Eldar'ın Varisi 7. Bölüm / Av - Ava giden avlanır.

13.3K 361 11
                                    

                                    7.Bölüm

   Ormanın derinliklerine dalarken arkamdan gelen atların toprağa temas ederken çıkardıkları ses beni rahatlatıyordu. Bizim aksimize, orman sessizdi çünkü. Sık ağaçların arasındaki o dar yollar bile çalılıklarla kapatılmıştı ve ortaya el değmemiş bir görüntü sunuyordu. 

Gün ışığının yavaşça azalmasıyla yeterince içeri ilerlediğimize kanaat getirip arkamdakilerin durması için sağ elimi hafifçe yukarı kaldırdım.

At sesleri elimin hareketiyle eş zamanlı olarak kesilivermişti. Prens Liam'ın adamlarının emrime uymamasına belli etmeden gıcık olurken onların avda ne tür işaretler kullandıklarını düşünme gafletinde bulundum. Kafamdan bu tarz düşünceleri atıp ava odaklanmalıydım. Kısa bir duraksamadan sonra yavaş bir şekilde atımdan indim ve altın işlemeli arbaletimi elime alıp sadağını da omzuma yerleştirdim.

Öne doğru adımımı atmamla arkamdan gelen sinir bozucu sesi duymam bir olmuştu. " Majesteleri , lütfen vazgeçin ve öne geçmemize izin verin. "

Arkama dönüp ona hemen susması gerektiğini net bir şekilde ifade eden bir bakış sergilediğimde gözlerim de kısa bir süreliğine grubumda gezindi.

En arkada her zamanki gibi Percival vardı. Arkamızı toplamak sürekli ona düşüyordu zaten. Onun önündeki Nerissa, yüzünde anlamlandıramadığım bir ifadeyle geriye bakıyordu. Arkamda Nate'in olduğunu tabiki de görmeden de bilebiliyordum.

" Sessiz olmayacaksanız ve emirlerime uymayacaksanız gelmeyin. " dedim ters bir şekilde, inceleme işlemim bittiğinde.

   Lord Charles  " Nerissa .. " diye seslendiğinde ona otoriter bir sesle, Nerissa'nın da kaşları benimki gibi havaya kalktı. Nerissa'nın da -benim gibi- bu tarz şeylerden , baskılardan hoşlanmadığını kolaylıkla söyleyebilirdim.

Yazık.. Bu Charles'a eksi puan kazandırmıştı. Yine de Charles araya girdiği için yumuşamamasını dilerken Nerissa tiz sesiyle kulaklarımı doldurdu. "  Lord Charles. Sanırım sizin ve askerlerinizin bir kenara çekilip  'sadece ' bizi ' izlemeniz en doğrusu. Ya da gidin başka yerde avlanın. Orman yeterince büyük."

Dönünce hatırlatın.. Nerissa'yı alnından öpeceğim.  

   Elimle başka bir işaret verip yürümeye başladım. Bastığım yerde çıtırdayan yaprakların ve dalların aksine kulak dolduran başka bir çıtırdı daha vardı.

İlerdeki büyük çalılıkların arasından gelen ses, hepimizin saldırı pozisyonunu almasına neden oldu. Az ilerde gölün ve göle akan nehrin şırıltısı vardı. O tarafa doğru bir süre yürüdükten sonra gölün uzantısındaki geniş kayalıklardan birine dayandım.  Arkamı dönüp parmaklarımla üç işareti yapıp , karşı tarafı göstermem uzun sürmedi. Nate, Malcolm ve Raymond anında yerlerinden doğrulup sessizce harekete geçtiler. Onların yerini Nerissa, Hayden, Percival ve Kellan hemen doldurmuştu. 

  Aklıma dolan anılar çok kısa süreliğine beynimi meşgul etti.  Nerissa'yla ava ilk çıktığımızda daha 10 yaşındaydık. 15 yaşına geldiğimizde babalarımız olmadan gitmeye başlamıştık. Hatta ayda en az iki kere ava çıkmamız ülke genelinde geniş çaplı yeni bir felsefi akım yaratınca ayın belli zamanlarında doğadaki ekolojik dengenin bozulmaması için  av yasağı getirmek zorunda kalmıştık.

Kafamı sallayıp tüm dikkatimi avıma odakladım. İlerdeki çalılıkların ardında, hiçbir şeyden habersiz suyunu içen ve beni bekleyen şeyin, büyük olduğunun farkındaydım. İkinci işareti verdiğimde Percival ve Nerissa ortadan kayboldu. Arbaletimi sıkıca kavrayıp tekrar hareket etmeye başladım.

ELDAR'IN VARİSİ  (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin