HEYECAN

584 32 2
                                    

Saat yedi'ye on kala telefonum çaldı.Arayan ondan başkası değildi.Hemen açıp "Tamam geliyorum."dedim.Heyecanım artmıştı.Selin bana "kendine gel yoksa tokadımı yiceksin" dedi.Çıkmadan son kez aynaya bakıp Selin'e döndüm."Bak iyiyim değil mi?Saçım falan düzgün elbisem ya kötü durmuyor dimi ayakkabılar abes kaçmamış gayet nor..."daha cümlemi bitirmeden Selin gerçekten bana tokadı atmıştı."Gayet güzelsin senden gözlerini alamıcak."dedi.Ve kapıyı açıp beni dışarı attı.Resmen beni kovmuştu.Yanağıma  attığı tokat yanağımı sızlatıyordu.Son kez üzerimi düzeltim.Dış kapıdan çıktım.Arabanın önünde beni bekliyordu.Bir yandan da telefonuyla uğraşıyordu.Benim geldiğimi gördü.Tekrar telefonuna döndü.Ama daha sonra tekrar başını kaldırıp bana baktı.Baştan aşağı baktı.Şok olmuş gibiydi.Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Sadece gülümsemekle yetindim.O da takım elbise giymişti.Gözleri yine çok güzeldi.Yanına gidince hemen arabanın kapısını açtı çapkın bir gülüş atarak "Önce hanımlar."dedi.Gülümseyip "Teşekkür ederim."dedim.Elim ayağım titriyordu.Anlamamasına sevinmiştim.Yemek için şık bir restaurant'tan rezervasyon ayırtmıştı.Restaurant'a girerken kolunu uzattı.Koluna girdim.Siparişleri verdikten sonra bana dikkatli bir şekilde bakmaya başlamıştı.Dayanamayıp;

-Niye öyle bakıyorsun.dedim.

-Bilmem sadece nasıl denir bilmiyorum ama şunu söylemem gerekirse ilk defa bu kadar şık bir hanımefendiyle yemeğe çıkıyorum.dedi.

Gülümsedim.Gözlerinin içine bakamıyordum.Utanıp kıpkırmızı olacağımı biliyordum çünkü,siparişler geldikten sonra bana"Ee bugün hep sus pus mu duracağız.Konuşsana."

Ne konuşulur bilmiyordum ki ne diye konu başlatıcaktım.Zaten heyecanlıydım.Ama iş için tekrardan özür dilemek istedim .Benim yüzümden işinden olmuştu.Evet evet en iyisi böyle başlamalıydım.

-Şey aslında ben işinden olduğun için çok üzgünüm benim hatam özür dilerim.Yanlış anladım.Seni beklemedim.

-Artık kafana takma o konuyu ayrıca artık yeni bir işim var.Ve o güne dair bir şey konuşmak istemiyorum.Hem bak işten kovuldum ama artık kovulma gibi bir durumum olmayacak çünkü artık patron oldum bu gece bir nevi bunu da kutlayalım.

-Adına çok sevindim.Peki bu teklifi nereden aldın.

-En yakın arkadaşımdan o teklif etti.

Gülümsedim.Gülümsedi.Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.Çok güzel gülüyordu.Ses tonu çok güzeldi.Acaba bir daha görüşebilir miyiz? diye geçirdim içimden.Evimin önüne geldiğimizde ne diyeceğimi bilemedim.

-Bu gece çok güzeldi.Gerçekten çok teşekkür ederim.Yeni işinde de başarılar dilerim.Kapıyı açmak için elimi uzattığımda kolumu tuttu.

-Hiç görüşmeyecekmişiz gibi konuşuyorsun Banu.

Şaşırmıştım.Ne şaşırması sevinçten çığlık atacaktım.Ama kendimi tuttum.Ona doğru döndüm.

-Yarın için şirkette senin yapabileceğin iş için konum ayarlamaya çalışıcam.Haber veririm sana.

Bu neydi şimdi ben onun benden hoşlandığını falan söylemesini bekliyordum bu hiç beklenmedik bir şeydi.Moralimin bozulduğunu hissettirmemeye çalışarak kafamı salladım ve arabadan indim.Kapıyı kapattıktan sonra tekrar ona doğru dönüp "iyi akşamlar."dedim. "Sana da."dedi.Eve gidene kadar arabanın içinden bana baktığını hissedebiliyordum.Dış kapıyı kapatırken çaktırmadan baktım.Gülüyordu.Baktığımı anlamış mıydı.Koşa koşa merdivenlerden çıktım.Zile bastım.Selin kapıyı açar açmaz.

-Ne oldu?Nasıl geçti?Anlatsana kızım meraktan ölücem.Gittiğinden beri kendi kendime senaryo kurdum.Bir de senden dinlemem lazım.

************

Banu o akşam Çetin'in yeminini bozmuştu.Çetin daha bu sabah onu son kez görücem derken bu akşam ona iş ayarlama teklifinde bulunmuştu.Banu bu akşam Çetin'in hiç bir kızda görmediği kadar narin ve utangaçtı.Hoşuna gitmişti.Elbisesi saçları gözleri gülümsemesi  sürekli aklına geliyordu,istemsizce gülüyordu.Aşık mı oluyorum acaba diye geçirdi içinden,bilemiyordu.Emin olamıyordu.Ama aklı başından gitmişti bu gece ama Banu'yu evine bırakırken kızın biraz morali bozulmuş gibi gelmişti gözüne acaba bilmeden bişey mi dedim kalbini mi kırdım diye geçirdi içinden.Meraktan çatlıyordu.Yarın ilk işi şirkete gidip ona iş ayarlayıp hemen onunla iletişime geçicekti.Aslında o daha çok onun sesini duymayı istiyordu. 

SON SÖZÜMOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz