Bölüm 3-GERÇEK

3.2K 128 11
                                    

Yine yağmur yağıyor..Işığımı kapatıp pencerenin önünde yağmuru seyretmeye başladım..İçimden hiç bir şeyi yapmak gelmiyor..Kalbimin atışı içimdeki boşlukta yankılanıyor ve ben bunu duyabiliyorum..Artık rüya görmüyordum..Tek iyi hissetmemi sağlayan şey o rüyalarımdı..Annemin tepsiyle getirdiği yemekler hala masamın üzerinde duruyor..Ayakta durmaktan yoruldum..Yatağımın enine doğru yatıyorum ve başımı aşağı salındırıyorum..Evet bu benim klasik bunalım duruşum..Ve kendimi yağmurun büyüleyici sesine bırakıyorum..Ertesi günün sömestr tatilinin ilk günü oluşu beni sevindiriyor..Şimdi akşam üzeri saat 4.30 da uyanıp 5 de tekrar yatağa dalma planlarımı gerçekleştirebilirim..Derkeen annemin bağırış sesi kulaklarımda çınlamaya başladı..Kapıyı açtım ve son sesimle..

''Ne vaarr anneeee ?''

''Ceem aşağı gel çocuğuum.. ''

Aşağı indiğimde,annem bana teyzemin kafesinde çalışacağıma dair ona söz verdiğini anlatırken,bütün planlarımı bozduğu için bağırmak istedim..Ama yapmadım..Çünkü annem beni tanıyorsa çalışmak istemeyeceğimi bilir ve şuanda bana bunları söylüyor olmazdı..Bal gibi de biliyordu ya..Neyse..Teyzem gelip şartlardan bahsettiğinde içimden 'Sorumluluk ve ben asla bir araya gelemeyiz'..' diyordum..Sonra yatağıma dönüp uyumaya çalıştım çünkü yarın sabah 7 de iş başı yapacakmışım..Hangi kafe sabahın 7 sinde açılırdı ki..Ah Cem kafelerde alem yapıyormuş gibi konuşuyorsun..

Ertesi sabah teyzem beni almaya geldi ve kafenin yolunu tuttuk..Yolda sabah 7 nin benim için hatta tüm herkes için çok erken olduğuna teyzemi tüm nefesimle ikna etmeye çalışıyordum..O ise bana sadece 'Çok konuşuyorsun ufaklık.' demekle yetindi..Ufaklık mı ? Boyum o kadar da kısa değil bir kere..Burnumdan solurcasına ağzıma gelen her mantıklı kelimeyi peş peşe sıralarken teyzem bana döndü gözlerinde sulu ve hüzünlü bir bakışla..

''Görmeyeli uzun zaman olmuştu..''

'Nedir o uzun olan teyze ?'

'Sinirliyken ne kadar sevimli olduğunu unutmuşum''

Bu lafın üzerine,göz bebeklerimi yukarıya atıp puff demekle yetindim..Ve zaten kapısının önünde olduğumuz kafenin içine doğru yöneldim..Gördüğüm ilk sandalyeye oturup dirseğimi masaya dayadım ve çenemi tuttum..Teyzemse konuşmaya başladı..

'Bak asabi çocuk..Ben her sabah 7 de gelip buraları toparlar arkadaki işlerimi hallederim..Seni de bugün erken getirdim çünkü deneyimsiz bir elemanı işe almanın kötü yanı,ona yapacaklarını gösterme işkencesinden başka bir şey değildir..Yani ufaklık,biliyorsun ki hala ergenliğinden çıkamayan bir teyzen var ve burası 2 ergeni kaldıramayacak kadar küçük bir yer..Şimdi o kapşununu kafandan indir ve doğru arkadan bir bez kap..

Ahh evet,benim de evim kafenin üstünde olsa bende sabahın köründe inerdim. Teyzem çocuk gibidir..Süslüdür,çılgındır ve hatta dediği gibi hala bir ergendir..Hala bir ev geçindirecek kadar sorumlu değildir ve o yüzden evde kalmıştır..Kendisi 28 yaşında minyon tipli ve hala lisede gibi görünüyor..

Saat 8 olmuşken küçülmüşte büyümüş teyzemin hızlı adımlarla önümden geçip kapıda asılı olan yazıyı çevirmesiyle kendimi gülmekten alı koyamadım..Esmer dalgalı saçlarını yukarıdan bir süpürge misali toplamış,siyah v yakasının ve kaprisinin önüne önlüğü bir işkenceyle bağlamıştı.Bir eliyle yerleri sulayan bezi yukarıdan yukarıdan tutup diğer eliyle kapıyı açtığı hali çok komik görünüyordu..Döndü ve ''Hiç komik değil' dedi..Güldüm ve tekrar arkaya gidene kadar dalgalı bakışlarla onu süzdüm..

Saat 8.30 du ve ben burada yarım saati dahi zar zor geçirebilmiştim..Teyzem hala arkada ve ben tek başımaydım ve hiç bir müşterinin henüz ayak basmadığını düşündüğümde saat konusunda ne kadar haklı olduğumu teyzemin yüzüne vurmak istedim..O sırada kapıdan güzel bir kız telefonda konuşarak içeri girdi..

''Ne..? Sen mi benden ayrıldın şimdi..? Çok yazık çünkü ben senden çoktan ayrılmıştım seni pezevenk herif..''

Telefondaki adamın bağırışını duymuştum..Adamın son cümlesi ''Seni hain sürtük'' olmuştu..

Sarı saçlı genç kız dişlerini sıkarcasına ''ıahh'' diyerek minik siyah elbisesi ve apartman topuklularıyla hızlı adımlarla bana doğru geldi..O ayakkabılarla neredeyse topallayarak yürüyordu..Yüzüme dahi bakmadan arka tarafa doğru geçti..Ve bir adım arkamda dura kaldı..Geriye doğru bir adım attı ve son derece sırıtarak yaramaz ve afacan bir ifadeyle..''Günaydın ahbap '' dedi ve teyzemin yanına,içeri girdi..Eğlenceli ve konuşkan olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerekti..Benden büyüktü çekik gözleri ve sarı düz saçları vardı..Çok alımlı bir bayandı..

Yaklaşık 2 dakika sonra mutfak kapısının gıcırdamasıyla arkamı döndüm..Demin burada duran son derece seksi diyebileceğimiz bir kız,saçını bağlamış üzerini değiştirmiş apartmanları ayağından atıp pembe spor ayakkabılarını giymişti..Önlüğü beline bağlarken bana doğru yürümeye başladı..

'Nasılsın dostum..Burada benimle çalışacağını duydum..Adım Arzu..Aahh! Hadi ama.Korkulu gözlerle bana bakma..Burada seninle çok eğleneceğiz..''

Dediği gibi de oldu..Gün boyu sanki uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi köşede kikirdeşip durduk..Kapıdan giren tüm herkes hakkında yanıma gelip yorum yapıyordu..'Bahse varım evlidir', 'Zavallı adam karısının çarpık burnunu nasıl görememiş', 'Kızın ayakkabıları baba anneminkilere benziyor'','Yanından geçerken popoma nasıl bakacağına dikkat et'..' Evet..Neredeyse tüm günüm bu tarz cümleleri duymakla geçti..Ama uzun zamandır eğlenmediğim kadar eğlendim..Ve onu çok sevmiştim..

Akşama doğru Arzu abla siparişleri alırken bende kasanın orada bekliyordum..Arkamdaki kapıdan teyzem çıktı..Telaşlı ve kısık bir sesle bir şeyler söyledi..

''Cem,müşterilerden birisi tiramisu istiyor ve ne var biliyor musun? Tanrım kakao kalmamış..Komşumu aradım ve oğlu birazdan buraya gelecek..Ona bir çay ikram edersin ama önce elindekini doğruca alıp bana getir..Teşekkür etmeyi de unutma tamam mı şekerparem..''

Dışarıda yağmur yağmaya başlamış demin konuşmamdan yaklaşık 5 dakika kadar geçmişti..O sırada içeriye beyaz gömlekli bir genç girdi..Üzerinde kapşonlu bir ceket vardı ve ıslanmamak için olsa gerek kapşonu örtülüydü..Gözlerini göremiyordum..Bana doğru yürüyordu..İçimde tuhaf bir his oluşmuştu..Kasanın hemen baş ucuna kadar gelip başını açmasıyla bir an irkildim...

''Bu..bu nasıl olur..?''

''Tahmin edeyim,daha önce beni rüyanda mı görmüştün..?'' dedi yüzünde bir o kadar şaşkın ve gülen bir ifadeyle..

''Sen bunu..bunu nasıl bili..

''Çünkü ben de seni görüyordum..''

RÜYALAR SERİSİ-ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin