17.Bölüm Hoş çakal sevdiğim adam(!)

4.8K 159 20
                                    

Evet yine dayanamayıp erken yayınladım bölümü:) Bölümde +18 sahneleri vardır gerçi geçiştirerek yazdım ama rahatsız olanlar okumayabilirler:) Bölüm şarkısı Zakkum-Gidiyorum yolcu et iyi okumalar:)

 Bu bölümü Cifcihazal'a ihtaf ediyorum

 -----------------

Zeynepin dediği şey üzerine bütün dikkatimi ona topladım. Tamam zeynepi istiyorum yani yanlış anlamayın hemen belki onun benim olmasını istiyorum ama bu dediği hem de birden bire dediği şeyden dolayı hem şaşkınım hem de kızgınım.
-Pardon dedim bu sefer anlamamış rolünü ben yapıyorum hep Zeynep mi yapacak?
Göğsümün üzerinden başını kaldırarak bana baktı ve
-Kerem anladığını biliyorum dedi bu kız bazen saf bazense çok uyanık
-Bir şey yapmayacağıma dair söz verdirdin unutma dedim zeynepi istiyorum belki ona ulaşamadığım içindi bu duygu ama onu diğerlerinden ayıran bir fark olmalı gerçi bir sürü farkı var diğerlerinden ya neyse
-Seni sevmiyorum senden nefret ediyorum ama seni istiyorum kerem b- lafının devamını getirmeden susturdum onu dudaklarımla.. Şu odaya girdiğimden beri yapmak istediğim şeyi yapıyorumdur belki de dudaklarını tatmak. Bir süre karşılık alamasam da sonunda oda aynı düzende karşılık veriyordu.. Bir insanı bu kadar delicesine istemek tarif edilemez bir duygu. Diğerlerin de böyle neden hissetmediğimi düşünüyorum neden sadece 3 dakikalık zevki düşünüyordum  onlarda? Peki neden Zeynep'in dudaklarını tadarken bu anın hiç bitmemesini istiyorum? Bir hışımla altıma aldım öpüşmemiz daha da yoğunlaşırken ne benim ellerim rahat duruyordu ne de Zeynep'in.. Onun elleri ensemdeyken benim ellerimde bacanakların da geziniyordu. O benim gömleğimi çıkartırken bende onu hiç olmadığı kadar kadınsı gösteren tişörtümü çıkardım. Şuan yaptığımız o kadar yanlış ki bir an tereddüt ediyorum gerçi çekiliyorum korkuyorum çünkü ya pişman olursa?
-Zeynep derken sesim hiç olmadığı kadar boğuk çıkmıştı. Oda anlamış olacak ki beni daha da kendine çekti. Belki de pişman olmayacaktı.. Bu sefer dudaklarımı tekrardan dudaklarından çekip boynunu emmeye başladım. Bu hoşuna gidiyor olacaktı ki inlemeleri kulağıma melodi gibi geliyordu.. Dudaklarımı boynundan çekip daha aşağıya göğüslerinden göbeğine kadar emmeye başladım. Bu onu daha da çıldırtmış olacak ki inlemeleri şiddetleniyordu. Birden üstüme çıktı dudaklarını bu sefer o benim boynumda gezdiriyordu. Belki başkası olsaydı bu denli tahrik olmayacaktım ama konu Zeynep'se olabiliyordu insan. Onu tekrardan altıma alıp bu sefer sutyenini çıkartmaya başladım oda rahat duramayan çocuklar gibi bu seferde elleri pantolonumun fermuarını açmaya çalışıyordu. Sutyenini sonun da çıkarmış olmanın sevinciyle bir yandan göğsünü emerken diğer göğsüne de elimle sıkıyordum. Zeynep açamadığı fermuarı açmıştı yavaş yavaş fazlalıklardan kurtuluyorduk ikimiz de. En sonun da bütün fazlalıklardan kurtulduğumuz da Zeynep'in o tahrik edici vücuduna baktım. Sonra beni daha çok kendine bastırıp ilk önce korkup Zeynep'e bakıyorum onay verici bir şekilde tekrardan dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. İlki olacağını bildiğimden yavaş hareketle içine giriyorum. İlk önce yüksek sesle inlese de dudaklarını dudaklarıma bastırıp susturmaya çalışıyorum onu aslında susturmak değil dudaklarımda inlemesi belki de daha zevk veriyordu bana. Yavaş yavaş için de gel git yaparken dudaklarımız gibi ellerimiz de kenetlenmişti birbirine. Son defa git gel yaptığım da bir süre üstünde kalıyorum sonra yatağın kenara atıyorum kendimi nefeslerimizin düzelmesini bekliyoruz bir süre. Nefesimin yerine geldiğini anlayınca zeynepi yanıma çekip kafasını göğsüme yaslıyorum. Bir süre ne o ne de ben konuşmuyoruz. Yarım saat geçiyor biz hala aynı pozisyondayız aklımda tek  bir şey Zeynep'in pişman olması vardı.
-Pişman değilim kerem dedi Zeynep kafasını kaldırıp bana bakarken dudaklarımızı birleştirdi. Sonra tekrardan kafasını göğsüme gömdü
-Beni gerçekten de iyi tanıyorsun düşüncelerimi okuyacak kadar dedim kendimi beğenmiş gülümsememi takarak kafasını göğsümden kaldırmadan cevap verdi.
-Maalesef seni çok iyi tanıyorum mesela şu kendini beğenmiş gülümsemeni yapmasan ölürsün sanki dedi şaşırmışlığımı gizlemeyerek cevap verdim
-Beni nasıl bu kadar iyi tanıyorsun dedim sesim de oldukça şaşırmışlık vardı
-Oda benim sırrım dedi bana dönerken
-Peki o zaman dedim dudaklarına küçük bir öpücük kondurup. Yine aynı pozisyonumuzu alıp susmaya devam ettik sonra Zeynep aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü
-Hii kerem dedi
-Ne oldu dedim
-Sen şey kullandın mı dedi ne dediğini anlayıp sırıtmaya başladım anlamamazlıktan gelip 
-Neyi kullandım mı dedim
-Of kerem şeyi işte dedi
-Neyi dedim onunla uğraşmayı gerçekten seviyorum
-Kerem dedi kızgın bir sesle
-Merak etme kullandım şeyi dedim yine aynı sırıtışla koluma vurup
-Çok gıcıksın dedi dudaklarını büzüp küçük bir kız gibi.
-Sen neden korktun bu kadar dedim yine onu kızdırmaya devam edip
-Neden olabilir sence kerem? Hamile olmak istemediğim için olabilir mi acaba dedi
-Neden canım bak hayal et düşün ki şeyi kullanmadım sonra sen gidiyorsun 2 ay sonra hamile olduğunu öğreniyorsun. Tabi ne bana haber veriyorsun ne de kızlara.. Büyütmeye karar veriyorsun bana aşıksın ya derken Zeynep kesti sözümü
-Öncelikle sana aşık falan değilim diğer konu ise böyle hayal mi olur kerem dedi Zeynep onu takmadan saçlarıyla oynamaya başladım sonra da konuşmama devam ettim
-Neyse sen doğuruyorsun hem de erkek adını da kerem koyuyorsun derken yine Zeynep kesti sözümü
-Neden adını kerem koyuyorum ki hem böyle hayal mi olur kerem ya dedi Zeynep
-Bir daha konuşursan olacak bunlar Zeynep dedim sonra ne dediğimi anlamış olacak ki susup beni dinlemeye başladı sonra devam ettim
-4 yıl sonra hem keremi büyütüp hem de okulunu bitirip İstanbul'a geri dönüyorsun.. Kimseye haber vermiyorsun kızlara bile düzenini kuruyorsun derken yine sözümü kesti Zeynep
-Bir şey daha soracağım peki neden haber vermiyorum ki sana dedi gülümseyip cevap verdim
-Çünkü korkuyorsun benim onu istemeyeceğimi düşündüğün için korkuyorsun dedim sonra da devam ettim şirkette çalışıyorsun bizde can erdem ve ben ortak bir şirket kuruyoruz senin çalıştığın şirket ile bizim şirket bir anlaşmaya giriyor ama senin bundan haberin yok. Anlaşmanın yapılacağı toplantıya geliyorsun yani sizin şirket ve orada karşılaşıyoruz yanımda can ve erdem oluyor tesadüf bu ki o gün junior kerem evde huzursuzluk çıkarıp seni istiyor ve bakıcısı senin çalıştığın şirkete getiriyor.. Seni görüyorum nutkum tutuluyor adeta bugün olduğu gibi ama daha farklısı bu daha farklı bir Zeynep.. Çünkü o tanıdığımdan daha olgunlaşmış oluyor. Senin ve bizim yüzümüzde özellikle benim şaşırmışlık ifadesi yayılıyor. Sonra tam konuşacakken arkadan anne diye biri bağırıyor koşturarak sana sarılıyor. Adının kerem olduğunu öğrendiğim de adaşım diye gülümsüyorum bir kaç ay sonra zorla da olsa keremin benim çocuğum olduğunu öğreniyorum. Ama ne senin ne de benim birleşmek gibi bir düşüncemiz yok özellikle senin.. Fakat bir gece bir iş yemeğindeyiz hep beraber birlikte ayrılıyoruz oradan. Sonra zorla da olsa ikna ediyorum seni ve bana gidiyoruz derken Zeynep yine kesti sözümü bu kız adamı çıldırtır
-Bir kere öyle bir şey olsa asla kabul etmem sayer dedi
-Sus Zeynep istersen. İşte o gece yine tutku bizi esir alıyor bu gece ki gibi dedim
-Sayer sen bırak işletme okumayı direk senarist ol baya para kaldırırsın dedi Zeynep
-Sana yaranılmıyor uyu diye hikaye anlatıyoruz yine uyumuyorsun dedim
-Bir şey soracağım dedi
-Sor başımın belası dedim
- Ben istediğim için mi benimle birlikte oldun?

Radyo-333Where stories live. Discover now