1. Bölüm

261 23 5
                                    

"Herkese trip atarım ben, kes kes."

Gülerek konuştuğumda, Discord'dan bağırdı, Serdar. Susup onu dinlerken bir yandan da videonun izleyemediğimiz kısmını geri sarmıştım

"Sikerim bak, atma trip oğlum."

Gülerek başımı iki yana salladım. Başta bağıracak gibi olmuş, sonda da rica eder gibi devam etmişti.

"Nah, şeref-" Demiştim ki duyduğum bildirim ile gelen mesaja baktım.

Babacığın: O ne dedi?

İşte şimdi sıçmıştım. Elimle ensemi kaşırken tedirgin bir halde konuştum. Tabi bu sırada bu halimi izleyen yirmi bin küsur izleyicim de benimle dalga geçiyordu.

"Ya bir şey demedi, ekrandan çıkıp da beni-"

Babacığın: Sakın devam etmeye kalkma.

Homurdanarak geri videoya baktığımda, Discord'dakiler de kahkaha atıyordu. Yorumlar random kaynarken bazıları düpedüz dalga geçiyor, alay ediyordu.

"Valla hepinizi şikayet ederim, bak sıfır şaka." Dedim, tehdit eder gibi elimi ekrana sallarken. Bu sırada yorumlara herkes 'Babacığına mı?' gibi yazılar yazdığında iyice surat astım.

"Ne mal heriflersiniz, siz." Dedim, başımı iki yana eğip uzatarak. Bu halime bakıp gülerek devam ettim, videoyu izlemeye.

Bir kadın, kendine olağanüstü bir makyaj yapıyordu. Gözlerim kısılırken mırıldandım. "Oğlum, o şey ruj değil mi?"

Yorumdakiler -daha çok kızlar, kontür gibi yazılar yazıyordu. Göz devirdim.

"Abicim başka isim mi bulamadınız? Kontür nedir la?"

Serdar cevap verdi bana. Kültürlüydü, pezevenk. "Fransızca çevre, kenar hattı anlamına gelen contours kelimesinden geliyor, cahil seni."

Göz devirdim, tekrar. "Anasını satayım kontür deyince benim aklıma sadece bitmiş paketim geliyor, anladın mı?"

Serdar benimle bildiğiniz taşak geçerken az önceki cümleyi onun kurduğuna inanmak zordu. Kızların büyük çoğunluğu Serdar'a aşklarını iletirken erkekler bana hak veriyordu.

Videoyu durdurup tartışmaya devam edecekken birden telefonuma gelen bildirim ile gözlerim oraya gitti. "Bir dakika, cariyelerim." Deyip telefonu elime aldım.

"Türk Telekom mesaj atmış. Kesin gene sikecekler beni "

Gözlerim hemen ekran gitti. "Affedersin, yani parayı zorla çıkartacaklar."

Babacık kişisine yaptığım açıklama için millet dalga geçerken başımı telefona çevirdim. Kaşlarım, ufak bir şaşkınlık eseri havaya kalkarken okuduğum yazı sonrası başımı kaldırıp ekrandaki şaşkın yüzüme bakmıştım.

"Ya," Dedim, sıkıntlı bir halde. "Niye yapıyorsun, bu kadarını da?"

Hayır, para atardı. Bunda sıkıntı görmüyordum çünkü insanları eğlendiriyordum ve bölüm başına yüz binleri cukkalayan oyunculardan pek de farklı değildim. Belki bu yüksek sayıların kaynağını bilmek daha iyi olurdu belki de ancak bu durum biraz daha kişisel oluyordu, artık.

"Ne oldu lan?" Dedi, Serdar. Sıkıntıyla saçlarımı karıştırırken mırıldandım. "Paket almış, beyefendi."

Yorumlar, çıldırmış gibi akarken çoğunluk, 'Yuh,' 'Oha,' 'Numaranı nereden biliyor?' tarzı yazılar ile doluydu.

Dudaklarım bükülürken Serdar konuştu. "Numaranı mı verdin?"

Saçlarımı karıştırdım. "Ne alaka, oğlum? Neden vereyim?"

YAYINCI -GAYWhere stories live. Discover now