8. Bölüm

178 25 10
                                    

Döner sandalyemde bir sağa bir sola kendimi çevirirken Serdar konuştu. "Hayırdır, pek bir mutlusun?"

Elimle yanağını kaşıyıp bakışlarımı kaçırdığımda, bende bir tuhaflık bulduğuna emindim. Yine de yayında üstüme gelmek istememiş olacak ki irdelemedi.

"Ne yapalım bugün?"

Heyecanlı bir gülümseme ile eğilip yerden Şeker'i aldım. Onun meraklı bakışları eşliğinde de kameraya döndüm. "Onlara bir numara gösterdim!"

'Onlar derken?'

Gülümseyerek ıslık çaldığımda, Şimşek de koşar adımlarla yanıma gelmişti. Kulağının arkasını kaşıyıp başını okşadım. "Karşınızda biricik dostlarım. Çok tatlı değiller mi?"

Şimşek ve Şeker'in başını iki yanıma yaslayıp sırıtarak konuştum. "Gelin numarayı göstereyim."

Kamerayı, onları gösterecek bir pozisyona sokup yanlarına oturdum. Sırıtarak elimle işaret verip "Otur." Dedim. İkisi de bekletmeden otururken heyecanla kameraya döndüm. "Gördünüz mü?"

Şimşek konusunda biraz hileye girmiştim çünkü zaten eğitimli bir köpekti. Şeker ise tamaman şansa, Şimşek oturuyor diye oturuyordu.

'İyi güzel de bu kadar mı?'

Serdar beni övse de bu yorumdan sonra yüzüm çok az düşmüştü. "Ya o kadar değil."

Dudaklarım büzülmüş Şimşek'in başını okşarken mırıldandım. "Şimşek zaten eğitimli. Şeker de ona bakarak oturuyor."

Utanmış bir halde söyledikten sonra iç çektim. "Bir de Şeker'e ters taklayı öğrettim ama bu daha etkileyici geldi."

Kelimeler, ağzımdan ayrılıp da bir bütünü oluşturduğu gibi Serdar, yeri göğü inleten bir kahkaha sundu. Kaşlarım çatılmış bilgisayara bakarken okuduğum yazıyla göz devirdim.

'Abi manyak mısın? Nasıl daha etkileyici olsun?'

Dudaklarımı yalayıp Şeker'e elimle işaret verdim. Anında mırlayıp takla attı. Sırıtarak onu kucağıma çekip başının her yerine öpücükler bıraktım. "Aferin güzel kızıma."

Yüzümü bir kez yalayıp patisini temizlemeye koyuldu. Sırıtarak bilgisayara döndüğümde, gördüğüm yazı ile sırıtışım büyüdü.

'Bu ikisi nasıl kavga etmiyor lan?'

Gururla göğsüme çektim iki yavrumu da. "Kardeşler arasında kavga olmaz. Değil mi, bebeklerim?"

Şeker patisini yalamaya devam ederken Şimşek ayağı kalkmış, yüzümü yalamaya başlamıştı. Gülerek onu durdurmaya çalışsam da oldukça büyük olduğu için zorlanıyordum.

Kıkırdayarak başını tuttuğumda, hevesle yüzüme bakıyordu. Dili dışarıdaydı ve salyasının büyük çoğunluğu tişörtüme geliyordu. Geri çekildiğinde ben de ayağı kalkmıştı. "Güzeldi değil mi?"

Sırıtarak konuştuktan sonra tekrar koltuğuma döndüm. "Her neyse, bugün ne yapalım? İstediğiniz bir şey var mı?"

'O değil de şu babacık nerede?'

Kaşlarım havaya kalktı. Şaka mı la bu?

'He lan, hiçbir yayını kaçırmazdı.'

Göz devirip kollarımı göğsümde birleştirdim. "Lan bana mı geliyorsunuz, ona mı?"

'Size ;)'

Göz devirip güldüm. Neden gelemeyeceğini bana önceden söylemişti. Dün akşam yanıma geldikten sonra gidemeyeceği ile ilgili bir ton laf söylemişti. Benden ayrılamayacağını söylerken de oldukça ciddiydi. Hatta bana sarılırken kollarının daha sıkı olmasından da anlamıştım.

YAYINCI -GAYWhere stories live. Discover now