HAYAL KIRIKLIĞI

408 23 4
                                    

Ertesi gün işbaşı saatinde Banu yerine geçmiş dosyalara göz atmaya başlamıştı.O sırada Çetin geldi Banu ona selam vermek için başını kaldırdı.Göz göze gelme umuduyla gözünün içine içine baktı.Ama Çetin Banu orada yokmş gibi davranıyordu.Banu buna bir anlam verememişti.Tekrardan işinin başına dönmek istese de dikkatini veremiyordu.Aklı Çetin’de kalmıştı.En sonunda odasına gitmeye karar verdi.Neden böyle davrandığını öğrenmesi gerekiyordu.Yerinden kalktı ve Çetin’in odasının kapısının önünde durdu.Tam kapıyı tıklatıp içeri girecekken telefon çaldı.Bakması gerekiyordu.İçinden saydırarak telefonun başına geçti.

-Alo buyurun.

Bir kadın Çetin’i soruyordu.Sesi oldukça ince geliyordu.Ne yani Çetin’in bir sevgilisi mi vardı.Kız Çetin’in müsait olup olmadığını yanına geleceğini söyledi.Banu da bunun üzerine:

-Çetin Bey’in bugün ard arda toplantıları var şimdi de toplantıda önemli bir şey varsa siz söyleyin ben iletirim.dedi.

Kızın ses tonu değişmişti.Üzülmüştü.Peki bu Banu’nun umrunda mıydı tabi ki hayır.Kız önemli bir şey olmadığını daha sonra kendisi Çetin’le konuşacağını söyleyerek telefonu kapattı.Banu’nun aklında soru işaretleri vardı.Acaba Çetin’in onu görmezden gelmesi bu kız yüzünden miydi?Sevgilisiyle kavga mı etmişlerdi yani,bu adamın sevgilisi var madem niye beni yemeğe çıkardı niye beni iş yerinde asistanı olarak görevlendirdi ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Çetin’in tekrar odasının önüne gelip kapıyı tıklattıktan sonra içeriden Çetin’in

-Gel.demesiyle odaya daldı.

Çetin kafasını dosyalardan ayırmadan “ne oldu Banu?”dedi.Banu ismini o kadar güzel telaffuz ediyordu ki Banu bir an ne diye odaya geldiğini unuttu.Sonra kendini toparlayarak “Şey kötü bir şey mi oldu yüzün asık selam vermek için sana baktım ama yüzüme bile bakmadın?”

Çetin Banu’nun bu sözleri üzerine başını dosyalardan ayırıp;“Çalışanlarıma karşı güleryüzlüyüm ama fazla lağbali olmayı sevmem bu arada senli benli değil “siz” diye hitap edersen sevinirim ”dedi ve tekrar dosyalarına döndü.

Banu “ne diyor bu salak ya aniden değişti daha dün böyle davranmıyordu”dedi kendi kendine.Duygusallığı tuttu.Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

-Özür dilerim efendim ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim”.dedi ve odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldiğinde Çetin ona “Dur.”dedi.Sesi gayet ciddiydi.Banu tekrar ona doğru döndüğünde “Tarık Bey ile hemen samimileşmişsiniz dün sizi yolda yürürken gördüm.Sizden böyle bir şey beklemiyordum.”Banu ne olduğunu anlamamıştı Tarık bey ile dün beraber yolda yürürken tabi ya Çetin onları gördü ve yanlış anladı.Açıklama yapmak için ağzını açtığında Çetin onu susturup “Açıklama yapmak zorunda değilsin neyse çıkabilirsin.”dedi.Banu odadan çıkarken Tarık odaya girdi.Banu’nun ağlamamak için kendini zor tuttuğunu anladı.Banu odadan çıktıktan sonra Çetin’e dönüp “ne dedin kıza?”dedi.

-Hiçbir şey demedim.Sen niye geldin bir sorun mu var?

-Soruma cevap ver Çetin kız ağlama kıvamına gelmişti.

-Git teselli et durduğun kabahat öyleyse.

-Ben senin yanına dün kurduğum kelimeler yanlıştı o yüzden yani özür dilemek için yanına gelmiştim.Ama sen daha beni adamakıllı dinlemeden kızı da kırmışsın.Banu ile aramızda bir şey yok olmaz da.

Bu son cümleyi bağırarak söylemişti.Çetin arkadaşının ciddi olduğunu anlamıştı.Haksız olduğunun farkına vardı.Kıza da kötü davranmıştı.

-Ben ne yaptım.Ona sert davrandım,görmemezlikten geldim kalbini kırdım.diyerek koltuğuna oturdu.

-Aferin gerizekalı git o zaman kırdığın kalbi onar.diyerek Tarık hızla odadan çıktı.

 

 

SON SÖZÜMWhere stories live. Discover now