başkanınız, Sam. İki gün boyunca birbirimizle kaynaşmamız için bu güzel kompleksi seçtik. Bu akşam burada, bu kafede sohbet edip gruplara ayrılacağız ve ilginizi çeken grupta istediğiniz gibi eğlenecek, yeni arkadaşlar edineceksiniz. Okul her ne kadar bizi zorlasa da yarın için de izin aldık ve bu gece herkes önceden seçtiği arkadaşları ile odalarında uyuyacak, ertesi gün de yine istediğimiz gibi takılacağız, akşamı aynı şekilde geçirip geri evlerimize döneceğiz. Zaten ondan sonraki gün de okul resmi olarak açılıyor. Umarım iki gününüz de harika geçer ve yeni arkadaşlar edinebilirsiniz. Şimdi ilk olarak herkesin yuvarlak oluşturacak şekilde oturmasını ve ortayı boş bırakmalarını istiyorum. Böylelikle herkes öne çıkıp, kendini tanıtabilecek.''

Herkes kendini Sam olarak tanıtan bu çocuğu dinledikten sonra oturma yerlerini değiştirmeye başlamıştı. Oliver'ın yanından ayrılmamak için elini tuttum ve diğer insanlara uyum sağlayarak dairesel bir şekilde oturmaya başlamış insanların yanına, ikinci sıraya oturdum. Oliver da yanıma oturduğunda kulağıma fısıldadı.

''Of çok heyecanlı. Her sınıftan insanlar bizi izliyor olacak. Kendini nasıl tanıtacaksın?''

Ben de onun gibi gergin bir şekilde kıpırdanmış ve dudaklarımı ısırmıştım.

''Bilmiyorum. Bizden öncekilere uyum sağlamaya çalışalım.''

Oliver, onaylayan ifadeyle başını salladı ve ön sıralardan birinin kalkmasıyla bakışlarımız ona döndü.

''Merhaba ben, Tyce. İkinci sınıfım. Basketbol oynamayı seviyorum. Güzel kızlar, özellikle birinci sınıfın güzel kızları benimle iletişime geçerse sevinirim.''

Göz kırparak konuşmasını bitiren çocuğun geri yerine geçmesiyle Oliver'la birbirimize bakmaya başladık.

''Cidden böyle bir tanıtım mı yapacağız? İğrençti.''

Oliver bana cevap veremeden ikinci kişi ayağa kalkıp orta yere geçmeye başlamıştı.

''Merhaba ben Beatrice. Birinci sınıfım ve şarkı söylemeyi çok seviyorum. Hiç arkadaşım yok. Umarım beraber iyi anlaşırız.''

Herkes her konuşanı sırayla alkışlıyor ve insanlar kafalarına göre ayağa kalkıp kendini tanıtmaya devam ediyordu. Bazen garip şeyler söylense de her ayağa kalkana çevredekiler tek tük yorumlar yapıp kendi kendine eğleniyordu. Benim için ne söyleyeceklerini kestiremiyordum.

Tanıdığım her insana şaşkınca bakıyor, ayağa kalkmaya fırsat bulamıyordum. Etraftaki insanlar bitti mi diye göz gezdirirken Sam konuşmaya başladı. ''Bu kadar mı?''

''Bir tek biz kaldık.'' Oliver bana doğru fısıldadıktan sonra ayağa kalktı ve çemberin ortasına geçti.

''Merhaba ben Oliver. Birinci sınıfım ve oyun oynamayı severim. Bu okulu liseden en yakın arkadaşımla beraber kazandım ama tabii yeni arkadaşlara da açığım. Özellikle benimle mobile legends oynayacak birisi olsa iyi olur. Neyse umarım iyi anlaşırız.''

Konuşmasının ortasında benden bahsederken bana göz kırpan Oliver, bakışların bana dönmesine sebep olmuş ve utançla kafamı dizime gömmemi sağlamıştı.

Rahat bir şekilde konuşan arkadaşımın konuşması bitince utançla ayağa kalktım ve Oliver yerine geçerken yanından geçerek çemberin ortasına gittim.

Pure | GirlxGirlOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz