Eldar'ın Varisi 6. Bölüm / Av - Onu bana getirin.

13.3K 343 14
                                    

                                      6. Bölüm 

 " Hayden, bu pişmemiş. "  

Nerissa pirzolayı şöyle bir inceleyip Hayden'a elindeki pirzolayı ona doğru salladığında, aslında pirzolada pişmeyen bir yer olmadığı bariz bir şekilde ortadaydı.

Avlarda yemek işleri genelde Hayden'a kalırdı, aramızdaki en becerikli kişi oydu çünkü. Yemeklerinin beğenilmemesine çok fazla takabilen ve hemen sinirlenebilen biri olan Hayden, av gezilerimizde bir numaralı sataşılan kişi olurdu genelde.

" Hayır Nerissa. Gayet pişmiş.. " dedi homurdanarak Hayden, tahmin ettiğim gibi.  

" O kadar çiğ ki bir geyik yakalayıp yesem aynı pişmişlikte olur. " dedi Nate yüzünü buruşturarak. Nerissa'nın ne yapmaya çalıştığını anında kavradığı için onun oyununu devam ettiriyordu. Oysa Malcolm  hala kendi pirzolasını inceleyip gerçekten de pişmemiş mi diye bakmakla meşguldü.

Tabii ki diğerleri gibi kahkahamı bastıramamıştım.

" Sonunda morali yerine geldi. " diyen Nerissa aslında oldukça pişmiş pirzolasından bir ısırık aldığının farkında değil gibi duruyordu.

" Ava çıktık, tabii ki mutlu olur. "

Nate'e ters bir bakış attım. "Birilerinin kafasını gövdesinden ayırınca da moralim yerine gelebiliyor Nate."

Nate'in arkasına gidip elimle boynunu kırıyormuş gibi bir hareket yaptım.

 " Lütfen , acı bana. Bakmam gereken yedi tane çocuğum var. "

Bu şapşalların arasında nasıl mutsuz olabilirdim ki?

Dirseğimi kafasına dayayıp elimi çeneme yasladım.

"Yedi çocuğun hayatını kurtarmış olurum bence."  

Yine herkes gülerken Kellan araya dalmıştı.

" Kafa koparmak deyince.. Size en son bir ayının kafasını nasıl kopardığımı anlatmış mıydım? "  

Nerissa oldukça yüksek sesli bir kahkaha atarak " Hem de 17 kez... " diye yanıtladı onu.

Şaşkınlıkla, yanımda oturan Nerissa'ya bakarak kulağına eğilip "Neden 17? " diye fısıldadım.

" Charles'ın 17 tane madalyası varmış, biliyor muydun? "

Omzuna vurup " Nedeni anlaşıldı. " dedim gülerek.  Pirzolamın son parçasını da mideme indirip Hayden'a döndüm. " Imm, harika olmuş . "

Gülümsemesi anında yerine geldiğinde  "Acaba senin görevini mutfağa mı kaydırsak? " diye dalga geçen Percival, Hayden'ın fırlattığı odunu kafasına yemekten kurtulamamıştı. 

    ------------------------

  Ava çıkacağımızı duyunca gelmek istemesi itiraf ediyordum ki ilgimi çekmişti. Aslında pek çok şeyi ilgimi çekiyordu. Hareketleri, davranışları…  Beni sürekli şaşırtıyordu . Beklemediğim tepkiler vererek beni gerçekten, şaşırtıyordu. Saçları, yüzü, dudakları da dikkatimi çekiyordu. Rengini tam olarak tanımlayamadığım gözleri vardı tabii en önemlisi.. Kafamı hızlıca sallayıp bu düşünceleri kafamdan hemen attım. Bunları düşünmeyi kendime yasaklamıştım. Onunla ilgilenmeyi, onunla gerek olmadığı sürece konuşmayı.. Ve bunda kararlıydım.

Ama o, yine benim sınırlarımı zorlamakla kalmıyor adeta yıkıyordu. Ayrıca prenseslerin ava geldiği de nerede görülmüştü? Üstelik daha yeni iyileşmiş sayılırdı. Kendini zorlamasını istemiyordum. İşin garip kısmı o burada olduğu sürece dikkatimi ava verebileceğimi de hiç sanmıyordum. 

ELDAR'IN VARİSİ  (KİTAP)Where stories live. Discover now