Kore Maceram

O mu yoksa o mu?

Taemin'in odada konuştuklarımızı nasıl çocuklara anlatabilirdi? Herneyse hemen gözümü masada gezdirdim ve ''Gerçekten tek hazırlayabilidiğiniz kahvaltı bu mu?'' diye sordum. Onew hemen ''Beğenmediysen dolapta süt ve cornflakes var.'' dedi. Hemen hangi dolapta olduğunu sordum ve dolabı açtım. Bu dolapta neredeyse depresyondayken bile yediğimden daha çok çikolata ve cips vardı ama sabah sabah bunlar yenmez diye düşünerek o dolaptan cornflakesleri çıkardım ve buzdolabından da sütü çıkardım. Masanın üzerinde duran kasenin içine önce sütü daha sonrada cornflakesi boşalltım. Hemen yerime geçip oturdum. Herkes yine bana dönmüş kıkırdaşıyordu bende artık sinirlerimi zaptedemeyecek durumda olduğumdan ''Komik bir şey mi var?'' diye bağırdım. Bunu yaptıktan sonra yüzümün kıpkırmızı olduğundan emindim. O sırada Taemin sanki suçsuzmuş gibi bana var dedi. Hemen ona öldürücü bakışlar attım ve ne var o zaman diye bağırdım. O da sanki ben hiç bağırmamışım kızmamışım gibi hala kıkırdayarak ''Sabah olanları çocuklara anllatım o var!'' dedi. Bende yine sinirle '' Ben sana o sözleri sen gül diye söylemedim.'' dedim. Diğerleri ise bana saf saf bakıyorlardı. Onlara döndüm ve ''Hemen eve gitmek istiyorum. Kim beni bırakacak?'' dedim. Jonghyun hemen ayağa kalktı ve ''Zaten alışverişe çıkmam gerekiyordu. O sırada senide bırakırım.'' dedi. Bende ''O zaman bende senle alışverişe geliyorum.' dedim. Bana şöyle bir baktı ve tamam dedi. Hemen sabah yattığım odaya gittim ve dün giyindiklerimi odanın bir köşesinde duran poşetin içine tıktım ve kapıyı çarparak odadan çıktım. ASLINDA BU KADAR KÜÇÜK BİR ŞEYE NORMALDE BU KADAR SİNİRLENMEZDİM AMA KONU SHINee OLUNCA HER ŞEY DEĞİŞİYOR!! Herneyse Jonghyun beni klapıda bekliyordu. Hemen ayakkabılarımı giydim ve otoparka indik. Oldukça güzel bir arabaya bindik ve yola koyulduk. Yol boyunca bağıra bağıra şarkı söyledik, sohbet ettik ve şakalaştık. Bu çocuğun tam benim kafamda olduğuna emindim. Biz o kadar eğleniyorduk ki alışveriş merkezine geldiğimizi bile anlamadık. O sırada Jonghyun otoparka arabayı park etti ve yan yana şakalaşa şakalaşa alışveriş merkezi girişine ilerledik. Herkes bize bakıyor ve fotoğraflar çekiyordu. Bundan rahtasız olmuştum ama şu anda gerçekten çok iyi arkadaşım olabileceğini düşündüğüm bir çocuk vardı bu yüzden tadını çıkarmalıydım. Beni bir yazlık mağazaya soktu ve bana şortlar, mayolar ve tişörtler bakmaya başladı ve bende o sırada ona ''Neden yazlık alıyoruz ki nede olsa 4 gün sonra okullar açılıyor.'' dedim. Bana döndü ve ''Bu 4 içinde hep beraber bir tatil yapalım dedik.'' dedi. Ona şaşkın gözlerle baktım ve bu yazımın zaten çok kötü geçtiğini düşündüğüm için ona sarıldım ve YAŞASIN diye bağırdım. Mağazadaki herkes zaten bize, bize dediğim Jonghyun a bakıyordu. Ama birden o gözler JOnghyundan bana döndü. Hemen kollarımı üzerinden çektim ve kızardığımı bildiğim için yere bakarak gülümsedim. Jonghyun başımı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı o sırada onun ne kadar güzel hatlara sahip olduğunu fark ettim. Hemen gözlerimi devirdim ve yanımızda duran standdaki şortlara bakmaya başladım. Jonghyun da o sırada elindekilerle geldi ve beraber kabine doğru ilerledik. Ben ilk kabine girdim o da benimkinin karşısında ki kabine girdi. Bende kabindeki kıyafetleri kombinledim ve giyindim. Çok hoş gözüktüğümü söylemek zorundayım. Herneyse o sırada kapıyı açtım ve karşımda şirin mi şirin gülümseyen Jonghyun'u buldum. Giydikleri onu çok çekici göstermişti. Onu süzdüm ve çok hoş gözüktüğünü söyledim ve o da bana çok güzel olduğumu söyledi. Bunu duymamla kalp atış sayımın artması bir oldu aslında Taemin'i gördüğümdede böyle oluyordu ama bu sefer ki daha farklıydı, bana daha mutluluk ve güven veriyordu. O sırada kabine gittim ve kendi kıyafetlerimi giydim. Kabinden çıktım. Jonghyun da çıktıktan sonra en beğediklerimizi seçtik ve kasaya ilerledik. O kıyafetlerin parasını öderken bende ona şöyle bir alıcı gözüyle :) baktım. Kalkık bir burnu, şirin şirin bakan simsiyah gözleri ve acayip tatlı bir gülümsemesi vardı. O sırada bana döndü ve beni kolumdan çekiştirmeye başladı. Beni, lüks bir restoranta getirdi ve restorantın terasındaki boş bir yere oturdu. Garsonu çağırdı ve menüden en alakasız şey olan hamburgeri seçti. Bende onun bu davranışına sadece sırıtmakla yetindim.O siparişleri verdikten sonra bana baktı ve ''Bizim seninle hiç fotoğrafımız yok.'' dedi. Bende ''Hadi çekelim o zaman.'' dedim. Telefonumu çıkardım ve kamerayı açtım beraber bir sürü selfie çektik cidden bazı fotoğraflarda ikimiznde maymundan farkı yoktu ama bunu yaparken çok eğleniyorduk. Bu eğlencemiz de garsonun yemekleriniz... demesiyle bitti. Hamburgeri elime aldım ve klasik yaptığım gibi domuz gibi yemeye başladım. Tabi o sırada Jonghyun'un beni videoya aldığından bile haberim yoktu. Bende bunu farkedince kameraya döndüm ,telefonumu çıkardım, videoyu açtım ve Jonghyun'a kafasında kuş pisliği olduğunu söyledim. IYY diye bağırdı ve telefonunu yere attı. Elini kafasında gezdirdi ve burada bir şey dedi. Bende bunu söylemesiyle kahkahayı bastım ve videoyu durdurdum o da videoya aldığımı yeni fark etmiş olacak ki yanıma geldi ve telefonundan twitteri açtı ve bana ''Tüm dünyaya rezil olmaya hazır ol.'' dedi. Bende kahkahalarımı durdurdum ve telefonumdan videoyu silersem o videoyu paylaşmaması konusunda bir anlaşma yapmayı teklif ettim. Kabul etti. İkimizde telefonlarımızdan videoları sildik ve derin bir sohbete daldık. BU konuşmalar sırasında göz göze geldik ve sadece birbirimizin gözlerine dikkatlice bakarak gülümsedik. Bu olay bende gerçekten değişik bir etki yaratmıştı. Yemeklerimiz çoktan bitmişti ama sohbetimizin bitmesi biraz uzun sürdüğünden alışveriş merkezinden çıktığımızda hava çoktan kararmıştı. Beni eve kadar bıraktı ve kapının önünde ona baktığımda duygularımın ona karşı hoşlanma yolunda gittiğini hissettiğimden gülümsedim. O da bana gülümsedi bu sırada eğilip yanağına bir öpücük kondurdum ve bugün için ona çok teşekkür ettim. Eve gittiğimde kızlar yemek yiyordu. Ben zaten tok olduğumdan odama gittim , kafamı yastığımın içine gömdüm ve bugün olanları düşündüm. Ben Taemin'den mi hoşanıyordum yoksa şirin Jonghyun'dan mı?