2. bölüm

1.4K 79 11
                                    

Aşkolarım henüz yeni olduğumuz için sizden bol bol yorum istiyorum 💓❤️

Yıldıza basmayı da unutmayın lütfen💓💓


"Yok beyim, hiçbir eksik yok. Baksana sevdiler burayı. Köylülerde hemen ısındı. Sıkıntı çıkaran olmaz. Ben köyün gençlerinin de kulağını çektim sen meraklanma."

Arslan'ın yanındaki adam hızlı hızlı durum özeti yaparken bende arkalarından onları takip ediyordum. Arslan ellerini arkada bağlamış hem yanındaki adamı dinliyor hemde tarlalardaki ürünleri inceliyordu.

"Geçen seneki gibi kavga dövüş istemiyorum." Dedi net bir şekilde. İkiside aynı anda bana dönünce şok oldum.

"Ne? Ben bir şey yapmam ki?" Dedim omuzlarımı silkip hafifçe gülümserken.

"Sana da söylüyorum Ayliz. Gelen herkes benim misafirim. Özellikle kadınlarla senin ilgilenmeni istiyorum."

"Beyim, müsadenizle." Dedi adam çalan telefonunu cevaplamak için bizden uzaklaşırken.

"Elimden geleni yaparım." Dedim bakışlarımı başka yere çevirirken. Hiç içimden gelerek söylememiştim bunu.

"Güneşten erimek üzereyim." Dedim elimi yelpaze yaparak. "Beni neden getirdin ki?"

"Akşam annemi bana davet edeceğim. Sende yemeklerde yardım edersin bana." Dedi önüne dönerken. "Nee!?" Diye bir çığlık attım panikle.

"Arslan neden daha önce söylemedin!? Hazırlanmam lazım benim. Böyle gelemem ki."

Arslan durup bakışlarını bana indirdi ve derin bir nefes verdi. Bir süre yüzümü süzdü. Hafifçe gülümsedim gözlerinin içine bakarken. Ne kadar yakışıklıydı, bayılıyordum. Esmer tenine giydiği beyaz gömlek çok yakışmıştı.

"Hazırlanmana gerek yok, iyi işte kıyafetlerin."

"Peki." Dedim hafifçe omuz silkip. Az önceki adam yanımıza gelince bana çenesinin ucuyla arabayı işaret etti. Bir şey demeden arkamı dönüp arabaya geçtim. Kocaman siyah Range Rover'ın içi de yanıyordu. 

Dirseğimi kapıya yaslayıp başımı avucuma dayadım. Arslan adamla hararetli bir şekilde bir şeyler konuşuyordu. Siyah kumaş pantalonu uzun bacaklarını sarmış, sürekli kestiğim poposunu mükemmel göstermişti. Ne kadar sapık bir kadın olduğumu kabul ediyordum. Ama ne yapabilirim? Gerçekten biçimli ve şekilli bir kalçası vardı.

Az sonra Arslan dönüp arabaya doğru ilerledi. Terleyen avuç içimi pantalonuma silerken derin bir nefes çektim içime.

"Babana haber ver, merak eder." Dedi arabayı çalıştırıp boş araziden çıkarken.

"Telefonum yanımda değil." Dedim omuz silkip. Meydana inerken şarjdaki telefonumu almayı akıl edememiştim. Arslan telefonunu açıp uzattı. Yüzünde gezinen bakışlarımı telefonuna indirip aldım. Rehberden babamın numarasını bulmaya çalışırken yüzlerce isimlerin hepsine göz gezdirdim. Çoğu erkek ismiydi.

"Ne arıyorsun Ayliz?" Dedi Arslan küçük bir bakış atarken.

"Babamın numarasını?" Dedim gözlerimi kırpıştırırken. Arslan hafifçe kafasını sallayıp söylendi.

"Ara bakalım o kadar kişi içinde numarasını."

Aşırı karmaşık bir uğraşın üzerine pes edip yazıp buldum ve aradım.

"Arslan oğlum?" Dedi babam şaşkın bir şekilde. Arslan'ın onu aramasına o kadar alışık değildi demek ki.

"Baba benim."

DÖNENCEWhere stories live. Discover now