Önce gemiler yaktım çünkü çoktu vaktim,
Sonra kayığa bir kurşun enkaz altı kalbim
Limana bakıp durdum kıyıya ölüm vurdu
Bunca birikintiden liman da kor oldu
Sen düşünme asla, kafanda olmazları
Ben sana zıt kutbum itiyorsun temasları
Sonra neyim varsa, bulamayıp da asla
Sorular sorup kendime tıkanıyorum çıkmazda.
Ben sana adım adım yürüdüm yokuşları
Ellerinle boğuyorsun uçamayan o kuşları
Yaz biter acı kalır içimde içim kant
Sana basit bir çağrışım fethettiğin özgürlük hazır..
Sana sayfalarca em, bana acı ve elem
Kimse anlamasa da bilecek elbet bilen
Şu kuşların sesleri, gökyüzünde es verir
Bana bir peçete içinde bin bir şekil gelme git.
Sen inanma asla, birinin umudu olmaya
Ben sana umut dedim sen unut bunu yasla
Sonra hiçbir şeyim yok, kaybolan sesimde boş
Bir-kaç saat boş verip unut yaşananları..
Bitti...
YOU ARE READING
KARAKUTU
PoetryGöğsüm rüzgarınla sarsıldı, bir kanadımı kırdın önce; Çıkmaz bir sokağa düştüm ansızın ve öylece... Şiirler bıraktım arkamda, yaslandım toprağa. Her kelimesi kanadımın bir tüyü; Toparla beni şimdi toparlayabilirsen...