Yüzyılın Kralı

Bölüm 15 Eski Bir Dost

Boz Randy: Görünüşe göre epey yorulduk gibi, yanlış hatırlamıyorsam bu yakınlarda bir köy olması lazım, biraz dinlenir, bir şeyler yiyip, içeriz. Atlarımız da bu arada dinlenmiş olur.

Hector: Görünüşe aldanmamak lazım, benim Gölgeye baksanıza, görüntüsünden anlaşılana göre gittiğimiz yeri iki defa daha gidip gelecek gibi görünüyor.

(Biraz gülüştüler)

Boz Randy: Gölge çok asil bir at, iyi bir at soyundan geliyor. Evcilleştirilmesi zor fakat oldukça da sadık ve güçlüdürler ve aynı zamanda hızlıdırlar.

Arthur: Gerçekten de molaya ihtiyacım var, daha önce hiç bu kadar yorulmamıştım. Ufukta bir köy belirdi. Boz Randy yanılmıyordu, bu kendi-

sinin daha önce gelmiş olduğu köydü. Köydeki hemen hemen her-

kes Boz Randy'i tanıyordu. Bu köye az yardımda bulunmamıştı!

Hector: Haklısın ufukta bir köy belirdi fakat bize yatacak bir yer verirler mi ki dersin?

Boz Randy: Köyde benim yakın bir arkadaşım var, bize yatacak bir yer verebilir.

Arthur: Boz Randy bu köye çok yardım etti, onların da bizi geri çevireceğini zannetmiyorum.

Savaşçılar yavaş yavaş köye doğru ilerlemeye başladılar, yüzlerinden anlaşıldığına göre köye her bir adım daha attıklarında yüzlerindeki yorgunluk ifadesi biraz daha belirginleşiyordu. Alparslan'a bakıldığında da aynı ifade vardı. Bilmediği bir şey onu bu üç savaşçıyı takip etmeye zorluyordu. Bunu nereye kadar devam ettireceğini bilemiyordu, tek yaptığı şey takip etmekti.

Savaşçılar köye girdi, köyde bir koşuşturmaca vardı, ne olduklarını bilmiyorlardı, ne olduğunu anlamak için köydeki arkadaşı olan Gavis'in yanına gittiler.

Boz Randy hanın kapısına kuvvetlice vurdu, hanın görevlisi kapıyı açtı ve ne istediklerini sordu.

Boz Randy: Biraz dinlenmemiz lazım, bizim için üç kişilik yatacak bir yer ve atlarımız için yemek ve dinlenecekleri bir yer lazım.

Han görevlisi: Üzgünüm ama artık kimseyi almıyoruz bu

Boz Randy: Ben, Gavis'in eski dostuyum; benim geldiğimi söyle ya da kendisini buraya çağır.

Han görevlisi: Bir dakika burada bekleyin efendim, kendisi meşgul değilse gelebilir. (hafiften tebessüm etti)

Arthur: Meşgul olacağını sanmıyorum, hatta bizi kapıda beklettiğin için sana kızacaktır bile.

Han görevlisi Gavis'e haber vermeye gitti.

Han görevlisi: Efendim, dışarda üç kişi sizin dostunuz olduğunu iddia ediyorlar, ben de size haber vermek için geldim.

Gavis: Kimmiş bakalım bunlar?

Gavis, han kapısının önüne doğru geldiğinde çok şaşırır, kendisini tutamaz ve ellerini açıp Boz Randy'e doğru yürür.

Gavis: Ooo kimleri görüyorum eski dostum Boz Randy, sizi buraya hangi rüzgâr attı böyle? Uzun zaman oldu, seni ortalıkta görmüyorum. Gelmene çok sevindim ve şu anda çok şaşırmış durumdayım. Yaklaşık dört veya beş senedir görmüyorum seni buralarda.

Boz Randy: Sahi o kadar oldu değil mi görüşmeyeli, hele içeri geçelim de anlatırım.

Gavis: Cris ne duruyorsun, atları al ve yerlerine yerleştir.

Hanın içerisine girdiler ve oturmak için Gavis onlara en gözde yerini gösterdi. Masa oldukça büyük ve genişti, tam da krallara layık bir masaydı.

Gavis: Siz şöyle keyfinize bakın, biz yiyecek bir şeyler hazırlayıp getiriyoruz.

Gavis yanındaki çalışanlarla beraber, yiyecek bir şeyler getirmek için mutfağa gitti. Masayı süper bir şekilde donatmaya başladılar. Lokum gibi pişmiş etler ve üzüm şarabı ve karışık bir salata vardı. Arthur ve Hector masanın sağ tarafına oturdular. Boz Randy başköşedeydi ve Gavis'te Boz Randy'nin yanına geçip

Gavis: Eeeee! Artık ne olduğunu söyleyecek misin?

Boz Randy: Bu kadar sabırsız değildin eski dostum, yaşlandıkça insanlar huysuz ve inatçı oluyorlarmış.

(yüzünde bir tebessüm belirdi)

Gavis: Sanki sen çok gençsin, söylediğin lafı biraz kendine de yönelt.

Boz Randy: Tamam anlatmaya başlıyorum, senin gibi huysuzla uğraşamam.

Gavis: Çok iyi olur bence yaşlı dostum!

Boz Randy: Morglar, Dwarflar'ın gücünü sağlayan, güç taşını ele geçirdiler. Kendilerindeki karanlık taş sayesinde, ordularını sayıca daha fazla arttırdılar. Şimdi bizim cesaretimizi sağlayan, cesaret taşı ve İmmortalların ölümsüzlüğünü sağlayan, yaşam taşının peşindeler. Bu dört büyük taşı ele geçirip, insan ırkını ortadan kaldırmayı planlıyorlar ve dünyayı karanlığa gömme planları var. Bizlerse, morgların asıl nedenini öğrenmek için, gizlice mekânlarına gidip gerçeği öğrendik...