Ağlamak

805 67 17
                                    

BALKIZ

"Üşüyor musun?"

"Sınıfta ısınırım." derken dişlerim birbirine çarptı. Saçma bir şekilde bulunduğum duruma gülerken gözlerini devirip güldü. Soğuktan dondum.

Üzerindeki montu çıkartırken engel olmak istesem de umursamadı beni. Montunu omuzlarıma bırakıp kolunu omzuma attı. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde üzerimdeki montu düzeltmekle meşguldü. Dünyayı kurtarıyordu sanki, kaşlarını çatıyor bir de. Ciddi.

Bu hâline gülesim gelirken gözlerini gözlerime çevirdi. Kalp atışlarımı hissettim. Yutkunma isteğim ağır basarken yanaklarım alev almaya başladı. Tedirgince gözlerini kaçırıp nefessiz kalmış gibi kısa nefes çekti içine. Ne tepki vereceğini şaşırırken sesini duydum.

"Balkız..."

Başımı çevirdiğimde yüzünü bana döndü. Ona bakmayı sürdürdüğümde kolunu omuzlarıma sardı. Yüzünde beliren gülümseme ile "Koş!" dedi birden. Çocuk gibi gülümsüyordu. "Ne?" dedim sersemce. Kolunu benden ayırdığında irkildim. Elimi tuttu sıkıca. Okulu işaret etti gülerek. Güldüm onun gibi. Koşmaya başladık. Üzerimdeki montu elime almak zorunda kaldım. Hayır, delirmedik.

Okulun içine girdiğimizde nefes nefese kalmıştık. Birkaç bakış bize dönse de umursamadım. Yahya gülerek elimden montunu aldığında gözlerimi devirip güldüm. Son yaşadıklarından sonra ilk defa bu kadar çok gülüyordu. Gülüşlerini özlediğimi fark ettim.

"Balkız?"

Başımı çevirdiğimde gördüğüm kişiyle duraksadım. Miraç yanıma geldi. Öfkeli duruyordu. Kaşlarımı çattım.

"Balkız neden bana söylemedin?"

Konuşmasını beklerken panonun önünde duran Aycan ve Hülya dikkatimi çekti. Sinsi sinsi gülüyorlardı.

"Beni seviyormuştun. Neden gizledin sevgini benden? Bende senden hoşlanıyorum. Yazık ettin bize. Kendini bilmez biri ile sevgili oldun. Senin sevgilin ben olmalıydım!"

"Ne saçmalıyorsun sen!" dedim şaşkınlıkla. O an Yahya, Miraç'ın yakalarından tutup kafa attı. Çok sert gitti. Ortalık karıştı. Korkuyorum.

"Sevgilimden uzak dur demedim mi sana?!" diye bağırdı Yahya. Miraç yerden kalktı. Sinirle soluyordu.

"Sen sorunlusun. Baban anneni dövmüş. Hapiste diyorlar babana. Kime benzediğin belli. Balkız'ı kullanmana izin vermeyeceğim. Sırf faydalanmak için duygularıyla oynuyorsun onun. Sevmiyorsun onu. Sen hak etmiyorsun hiçbir şey-"

"Sus lan!" diye bağırdı Yahya. Miraç'ı yumruklayordu. Beni duymuyor. Engel olmak istesem de görmüyor beni. "Annemle Balkız'ın adını ağzına almayacaksın! Anladın mı beni?!"

Sesi koridorda yankılanırken müdür başta olmak üzere yığıldı buraya herkes. İki öğretmen Yahya'yı tuttuğunda gözlerim doldu. Yanına gittiğimde öğretmenler engel oldu bana. Yahya'nın bana zarar vereceğini düşünüyorlardı. İnat ettim. Öğretmenler Yahya'yı tutmuş, bırakmıyorlardı. Çok çaresiz hissettim kendimi.

"Yahya..." dedim üzüntüyle. Kızarmış gözlerini bana çevirdi. Konuşmuyordu. Ona sarılmama izin vermediler.

___

"Ne oldu baba? Ceza vermediler değil mi?"

"Vermediler. Birkaç gün sonra sınavınız var zaten. Okula gelmesin dedi müdür."

Yahya için babamı aradım. Geldi okula. Yahya'nın hâli gözümün önünden gitmiyor. Ben onu özledim.

"Sağ ol, baba. Ben de gitmem okula zaten. Devamsızlığım yok." dediğimde babam kolları arasına aldı beni. Kollarımı beline sardım. Gözlerim müdürün oda kapısındayken aralandı kapı. Yerimde kıpırdanıp babamdan ayrıldım. Yahya çıktı içeriden. Yüzüme bakmıyordu. Kötü gözüküyor.

"Uğur Amca teşekkür ederim. Ben kendimi kaybettim." dedi zorlukla. Babama açıklama yapmaya çalışıyordu. Üzülüyorum.

"Gel yanıma." deyip eliyle gelmesini işaret etti babam. Ciddi duruyordu. Yahya, babama yaklaştı. Babam ensesinden tutup sarıldı Yahya'ya. Yahya alnını babamın omzuna yasladı. Ağlıyordu. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken babam boşta kalan elini uzattı bana. Hemen yerimi aldım. Ağlıyorduk. Babamın omuzlarında ağlıyorduk özgürce.








AVCI (TEXTİNG)Where stories live. Discover now