| Ağlama, Beni De Ağlatacaksın. |

282 33 41
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

İşte o gün gelmişti. Beyaz damatlığımla aynanın karşısında durmuş kendime bakıyordum. Taehyung ve ben evleniyorduk! Hem de söz verdiği gibi büyük ve ihtişamlı bir kilisede. Davetli sayımız pek fazla olmasa da biz bize yeterdik bence. Ekstradan çağırdığımız tek kişi düğün fotoğrafçısıydı.

Taehyung ve ben yaza kadar yeterli parayı toplamış daha sonra da Fransa'ya evlenmek için gelmiştik. Biraz araştırdıktan sonra evlenebileceğimiz en güzel şehrin Paris olduğunu öğrendik ve buraya geldik. Arjantin, Belçika, Birleşik Krallık, Brezilya, Danimarka, Kanada, İspanya, İsveç, İzlanda, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Güney Afrika, Uruguay ve Yeni Zelanda gibi seçeneklerimizde vardı ama ben en çok Fransa'ya gelmek istemiştim.

Burası hayallerimin şehriydi. Çocukluğumdan beri Fransa'ya, daha doğrusu Paris'e bir hayranlığım vardı. Âşıklar şehri olmasından mı yoksa bu şehirdeki başka bir şeyden büyülendiğimden midir tam emin değilim.

Ben şeye de inanıyordum, Paris'e el ele çıkan çiftler asla ayrılmazlarmış.

Eh Paris'e boşuna âşıklar şehri denmiyordu öyle değil mi? Her tarafı ayrı güzeldi. Her tarafında ayrı âşık vardı.

Burada bir de dondurmacı vardı. Adı Ándre. Nerede ne zaman belireceği belli olmuyormuş ve bu dondurmacı sadece âşıklara, sevgililere dondurma satıyormuş. Onun dondurmasından yiyen herkesin kader ağları birbirine bağlanır ve bir daha asla ayrılmazmış. Gerçek mi diye çok merak ediyordum. Tamam biraz şehir efsanesi gibi ama o dondurmadan yemek istiyordum. Gerçek olmasa bile sevdiğimle dondurma yemek güzel bir şey olabilirdi.

Bir iki gün Fransa'da kalıp gezmiş ve Eyfel Kulesi'ne çıkmıştık. Evlendikten sonra buraya parmaklarımızda yüzükle tekrar gelip dans edecektik. Bizimki de böyle bir hayaldi işte.

Hayallerimin şehri Paris'te evleneceğime inanmak hâlâ biraz güçtü, hem de hayatımın aşkıyla evlenecektim! Rüyada falan olmalıydın kesinlikle!

Paris hakkında sevdiğim bir diğer konu ise pastaneleri.

Burası unlu mamülleri konusunda gerçekten çok başarılı ve ünlüydü. Çok güzel tatlılar yaparlardı, makaron en sevdiğim! Ben çok severdim un bazlı müstahzarları. Benim en sevdiğim yemek pizzaydı. Ama en sevdiğim tatlı tartışmaya açık bir konuydu.

Unutmadan Hoseok hyungta bizimle gelmişti. Hoseok hyung, Taehyung'un yakın arkadaşıydı. İkisi beraber aynı şirkette çalışıyordu.

Çalıştıkları şirket özeldi ve maaşı oldukça yüksekti. Yani biz birazda Taehyung sayesinde buradaydık. Yani tamam benimde çorbada bir tuzum vardı ama bu konuda Taehyung'u geçemezdim O direkt çorba olabilirdi çünkü.

Şunu merak ediyordum: acaba Taehyung beni ilk gördüğünden beri benimle evlenmek istemiş miydi?

Bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyordum. Düğünden sonra ona bunu soracağım. Eğer böyle değilse gerçekten üzülebilirdim. Yani tahminim doğru çıkmadığı için üzülürdüm. Herkes düşünmez sonuçta.

Ayrıca düğünden sonra Dondurmacı Ándre'yi de bulmak istiyordum. Taehyung ile gidip birlikte dondurma yerdik.

Bu arada Taehyung ve Hoseok yaşıtken ben onlardan 2 yaş küçüktüm. Gerçekten bu yıl olayları kafamı karıştırmaya başlamıştı artık. Sayısala yatkın olabilirdim ama ben de insanım sonuçta ve gerçekten bazen yıl işleri uzadıkça uzuyordu. Parmak hesabı yapması bile güçleşiyordu. Neyse daha fazla anlatmayacağım. Uzun yıllar geçti işte.

Roses And StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin