Lights, Camera, Action!

-2-

Bölümü Nar şerefsinin ısrarları sayesinde atıyorum. Bana kalsa bölüm biriktirecektim nzşsmzsxşdkdşd

Oğluşum Seokjin'e sövebilirsiniz, sonuna kadar hak ediyor.
-zeze

Amk seokjini oğlumu üzme
-nar

İyi okumalar♡

...

Kim Namjoon...

Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibi atarken, son bir dakikanın dolmasını bekliyordum. Tam bir dakika sonra en sevdiğim dizi olan The Assassin dizisinin yeni bölümü yayınlanacaktı.

Önümdeki dizüstü bilgisayara üst üste tıklarken, sonunda zamanın dolup siyah ekranın gitmesiyle heyecanla yerimde dikleştim. Kulaklığımı da takarken tamamen ekrana odaklanmıştım.

En başta başrol olan Sago'nun yakın çekimde yüzü gösterildiğinde derince yutkundum. Mükemmel orantılı yüz hatları, gözünün altından elmacık kemiğine uzanan yara izi ve hafif sırıtan yüz ifadesiyle sanat eseri gibi görünüyordu.

Nefesimi tutmuş bir şekilde her hareketini dikkatle izlerken aynı zamanda beynimi çalıştırıp yaptığı planları anlamaya çalışıyordum. O kadar kusursuz planlar yapıyordu ki, bazen bölümün sonuna kadar amacını anlayamıyordum.

Tüm dikkatimi diziye verdiğimde, bir anda kafasını kameraya çevirip histerik ve korkutucu bir kahkaha attığında derince yutkundum. Tanrım, o aşırı seksiydi.

Ona gerçekten hayrandım. Bu hayranlık başka bir boyuttaydı hatta. Oynadığı karakter psikopat bir katildi, kelimenin tam anlamıyla bir deliydi.

Bir oyuncu olarak söylüyorum ki, bu tür rolleri herkes oynayamazdı. Bunun için gerçekten üstün bir yetenek gerekiyordu ve o bu rolü resmen yaşıyordu, mükemmeldi.

Sago rolünü canlandıran Aktör Kim Seokjin'in gerçekten büyük bir fanıydım. Küçük yaşımdan beri hayranlık besliyordum ona.

(Köpek seokjin oğlumu üzme amk) - Nar

(Oğlum şerefsiz olduğu için kusura bakma nar) - Zeze

Çocukluktan beri oyunculuk yapıyordu ve her rolünü yaşayarak oynuyordu. Son oynadığı dizisinde canlandırdığı Sago karakteriyle daha da tanınan biri hâline gelmişti.

Diziyi izlemeyenler bile Sago karakterine aşıktı. O derecede mükemmeldi.

Hâlâ heyecandan kalbim hızla atarken öldürdüğü adamın kanı tüm yüzüne sıçradığında yüzümü buruşturdum. Ama o ceketinin koluyla rastgele yüzünü silmiş ve elindeki silahı yere fırlatarak boynundaki kamerasıyla cesedin fotoğrafını çekmişti. Fotoğrafa bakarken tehlikeli bir şekilde sırıttığında alt dudağımı ısırdım.

Çok seksiydi, fazlasıyla. O ifadesini tekrar görmek için kaç defa geriye aldığımı sayamıyordum.
Sırf bu yüzden bir saatlik bir bölümü yaklaşık iki saatte izliyordum.

En yakın arkadaşım Jimin artık bu diziyi, Sago'yu takıntı haline getirdiğimi savunuyordu. Eh, inkar edemiyordum da. Kim Seokjin'e ve mükemmel oyunculuğuna kafayı takmış durumdaydım.

Büyük bir odaklanmışlıkla Sago'nun kaçış planı gereği kılık değiştirdiği sahneyi izlerken gözlerim kocaman oldu ve sertçe yutkundum. Bu sahnede Seokjin'in geniş omuzları, köprücük kemikleri ve boynu açıkça görünüyordu. Birkaç saniyelik bir geçiş sahnesi olmasına rağmen nefesimi kesmeye yetmişti. Üzerindeki gömleği çıkarırken yüzünde olan ciddi ifade sahneyi olması gerektiğinden çok daha ateşli yapıyordu.