11

457 42 27
                                    

Küçükken gördüğüm rüyaların hepsinden hep ağlayarak uyanmışımdır. Annem ne zaman kötü bir kabus görsem bunun bilinçaltımın kötü bir ilizyonu olduğunu söylerdi. Benimle konuşan bir şey olmadığın sadece kendi uydurmam olduğunu ve bu yaşlarda her çocukta olabileceğini milyonlarca kere söylese de normal değildi. Biliyordum. Hastaydım beynim hastalıklıydı karşımda duran herhangi biri bunu bariz bir şekilde anlardı ama Aral anlamamıştı çünkü oda hastalıklıydı o acı çekiyor ben acı veriyordum ben kimdim silah sesleri biraz daha yaklaştığında Aral endişeyle elindeki silahı aldı. "Kahretsin geldiler!" diye mırıldanıyor, delirmiş gibi davranıyordu.

 "Kim geldi?" diye bağırdım korkuyla "Aral sana soruyorum kim geldi?" belki de polisler gelmişti. Belkide kurtulabilirdim asansörün kapısı açıldığında karşıdan gelen uzun boylu adam hızla Aral'a doğru yürüdü "Ne oldu Malik? Kim Malik?" gergince gözlerini kaçırdı "Kim Malik." diye mırıldandı sinirle "Aral o geldi Alaz geldi." o geldi Alaz geldi kafamda dönüp duran anılar kafamı karıştırıyordu "Lavin'i güvenli bir yere götür." diye bağırdı elindeki silahın şarjörünü takarken. "Hayır." diye mırıldandım "Ne?" Malik şaşkınlıkla bana döndü büyük ihtimal beni tanımıyordu ve Aral'a karşı çıkabilecek konumda olduğumu düşünüyordu.

"Onu dinleme Malik ne diyorsam yerine getir!" Malik başıyla Aral'ı onayladığında Malik sertçe kolumu tuttu "Yavaş it oğlu it yavaş." diye bağıran Aral'a şaşkınlıkla "Bırak Allahın şizofreni kes sesini." içimde kendimle çelişen tarafımı susturmaya çalışmak zorlaşmıştı. Malik elimi tekrar tutuğunda demir kapı gürültülü bir şekilde açıldı. En önde duran uzun boylu adam öfkeyle Aral'a baktı "Nasıl yaparsın?" ela ile karışık kahve hareleri kızarmıştı, kemikli çenesi, kasılmaktan kırılacak gibiydi karşımda duran adam her an Aral'ın üstüne atlayacak gibiydi.

"Hak etti." Aral'ın sesi buz gibi çıkmıştı karşıda duran adam hızla Aral'a yumruk attığında insanlar ne yapacaklarını bilemez bir şekilde oturmuş ikiliyi izliyordu. "Sen ne adi insansın ulan." üstüne çıkmış Aral'ı yumruklayan adam bir yandan titreyen sesini kontrol etmeye çalışıyordu. "Nasıl kendi öz babanı öldürürsün karaktersiz herif? Nasıl kendi öz babanı öldürürsün? Karaktersiz herif." Aral bu gece birini öldürmüştü. Aral bu gece kendi öz babasını öldürmüştü.

Korkuyla geri çekildiğimde Aral'ın üstündeki adamın bakışları bana döndü. Aral bunu fark  ettiğinde korkuyla bana baktı. "Kızı götür dedim Malik." Malik tereddütle yanıma yaklaştığı sırada elimle onu durdurdum. "Gitmiyorum ne olduğunu bana açıklamadan hiçbir yere gitmiyorum." sesim kararlı çıkmıştı daha fazla burada kalamazdım ve tek çıkış biletim bu adamdı. "Git Lavin sesi yalvarır gibi çıkmıştı. "Demek Lavin." diye bir kahkaha attı adam. "Yıllar sonra yeniden ha sen ne yüzsüz kızsın öyle." adam Aral'ın üstünden kalkmış kenardaki koltuğa doğru ilerlerken alaycı bakışları üzerimdeydi.

Cebinden çıkardığı çakmakla sigarasını yaktı "Neden buradasın Lavin? Neden hep olur olmadık yerlerdesin?" ağzından çıkardığı dumanı bile dışarı çıkarmakta zorlanıyordu benimle konuşurken acı çekiyordu. "Ben." diye mırıldandığımda Aral yerden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Sen Lavin hemen şimdi gidiyorsun!" arkadan gelen alaycı kahkaha ile yerinde duran Aral'a baktım "Sevgili erkek kardeşim hala bir hanımefendiyle nasıl konuşacağını bilmiyorsun boşver." dedi ardından gizli bir sır veriyormuş gibi fısıldadı "Küçükken de böyleydi zaten bu yüzden hep babamdan dayak yerdi." etraftan gelen şaşkın nidalar onu keyiflendirmiş gibi devam etti. "Öyle ki yediği dayaklar onda derin yaralar bırakmış yoksa neden yaşlı ve hasta bir adamı ölüm döşeğinde işkence çekerek öldürsün hele ki bu adam babasıysa değil mi Aral. Hangi mazoşist sadist bunu yapar ki öz babasına." yerinde sabitlenmiş bir şekilde duran Aral'a baktım susmuştu. Konuşmuyordu konuşamıyordu "Şimdi sevgili Aral akrepleri sizi böyle bir sadist mi yönetsin istiyorsunuz yer altını böyle bir zalime mi bırakacaksınız? Kendi babasını mazoşizt bir şekilde öldüren bu adam bir terörist akrepleri kirletiyor yer üstünde terörist olarak biliniyoruz oysa bu topluluk bir anarşist toplum yaratma vadiyle buradaydı sizi son kez birliğime davet ediyorum bana katılın derin bir nefes alıp bana döndü sende Lavin sende bana katıl belki o zaman gerçekleri öğrenebilirisin." sözleri duraksamama sebep olmuştu.

 "Ve  yine oradayız ha Lavin geçmişin  izbe iğrenç koridorlarında eski tozlu bir kitap açıldı oysa mühür vurulmamış mıydı bu kitaba? Her bir sayfası derin bir acı, derin bir yara biz mühürlememiş miydik bu kitabı açmamak üzere Lavin." düşüncelerimden sıyrılıp önüme döndüğümde Aral korkuyla bana bakıyordu zaten bakışları aynıydı hep korkuyla bakıyordu hep bugün bana Aral Vargas korkuyordu yenilemekten mi korkuyordu? Yoksa gitmemden mi? bilmiyordum tek bildiğim her iki adamı da birbirinden tehlikeli olduğuydu ben ne yapacaktım hangi çukurdan daha az batıp çıkabilecektim acaba?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 09, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Akrep KralWhere stories live. Discover now