Bölüm 13 Kader Toplantısı 3

146 9 3
                                    

Cadı kral Helis: Bu saçmalık da neyin nesi, benim bü- yük ordum karşısında, bu güne kadar hiç bir krallık baş gelemedi. Morglar da kimmiş? Kendi ordumun yarısıyla bile onları yenerim.

Tabi cadı kral Helis, Morg ordusunun çokluğundan haberdar değildi. Aslında Morglar hiç kimseye gerçek gücünü göstermemişti. Çünkü Aksav daha önceki saldırılarında on bin – yirmi bin kadar ordu gönderirdi. Şu an ise kendi ordusu yüz bine ulaşmış durumdaydı.

İmparator IV. Konstantin: Bu güne kadar Morglara bir defa mağlup oldum, o da bizleri ansızın gece baskınıyla mağlup ettiler. Ama ben o olaydan sonra ders çıkartıp, ordumu geceleri de hazır tutuyorum. Böylece Morglara karşı kendi üstünlüğümü göstermiş durumdayım ve krallığıma karşı saldırıda bulunacaklarını sanmıyorum. Bu yüzden diğer krallıklarla ittifak yapmayı reddediyorum.

Lord Helagis: Siz hiç Dwarflar’dan ders çıkarmadınız mı? Dwarf ordusu hemen hemen sizin ordunuz kadardı ve güç bakımından sizden daha güçlüydüler. Fakat güç taşına sahip çı- kamadılar. Bu bize Morgların şu anki gücünün, ne kadar çok olduğunu gösterir.

İkiz dağ kralı olan Zambark, cadı kral Helis ve İmparator IV. Konstantin’in bu sözlerine sinirlenip ayağındaki kılıcı çıkartıp masaya sapladı.

Ortalık bir an gerginleşti ve bütün krallıklar kendi aralarında tartışmaya başladılar. Onları sessizleştiren kral Mouron’un gür sesi oldu. Elini masaya şiddetli bir şekilde vurarak ayağa kalkıp sözlerine başladı.

Kral Mouron: Artık hiç kimsenin tartışmasını istemiyorum, zaten herkes şuan tehlike altında, siz ise kendinizi büyüt-19 Yüzyılın Kralı/Kader İttifakı Ahmet Pirinci mekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Eğer ittifaka katılmazsanız birleşmeden geri kaçınırsanız, sizin için acı bir son beklediğini söylemekten çekinmem.

Kral Mouron ve Lord Helagis birleşmeyi en çok isteyen krallardandır. Bunun yanında Dwarflar’da onlara katılmaktan başka bir yolları olmadığı için, hiç istemese de katılmayı kabul edecek gibiydi. Onlardan alınan güç taşını geri istiyordu. Ama birleşmek çok zor olacaktı. Anlaşma sağlanamıyordu ve acımasız kral Laskaris sinirli bir şekilde konuşmaya girdi.

Acımasız kral Laskaris: Ben ve ordum hiç bir zaman kimseyle birleşmeyiz. Aksav asla bize saldıracak kadar düşüncesiz değildir. Çünkü sonucun ne olacağını biliyordur. Ordusunun nasıl hüsrana uğrayacağını biliyordur (ve hafif bir şekilde gülümser).

Kilikya imparatoru Hüseyin Şah: Ben birleşmeye sıcak bakıyorum, Aksav asla tek bir krallıkla yok edilemez. Eskiden olabilirdi güçsüzlerdi. Ama artık öyle bir güçsüz ordu yok karşımızda.

Göksu İmparatorluğu’nun nasıl yok olduğunu biliyorum ve ben bu riski göze alabilecek kadar düşüncesiz değilim. Ne malum sıradaki krallıklar, bizim aramızdan birisi olmadığı. Onun için benim kararım, evet birleşmeyi istiyorum.

Geriye kalan kralların düşünceleri de çok önemliydi. Kimler birleşecek, kimler geri çekilecek? Bu birleşmeden ama geri çekilenler için, çok kötü bir ölüm onları bekleyebilir artık. Birleşmekten başka bir şansı yok, geriye kalanların birleşmekten başka bir şansı yok.

Bu konuşmanın ardından, kral Luiz kendisi ve krallığını riske atmamak için, birleşmeye onay gözüyle bakanlar arasındaydı ve güzel bir konuşma yapmak için kendini hazırlıyordu.

Yüzyılın KralıWhere stories live. Discover now