°Berdel°*°bxb°

1.3

Delfin

Zeren'in yanındaydım. Düğün günü gelmişti ve benim miniğim evleniyordu... "Nasıl olmuş? Başka küpe mi takmalıyım? Ceket düzgün mü?" diye sordu Zeren endişeyle. "Çok güzel olmuşsun aşkım. Küpeleri tam uyumlu. Ceketinde düzgün." dedim hafif gülümserken. "Bir saate Ülgen seni almaya gelecek. Sakın elini yüzüne falan sürme! Rimelimi bitirdin zaten! Üztün de beyaz valla batar!" dedim. "Tamam yapmam" dedi gülümseyerek.

Öpücük attım ve odadan çıktım. Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde yerimde sıçramıştım. "Ödümü kopardınız! Neden ses vermiyorsunuz" diye sordum önümdeki Altay ve Ülgen'e "Ya sen niye öpücük atıyorsun benim nişanlıma? Evlenmeden olmaz diyenler gibi zaten! Zar zor öpüyorum ben bu gelmiş öpücük atıyor!" diye şakadan bir sinirle konuşmaya başladı Ülgen.

"Valla enişte benim suçum yok! Hem kuzenim o benim öpücükte atarım gider öperim de sanane! Hem ilk o başlattı" dedim son cümlemi omuz silkerek söylemiştim. "Ya sen evlisin evli! Git kocanı öp! Benim eşimle ne derdin var senin ya!" dedi. "Bak gider dolduruşa getiririm, verdirmem, evlenir evlenmez koltukta yatarsın! Zaten testte edemedim seni! Ağasın falan ama kuzenime uygun musun?" dedim tek kaşımı kaldırıp onu süzerken.

"Nasıl yani? Zeren'in bana yaptığı test gibi mi?" diye sordu Altay. "Bir Zeren seni test mi etti? İki bundan benim niye haberim yok? Üç Zeren daha hafif sorular soruyor. Ben o kadar basit değilim" dedim. "Bir evet beni test etti. İki haberin var sandım. Üç annenin kızlık soyadına kadar sordu. Çok şükür önceden çalışmama izin verdi de yırttım" dedi Altay. "Aa şansa bak! Ülgen çalışamayacak. Hazır aşağı inmenize de bir saat var rahatça sorarım."dedim sinsice gülümserken.

"Merak etme kolaydan başlıyacağım. Altay kopya vermek yok. Yoksa sana da sorarım hatta Zeren'e söylerim beni dolduruşa getir de vicdanım sızlamadan şunu odadan atayım derim" dedim. "Benim başımı da yaktın iyi mi Ülgen.." diye mırıldandığım duydum Altay'ın.

"Zeren bir yerini kırdı mı? Kırdıysa kaç yaşında? Nerede? Yanında kim vardı? Neresini kırdı? Söyle. Düşünmen için on saniye veriyorum." dedim ve beklemeye başladım. "Zeren cidden insaflıymış o elli saniye vermişti.." dedi Altay. Ona dönmeden Ülgen'e bakmaya devam ettim.

"Cevap veriyorum kırmadı!" dedi. "Yanlış. Kırdı. Sekiz yaşında, paten sürmeyi öğrenmeye çalışırken kolunu kırdı ve ayağını burktu. Yanında ben abim ve Çınar abi vardı." sert bir ses tonuyla konuşuyordum. "Daha ilk sorudan eğlendin ama biraz daha kolay sorarak bir şans daha vericem" dedim ve bir nefes verdim.

"Zeren'in doğum günü ve burcu. Gün ay yıl. Söyle on saniye başladı."

"Yedi Temmuz bin dokuz yüz doksan dokuz. Yengeç"

"Zeren'in ailede en sevdiği ikinci çocuk. Küçük bir yardım sadece 15 yaş altı. Söyle"

"Kardeşin Zehra"

"Zeren kaç işte çalıştı? Neden? Ne işiydi? Nerelerde çalıştı? Söyle.

" Bildiğim üç. Üniversite parasını çıkarmak için. Garsonluk, barmen, bir pastane de kasada duruyordu. *** kafesi, *** pastanesi ve benim en çok gittiğim *** bar. Orada tanışmıştık.."

"Zeren'in bir şeye alerjisi var mı? Varsa ne?"

"Polen alerjisi var."

"Zeren ile pikniğe gittiğinizde, yaptığı kek, poğaça ve böreğin içinde ne vardı? Ayrıca o gün ne giyiyordu? Evde giyip, dişarda da giymek istediği ama toplum yüzünden giymediği, ne kadar kıyafeti var mı? Bunlar ne? Dördüncü pikniğinize gittiğiniz gün ne giymişti de sen kıskanmıştın? Dizinde uyuduğu zaman hangi şarkı çalıyordu? Bisiklet sürmeye gittiğinizde küpesi var mıydı? Sana ördüğü atkı ne rekti? Söyle. Hepsini düşünmen için toplam on saniye süren başladı." dedim ve beklemeye başladım.