23. ÖLÜM

19 1 0
                                    

YAĞMUR ÇEVİK

Gidişler can yakar.

Ayrılıklar,ardında bıraktığı ne varsa bir ateşte küle çevirir onları.Fakat bazen,her ayrılık gerçek değildir.

Ve gerçekten ayrılmayan iki insan,daha sonra mutlaka bir yerde karşılaşırlar.

Stresten vücudum titriyordu.Önümde ise kanlar içinde yatan babam vardı.
Babam gitmişti,kesin olarak hem de.
Ama çok ağlamadım.Ağlamayacaktım.Babam ölmüştü ve artık nefes almıyordu.

Boşver sene Yağmur,o daha önceden ölmüştü senin için.

Kafamı çevirip etrafıma baktım.Yağız bana döndü ama bir yandan da silahı hala insanları deşmeye devam ediyordu. "İyi misin canımın içi,bir şey de."

Babamın yanından ayrıldım ve Yağıza yaklaştım. "Öldü."Yağız'ın bana bakışları inanmamış ama bi o kadar üzgünmüş gibi baktı. "Merak etme,üzülmedim çok."Yağız bir şey demedi.Son kez ateş etti ve beni dışarıya çıkardı.Arkamızdan Hakan geliyordu ama bu ne benim ne Yağız'ın umrumda gibiydi. "Sen arabaya bi..."Lafını kestim. "Hayır,Melisa benim için önemli biliyorsun."

"Ne oldu pes mi ettik?"diyerek güldü Hakan.Yağız sinirli bakışlarını ona çevirdi ve kahkaha atmaya başladı. "Dünyanın en güzel pes edişi desene bizimkine."dedi ve de göz kırptı.Sonrasında Hakanı umursamadan bana döndü. "Sen iyi olduğuna emin misin gerçekten?"Babam ölmüştü.Canım yanmalıydı.Yanamıyordu ki.

Neye üzülecektim?Anılarımızı hatırlayıp mı üzülecektim?Anılarımız yoktu ki.Bir daha onu göremeyecek olmama mı üzülecektim?Zaten görmüyordum ki.

"İyiyim canım,beni merak etme."Bu lafımı söyledim ve hemen arkasından Aytaç Hakan'ın sırtına atladı ve Hakan acıyla inleyerek yere kapaklandı.Yağız hemen Aytaç'a seslendi. "Mertgil içeride adamları hallediyor  değil mi?" Aytaç kafasıyla onayladı ve Yağız yeniden konuştu. "Gidiyorum o halde."Hakan acıyla bir kez daha inledi. "Siktir ya."Yağız tekrar bana döndü. "Yağmur hayır inatçılık yapmadan beni burda bekleyeceksin Aytaç'la beraber."Konuşmama fırsat vermeden gitti ve ben de Aytaç'la kaldım.

Mertgil içeriden geldi. "Bu adamların yarısı ölü,yarısı da kaçtı."Hakana döndü bu sefer. "Aaa kimler varmış ayak altında?"Aytaç sırıttı ve Hakan sinirle çıkıştı. "Bunun bedeli,"Aytaç ayağını daha sert bastırdı. "Çok acı olacak."

Beş ya da altı dakika sonra Yağız Melisa ile beraber geldi.Koşarak Melisa'ya sarıldım. "Canım,iyi misin?"

"Hakan'ı ne yapacağız?"dedi Aytaç. Yağız burnunu çekti. "Bağlayıp kulübeye kapatacağız.Ne dersin Melisa?"Melisa gülümsedi. "Muhteşem."

Hakanın ağzını kapattı Aytaç ve sonra hep beraber sürükleyerek kulübeye kapattılar. Hepsi sırıtarak geri geldiğinde Melisa seslendi hemen. "Ben şirkete gideceğim,şirket aracı geldi.Çok teşekkür ederim,görüşürüz abicim."

"Bu kadar çabuk mu?"dedim Melisa'ya dönerek. "E öyle oldu biraz ama olsun,yine gelirim ben sana."Gülümsedim. "Peki canımın içi dikkat et."dedi Yağız da.Ve sonrasında da elimi tuttu ardından Aytaçgile döndü. "Hadi gidelim sıkıldım ben bu sikik yerde."

Ağzımdan en ufak bir kelime çıkmıyordu.Babam ölmüştü.Babam.Hiçbir zaman babalık yapmayan babam. Canım yanıyordu.Yağız farkındaydı ve o yüzden tek kelime etmedi.
"Yağız."dedim.Merakla baktı. "Evime gideyim bugün olmaz mı?"Endişeli gözleri gözlerimi buldu. "Bi sorun mu var güzelim?"Hiçbir sorun yoktu ben sadece yalnız kalmak istemiştim. "Hiçbir sorun yok,"Gülümsedim. "Gerçekten bak.Sadece bugün biraz yoruldum.Yalnız kalayım diyorum."Gülümsedi. "Nasıl istersen canımın içi."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 17 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ENGELWhere stories live. Discover now