{19.}

2.3K 97 56
                                    


Medya: Pamir Kunt Oflas

Selammm aşklarımm

Nasılsınız

Yarın dört bir yanı duvarlarla çevrilen kolidorlarında, boyunlarında -nöbetçi öğretmen- yazan değişik insanların gezdiği 8 saat içinde hapis tutulduğumuz 2. evimiz denilen ama evde yaptığımız şeyler yapılınca disipline gönderilen, okul adı altında eğitim verilen tımarhaneler açılıyor.

Mutluluktan(!) gözlerim doldu :')

Kitap kapağını değiştirdim nasıl olmuş sizce ??

Birdee 21 Bin okunmaya ulaşmışız çok teşekkür ederim, 1150 oy ve 600'e yakın yorum için de teşekkür ederimm sizleri çok çok seviyorum.

Sizlere şundan da bahsedeyim, konuşmak isterseniz, söylemek istediğiniz bir şey olursa panoma yazabilirsiniz isterseniz de instagram hesabımı bırakıyorum bana ulaşabilirsiniz sizinle konuşmak çok isterimm

Eğer instagramdan yazarsanız kitaptan geldiğinizi söyleyin sizleri takip edeyim

İg: Hayalkuşu_01

Neysem moralinizi umarım yükseltecek bir bölüm olmuştur.

İyii okumalarr 🧚‍♀️

19. Bölüm

Sonunda teneffüs zili çalmış ve öğrencilerin derin bir 'oh' çekip sınıftan çıkmışlardı, Ege hâlâ Pamir'e dik dik bakıyordu, garip olansa Pamir'in ona o şekilde bakmamasıydı.

Ege Pamir'e nefret duyuyorken Pamir neden hiç bir şey söylemiyor ya da belli etmiyordu.

Zilin çalmasıyla Furkan Selin ile beraber çıkmıştı, şerefsiz, bizde Kuzey'i bekliyorduk beyfendi lavaboya gideceğim demiş 1 saatir gelememişti,

Sonunda lavabodan çıkıp yanımıza doğru gelen Kuzey ile şükürler ettim,

Yanımıza gelir gelmez sinirli ama sakin tutmaya çalıştığı sesiyle "Abi bu Pamir'in burda ne işi var? Nasıl aldılar bunu okula."

Ege'nin gözlerindeki sınır ve nefret kendini yine belli etmişti,

"Bilmiyorum Kuzey."

"Aloo biri bana neden Pamir Kunt'tan nefret ettiğinizi söyleyebilir mi?"

Ege ve Kuzey bir birleriyle bakışmış ardından bana dönerek "Sen boş ver bu konuları ama Pamir'den uzak dur." Dedi Ege.

"Her neyse ona karşı duyduğumuz nefretin sebebi öğreneceğim bunu da buraya yazdım." Dedim ve onları arkamda bırakarak bilmediğim kolidorlarda yürümeye başladım.

Kaybolmadan aşağıya inip bahçede boş bir banka oturdum, dizlerimi kendime çekip kollarımı bacağıma doladım, başımı da dizimin üstüne yerleştirdim ve düşünmeye başladım.

Ne olmuştu da bana anlatmıyorlardı? Hayır yani bende sizin kardeşinizim ne diye benden saklıyorsunuz?

Off ama ya ben meraktan çatlarım ki, ufak tefek bir şey de değil gibi öyle olsaydı bu kadar nefret etmezlerdi.

Öğrenci zilinin çalmasıyla bütün öğrenciler içeriye girmiştiler fakat ben inadımdan girmiyordum, zaten ilk gün bir şey demezlerdi en kötü 'lavabodaydım hocam' der derse girerdim.

ADEN LİNA -gerçek ailem-Where stories live. Discover now