6-VİCDAN

1.1K 73 28
                                    

Ağzım açık halde kitlenmiş kıza bakıyordum. Donmuş halimi fark etti ve "İyi misin?" diye sordu. Kendimi toparladım.

"Sorun değil." Sadece bunu söyleyebilmiştim.

"Çok şaşırdım ben ya. Aramızda kalsın ama kuzenimin yanında uzun zaman sonra ilk kez bir kız gördüm."

Ne diyeceğimi bilemedim. Ne demek uzun zaman sonra ilk kez bir kız gördüm? Kafam fazlaca karışmıştı. En iyisi kıza bir şey çaktırmadan gitmekti. Adının Mina olduğunu öğrendiğim kıza veda edip hızla dışarıya çıktım.

Bahçede ki bir banka oturdum ve beklemeye başladım. Son dersteydiler. Ve ben bizimkiler gelene kadar kendimi toparlamalıydım.

Resmen Aras'a kuzeni olan bir kız yüzünden trip atmıştım. Bunun benim için çok önemli olduğunu sanıyordu. Öyle miydi? Değildi tabi ki. Tamam biraz önemli olabilir ama o kadar. Sonuç olarak beni kurtarması için sarıldığım kişinin sevgilisi olmasını istemezdim.

Her şey karman çorman olmuştu. Okul devamsızlığım şimdiden artmıştı, Eray'ı istemeden de olsa kırıyordum, Aras'a karşı küçük düşmüştüm, bir işim yoktu ve paraya ihtiyacım vardı, en önemlisi de peşimde beni öldürmek için adamlar dolaşıyordu.

Artık bir şeyleri yoluna koymanın zamanı gelmişti. Buna Eray'ın gönlünü almakla başlayacaktım.

Bankta öylece otururken dakikalar geçmişti ve zil çalmıştı. Okuldan ilk çıkanlardan biri Eray'dı. Nedense hiç şaşırmamıştım. Başka bir şey olsa beyefendiyi kimse yerinden kaldıramazdı ama beni azarlayacak ya hemen fırlamıştı yerinden.

Yanıma geldiğinde ayağa kalktım. Kaşları çatıktı. "Yürü gidiyoruz." dedi ve kolumu tuttu.

Tam ağzımı açıp Afra'nın nerede olduğunu soracaktım ki cırtlak sesini duyunca ağzımı kapattım.

"Lan oğlum beklesene uçtun gittin sınıftan. Bir de etekle koşturuyorsun beni. Sana diyorum."

Eray arkasını bile dönmeden beni sürüklüyordu. Kolum acımıştı bile. Şimdiden kızardığına emindim. Kolumu çekmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

"Eray canımı yakıyorsun bırak artık!"

Sesim sert çıkmıştı. Birden elini çekti ve bana dönüp durdu. Kolumu sıvazladım. Daha önce böyle bir şey yapmamıştı. Üzgün bir şekilde gözlerime baktı. Gerçekten son bir kaç gündür iyi değildi.

"Eve gidelim, anlatacağım." dedim yüzüne bakarken.

"Peki." dedi ve yürümeye başladı. Biraz sonra hepimiz arabadaydık. Ben Eray'ın yanına ön koltuğa oturmuştum. Biraz yumuşamıştı. Yani en azından ben öyle umuyordum.

Eve gidene kadar kimse ağzını açmadı. Afra durumu bildiği için telefonuyla uğraşmayı tercih ediyordu.

Eve girdiğimizde Eray odasına doğru ilerlerken elinden tuttum. "Gel. Biran önce anlatayım sen de rahatla ben de. "

Bir şey demeden adımlarıma eşlik etti. Beraber Afra'nın yanına salona geçtik. Eray'la yan yana oturduk. Söze nasıl başlayacağımı bilmiyordum ama bir yerden başlamalıydım.

"Birkaç gündür çok bunalıyorum biliyorsun Eray. Kafamı dağıtmak istiyorum. İşten de ayrıldım. Çalıştığım yerde birkaç kez karşılaştığım biri vardı adı Aras."

Eray'ın birden gözleri büyüdü. Devam ettim. "Geçen gün okulun önünde gördüm, konuştuk. Bugün de gittiğim yerde karşılaştık. Sen mesaj attığında yanımdaydı."

Düşünceli gözüküyordu. Afra olayı bildiği için pis pis sırıtıyordu. Tekrar Eray'a döndüm. "Bak anlattım işte surat yapma artık."

"Kim bu Aras Umay? Neyin nesi? Hem sen bu çocuktan hoşlanıyor musun? Bak seni üzerse ben de onu üzerim. Ayrıca hemen tanıştırıyorsun bizi."

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin