0.9

16 2 19
                                    

-

Demir

Atlas amca birkaç dakika önce Elif'i almaya gitmişti, ben de gitmek istemiştim fakat izin vermemişti. Israr etmiştim ama dövülmekten korktuğum için vazgeçmiştim.

Saatlerce bize haber vermemişti. Başına bir şey gelmesinden o kadar korkmuştum ki, hamilelik olayından dolayı Gökçe'ye bile kızamamıştım. Saatlerce acaba neden orada beni yalnız bırakırken peşinden gitmedim diye düşünmekten kafayı yemiştim.

Ben odada volta atarken Gökçe koltuğun köşesinde oturmuş öylece düşünüyor, Zerrin teyze ise başını arasına almış yere bakıyordu. Onun da ödü kopmuştu kızına bir şey olacak diye.

Normal aileler olsa bağırıp çağırmaları gerekiyordu. Ama Zerrin teyze veya Atlas amca, Elif'e asla bağırmazlardı, kıyamazlardı bir kere. Ve de Elif onların tek çocuğuydu, tek kızlarıydı. Ona bir şey olursa ne yapacaklarını hiçbir şekilde düşünemiyordum.

Çocukken dizi ufacık kanasa bile Atlas amca hemen hastaneye götürelim diye tuttururdu. Elif iğne olmaktan korktuğu için iğne olduğunda ağlardı, şu an bile. Atlas amca ise kızının ağlamaması için doktorlara iğne olmaması için adeta yalvarır hâle gelirdi.

Kızına aşırı düşkündü. Hani bazı babalar için derlerdi ya, bir tanecik kızı var diye. İşte o cümlenin insan olmuş hâli Atlas amcaydı.

"Nerede kaldılar?" Zerrin teyze merakla söylendiğinde odada volta atmayı bırakıp ona döndüm. "Gelirler birazdan."

"Atlas amca telefonda sesi sarhoş geliyordu dedi... Ne oldu da o kadar içti acaba..?" Gökçe iğneleyi bakışlar ile bana baktığında gözlerim ile susması için uyarıyordum onu.

Gerçi doğruydu, benim yüzümden içtiği kesindi. Normalde özel günler harici içmeyen bir kızı o kadar üzmüştüm ki, benim yüzümden sarhoş olmuştu.

Dışarıdan araba sesi geldiğinde hızlıca kapıya dönüp oraya koştum. Arkamdan da diğerleri geliyordu.

Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi Atlas amcalar gelmişti. Atlas amca arabadan indiğinde yolcu koltuğuna dolaşarak Elif'in kapısını açtı.

Yansımasından gördüğüm kadarı ile uyumuştu. Yardım etmek için yanlarına gittiğimde, Atlas amca Elif'i arabadan çıkararak kucağına almış ve bana sadece keskin bir bakış atarak yanımdan geçmişti.

Ve ben bu bakışın altında ne yattığını çok iyi biliyordum.

Birkaç dakika orada durduğumda kapıdakilerin sesleri ile kendime geldim.

"Ne olmuş Atlas, neredeymiş?"

Arkamı dönüp içeri adımladığımda onlar çoktan içeri geçmişti. Kapıyı kapatarak salona ilerlediğimde pervaza yaslandım.

Atlas amca Elif'i koltuğa yatırmış ve koltuğun kol kısmında duran ince örtüyü de üstüne örtmüştü.

"Atlas anlatacak mısın artık?! Kızıma ne oldu, kim ona ne yaptı da bu hâle geldi?!"

Atlas amca bana yine keskin bir bakış atarak Elif'in yanına oturduğunda başımı yere eğdim. Eğer şu an Demir yüzünden diye bir cevap duyarsam yukarıda kendimi keserim.

"Yok bir şeyi... Kafasını dağıtmak istemiş sadece, biraz fazla kaçırmış."

"Bizim kızımız mı? Bizim kızımız kafasını dağıtmak istese içkiye başvurmaz, bize gelip derdini tasasını anlatır, Atlas. Bana yalan söyleme."

Atlas amca derin bir nefes aldığında elini Elif'in saçlarına attı. Yüzüne gelen saçlarını kenara çektiğinde ağzının kenarındaki beni okşadı.

You Belong With Me | Demir ArsalWhere stories live. Discover now