12.MABET AĞACI

11 1 0
                                    

Aşk sen,
Bir ısıtır,bir üşütür,bil güldürür bir
ağlatırsın.
Aşk sen,
Hem bir sağlık hem de hastalıksın..

YAĞMUR ÇEVİK

Bu kadının evimde ne işi vardı merak ediyordum.
"Bedeller derken?"
Güldü alayla."Baya bedel işte."
Tekrar sinir bozucu kahkahasını attı.
"Yani saf kız,baban ile yüzleşmek istemediğin gerçeklere bi gelelim artık.Zaten fazla mutluydun bu aralar.."

Mutlu muydum?Toprağı ölmek üzere olan bir çiçektim ben.Dalgalar arasında dibe çöküyordum,ayağıma yosunlar takılmış misali..

"Ne demeye çalıştığını anlamıyorum?"
Tekrar güldü."Şaşırdık mı?"
Bir saniye bile beklemeden devam etti:
"Belki de babam dediğin adam arkandan bazı işler çeviriyordur."
Kulaklarım uğulduyordu.
"Ne saçmalıyorsun sen ya?Söyleyeceksen söyle."
"Bu sinirin bana mı cidden?Her neyse,Küba da bulunan birtenecik baban senin arkandan kuyular kazıyor saf kız.Senin Açelya olmadığını anlamışlardır muhtemelen.Hem zaten çok belli
olu-"

Cümlesi yarıda kaldı.
Selin gelmişti:
"Siktir git burdan,kızın aklını karıştırma."
Öfkeliydi.
"Bi dakika ben anlamadım?Babam bunun için hayatta zaten."
Babam beni Açelya olarak kabul etmiş ve o şekilde yaşıyordu. (Her ne kadar yazarken Yağmur dese de..)

"Bak aslında Yağ-"

Yine cümlesini kesti Selin:
"Ya sen ne laftan anlamaz birisin ya,git demek ne demek kızım aptal mısın?"

"Ben devam etmesini istiyorum Selin dur lütfen."

"Hayır Yağmur!"
Bunu dedi sonra birkaç saniye bakıştık.
Busenin yanında kullandığı için pişman olmuş gibiydi ama gerek yoktu.Maalesef biliyordu artık.
"Bu kadının hiçbir lafına inanmayacaksın,saçmalama."
Sinirliydi oldukça.

"Peki,gerçekler er ya da geç-"
Selin bu defa köpürdü:
"Bak hala gerçekler diyor ya!"
Kızın kolundan tuttu ve zaten kapıda olduğumuz için tek bir hamlede dışarı attı.

"Oh be."
Kafam karışmıştı.
Hemde fazla.

"Selin!"dedim."Nereden çıktın canım sen?Hadi gel oturalım bi şuraya."
Selin tedavi altındaydı ve sürekli görmemiz imkansızdı.
Doktoru bunu gerekli tutuyordu.

"Beni özledin mi?"dedi Şirince.
"Özlemez olur muyum be soruya bak."
Kıkırdadı.Seline verilen tedavi i şey yaramıştı galiba.Ama merak edip sordum:
"Selin,tedavi iyi sonuçlanıyor.Gün geçtikçe mutlu oluyor gibisin."

Selin sustu.Resmen eski Selin gitmiş acıların kadını geri dönmüş gibiydi.Ama bi o kadar da cümleleri görüntüsüne tersti.

"Evet,çok mutluyum.Hayatta gereksiz şeylere üzülmemek lazımmış."

Gereksiz dediği şey Yiğitti.Bi saniye bu benim Selin'im olamaz.Yiğit'in Selin'i hiç olamaz!
O yiğiti unutmazdı,asla.
"Nasıl yani?"diye sordum korkarak.

"Baya.Yiğit benim için kendini feda etmek istedi."bu cümleden sonra sustu.Gözleri dolu doluydu.
"Madem istedi bunu,sonuçlarına katlanacak.Eğer başta bunu yaparken yaşayacaklarımı düşünseydi yapmazdı zaten."

Ne?
Ne diyordu bu kız?
"Yiğit senin için idam olmaya bile razı geldi Selin.Davası var ve ben ölmemesi için-"
Burda bende sustum.Çok ağırdı devamını getiremedim bir kaç saniye.
"Selin."dedim yeniden."Sen Yiğit'in bencil olduğunu mu düşünüyorsun?"

"Hayır tabiki,kendini bana feda etti ama ben çok acı çektim Yağmur.Artık yeter.Üzülmeyeceğim."

"Ama Selin..."
"Aması yok.O urgan boynuna dolanırsa,aslında onun değil bana dolanacağını düşünmeliydi."
Sustu.O mavi gözleri gene doldu."O beni düşünmüş gibi yaparak boğulmayı göze aldı ama aslında her suda çırpınışında beni batırdı.O bir gün ölürse..."
Nefes aldı gözlerini yumdu.
"Eğer ölürse bilki o değil,ben ölmüşümdür Yağmur."

ENGELDove le storie prendono vita. Scoprilo ora